Çek ile tahsilat yapan bir esnaf, ödeme tarihinde döviz kurundaki rekor artış nedeniyle zarar ettiğini öne sürerek, karşı taraftan kur farkı talebinde bulundu. Tahsilatı yapamayan esnaf, icra takibi başlattı.
Karşı taraf icraya itiraz edince alacaklı bu kez itirazın iptalini talep etti. Mahkeme, davanın kabulüne hükmetti. Kararı davalı şirket avukatı temyiz edince devreye Yargıtay 11. Hukuk Dairesi girdi. Oy birliği ile alınan kararda şu ifadelere yer verildi:
“Davacı alacağına dair kesilen çekle alakalı fatura bedelleri (kur farkı-kambiyo karı) ile cari hesaptan kaynaklanan alacaklarının ödemesini talep ettiğini, ancak davalının ödeme yapmadığını dile getirmiştir. Ödeme yapılmaması üzerine 3. İcra Müdürlüğü’nün sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptaline ve yüzde 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dosyasında mevcut bulunan belgelere ve alınan bilirkişi raporlarına göre davacının davalıdan kur farkından kaynaklı 83 bin TL alacaklı bulunduğu ve faiz talebinin de yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, cari hesap ve kur farkı alacağından kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan bilirkişi ek raporu incelendiğinde cari hesaba yönelik yapılan ve hesaplamaya esas alınan 342 bin lira davalı ödemelerinin çeklerle yapıldığı görülmektedir. Çeklerle yapılan ödemelerde kur farkı istenemeyeceği Dairemizce istikrar kazanmış uygulamalardandır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.”