İran’ın nükleer tesisleri hangi bölgelerde?
İsrail, 13 Haziran Cuma günü İran’daki bazı hedeflere yönelik saldırılar gerçekleştirdi. İran medyasında yer alan haberlere göre bu saldırıların hedefleri arasında ülkenin önde gelen nükleer tesislerinden Natanz ve Arak da bulunuyordu.
Peki İran’da kaç nükleer tesis bulunuyor ve bu tesislerde hangi faaliyetler yürütülüyor?
Natanz
Tahran’ın yaklaşık 250 kilometre güneyinde bulunan Natanz, İran’ın en büyük uranyum zenginleştirme tesisidir. İki bölümden oluşur: Yakıt Zenginleştirme Pilot Tesisi (PFEP) ve hava saldırılarına karşı korunaklı şekilde yer altında inşa edilen Ana Yakıt Zenginleştirme Tesisi (FEP). Ticari ölçekte üretim için inşa edilen bu tesiste yaklaşık 50 bin santrifüj kapasitesi bulunuyor. Halihazırda 14 bin santrifüj kurulu; bunların 11 bini aktif olarak çalışıyor ve %5 oranında uranyum zenginleştirebiliyor.
2015 nükleer anlaşmasına göre İran, zenginleştirmeyi %3,67 ile sınırlandırmayı kabul etmişti. Ancak ABD’nin 2018’de anlaşmadan çekilmesinin ardından İran zenginleştirme oranını %60’a kadar çıkardı. Nükleer silahlar için gerekli zenginleştirme oranı ise %90.
Natanz, geçmişte siber saldırılar ve sabotajlara da hedef olmuştu. Tesis, aynı zamanda Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) tarafından denetleniyor.
Fordo
Kum kenti yakınlarında, Tahran’ın 160 km güneyinde yer alan Fordo Yakıt Zenginleştirme Tesisi, bir dağın altında yer alması nedeniyle yüksek güvenlikli bir merkez olarak biliniyor. 2009 yılında inşası ortaya çıkan Fordo, yaklaşık 3 bin santrifüje ev sahipliği yapacak kapasiteye sahip.
Nükleer anlaşma kapsamında uranyum zenginleştirmeyi durdurması beklenen İran, 2021’de bu faaliyetlere yeniden başladı. 2022’de zenginleştirme oranını %60’a çıkardığını duyurdu. Bu gelişmeler, nükleer silahların yayılmasını önlemeye yönelik çabaları zorlaştırıyor.
Arak (Hantap Reaktörü)
Arak yakınlarında bulunan bu tesis, bir araştırma reaktörü olarak inşa edildi. Ancak plütonyum üretme potansiyeli taşıması nedeniyle endişelere yol açtı. Nükleer anlaşmayla birlikte İran, reaktörün kalbini çıkararak betonla doldurdu ve yeniden tasarlanmasına karar verildi. Reaktörün 2026’ya kadar yeniden faaliyete geçirilmesi planlanıyor.
İsfahan
İsfahan tesisi, uranyumun çeşitli formlara dönüştürülmesine odaklanıyor. Burada Natanz ve Fordo tesislerinde kullanılmak üzere uranyum hekzaflorür (UF6) gazı üretiliyor. Ayrıca Buşehr Nükleer Santrali için reaktör yakıtı sağlanıyor. Tesis, Şubat 2023’te dördüncü bir araştırma reaktörünün inşasına da başladı.
Buşehr
Buşehr Nükleer Santrali, İran’ın tek sivil amaçlı nükleer enerji üretim tesisidir. Basra Körfezi kıyısında yer alan santralin inşaatı 1975’te Almanya tarafından başlatıldı, ardından Rusya tarafından tamamlandı ve 2011’de devreye alındı. Kullanılmış yakıt, yeniden işlenmemesi için Rusya’ya geri gönderiliyor.
Tahran Araştırma Reaktörü
1967 yılında ABD desteğiyle kurulan bu küçük reaktör, tıbbi izotop üretiminde kullanılıyor. Başlangıçta yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumla çalışan reaktör, 1987’de düşük orana geçti. İran, 2012’de ilk yerli yakıt çubuklarını üreterek reaktörün çalışmasını sürdürdü.
Parçin
Tahran’ın güneydoğusunda yer alan Parçin tesisi, İran’ın askeri amaçlı nükleer faaliyetler yürüttüğüne dair iddialarla gündeme geldi. İran bu suçlamaları reddederek tesisin yalnızca konvansiyonel askeri amaçlı kullanıldığını savundu. 2015’te IAEA yetkililerinin tesisi ziyaret etmesine rağmen soru işaretleri giderilemedi.