Eylül ayında nihayete eren transfer dönemi, Avrupa’nın birçok dev ekibinde hareketli günlerin geçmesine neden oldu. Birçok dev ekip kadrosunu yeniden dizayn ederken, birçoğu ise yalnızca gerekli parçaları monte ederek yoluna devam etti. Yeni sezonda da Avrupa’nın zirvesine oynamak isteyen Paris Saint-Germain ise, taraftarlarının beklediği kadro dönüşümü için büyük adımlar attı. Messi ve Neymar’ın ayrılığı sonrasında çok daha esnek davranmayı başaran Fransız ekibi, kadrosunun önemli bir kısmını baştan kurmuş oldu.
Hücum hattına ve orta alana birbirinden iddialı oyunları transfer eden PSG yönetimi, iki dev yıldızı haricindeki birçok oyuncuyu da takımdan gönderdi. Sergio Ramos, Mauro Icardi, Wijnaldum, Dina Ebimbe, Paredes, Bitshiabu gibi isimlerin ayrılığı sayesinde yüksek kazançlar elde eden Fransız ekibi; en büyük kazancı ise 90 milyon euroya satılan Neymar’dan elde etti. Brezilyalı yıldız sayesinde maaş yükünü de hafifleten yönetim, Eylül’ün ortalarında ise üç sürpriz satışa birden imza attı.
Al-Arabi’den PSG’ye 70 Milyon Euro Bonservis!
Fransız medyasında ortaya çıkan haberlere göre, PSG’den Eylül ortasında ayrılan üç ismin transferinin UEFA takibine takıldığı öğrenildi. Marco Verratti, Abdou Diallo ve Julian Draxler’in birkaç gün arayla Katar ekibi Al-Arabi’ye geçmesi; bu hamlelerin zamanı ve içerdiği bonservis bedelleri nedeniyle şüphe uyandırmakta. Transferin son gününde PSG’den yaklaşık 70 milyon euroluk 3 futbolcu alan Al-Arabi, kulübün sahipleriyle aynı ülkeden olması sebebiyle dikkatleri üzerine çekti. Bu durum, PSG’nin patronlarının da inceleme altına alınmasına yol açtı.
Verratti’yi 45, Diallo’yu 15 ve Draxler’i 9 milyon euro karşılığında renklerine bağlayan Al-Arabi; bu transferleri Katar Ligi’nin transfer döneminin son gününde tamamladı. PSG’nin göndermek istediği isimler için yüklü miktarlar ödemeye razı olan Katar ekibi, PSG’yle olması muhtemel yakın bağlantılar nedeniyle takip altında. PSG’nin de Katar kökenli bir firma tarafından yönetilmesi ile Al-Arabi’nin bu transferleri tamamlaması, UEFA’nın çıkar ilişkileriyle ilgili birimleri tarafından incelenmeye başlandı.
Al-Arabi ile PSG arasında resmi bir anlaşma bulunmamakta. Ancak her iki kulübün de birbirine yakın topluluklar tarafından idare edilmesi, transferdeki usulsüzlük iddialarını güçlendirebilir. PSG’nin geçmişte Katar’da yaptığı sponsorluk anlaşmalarını yakından inceleyen UEFA birimleri, Al-Arabi’nin patronlarıyla alakalı bir iz bulmaları halinde idari işlem sürecini başlatabilir. Aynı durumun Al-Arabi nezdinde, PSG patronlarıyla kurulmuş bağların ortaya çıkması durumunda cezai sürece dönüşmesi ihtimali de konuşulmakta. Her iki kulübün mali kayıtları ve sponsorluk bağları, kış aylarına kadar detaylı bir biçimde incelenecek.
PSG’nin Transfer Karnesi
Geçtiğimiz sezon da Şampiyonlar Ligi’nde hayal kırıklığı yaratan PSG, bu sürecin sonunda Luis Enrique’yi göreve getirmiş ve iddialı transferlere imza atmıştı. Kolo Muani, Dembele, Kang-in Lee, Ugarte, Gonçalo Ramos, Skriniar, Barcola, Lucas Hernandez, Ekitike ve Asensio; bu sezonun rotasyonuna dahil edilen isimler oldu. Kadrosunun yaş ortalamasını epey düşüren Fransız devi, Luis Enrique’yle birlikte geleceğin takımını kurduğuna inanıyor.