Öğretmenlerden iş bırakma eylemi…
İstanbul’da özel bir lisenin müdürü İbrahim Oktugan’ın, okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu yabancı uyruklu bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmesi protesto ediliyor.
Bugün, öğretmenler ülke genelindeki okullarda bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştiriyorlar.
Çeşitli sendikalardan yapılan çağrılara göre, eyleme katılım oldukça yoğun.
Ankara’da öğretmenler Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde, İstanbul’da ise Beyazıt Meydanı’nda eylemler gerçekleştiriyor.
Saat 11’de binlerce öğretmen MEB önünde toplanıp TBMM’ye yürüdüler. “Şiddete son” diyen öğretmenler şiddete karşı sloganlar attılar.
7 sendikadan pek çok öğretmenin katıldığı eylemde güvenlik açığına ve alınması gereken tedbirlere dikkat çekildi. İstanbul’daki öğretmenler, İl Eğitim Müdürlüğü önünde bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Tepkilerini ve taleplerini dile getiren öğretmenler, okullarda güvenlik önlemlerinin yeniden gözden geçirilmesini ve eğitimcilere yönelik suçlara daha caydırıcı cezalar verilmesini istiyorlar. Sosyal medyada dolaşan “Okullar bugün tatil” iddialarına Milli Eğitim Bakanlığı’ndan açıklama geldi.
MEB, bu iddiaları yalanlayarak eğitimin normal seyrinde devam edeceğini bildirdi ve bu çağrıların sendikalı öğretmenleri ilgilendirdiğini vurguladı.
Öğretmenlerinin okula gelmeyeceğini öğrenen veliler, çocuklarını okula göndermedi. Eyleme katılmayan öğretmenlerin öğrencileri ise okula geldi. Sendikaya üye öğretmenler, Oktugan’ın öldürülmesine karşı tepki göstermek amacıyla dün de ilk derslerine girmediler. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının artık tekil olmadığını ve yaygın bir toplumsal sorun haline geldiğini belirtti.
Bugün yaşanan acıların, dünkü ihmal ve duyarsızlığın sonucu olduğunu vurgulayan Yalçın, yarın yaşanmasını istemedikleri acıların da bugünkü ilgisizliğin bir sonucu olmaması temennisinde bulundu.
Yalçın, eğitimcilere yönelik şiddete karşı ısrarla dikkati çekip çözüm önerileri sundukları her durumda karşılaştıkları yetersiz tepkinin, şiddetin artmasına neden olduğunu dile getirdi.
Şiddet olaylarına acil ve köklü çözüm bulunması gerektiğini ifade eden Yalçın, şunları kaydetti:
“Uluslararası hukuk ve anayasada ifadesini bulan yaşam hakkı ilkesi çerçevesinde, kasıtlı ve hukuksuz şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemek, devletin yükümlülüğüdür. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari koşulları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunun altını özenle ve önemle çiziyorum. Eğitim çalışanları, kendilerine yönelik şiddet olaylarına karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayan çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesini acilen talep etmekte ve beklemektedir.”