Narin Güran cinayetinde son dakika…
Diyarbakır’da dere yatağında çuval içinde, üzeri taşlarla örtülü halde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinde ikinci duruşma bugün devam ediyor.
Dosya kapsamında tutuklu sanıklar bu sabah Diyarbakır Adliyesi’ne getirilirken, adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Duruşma saat 09.20’de, amca Salim Güran’ın savunmasıyla başladı. Güran ailesinin bazı üyeleri duruşmanın ilk bölümüne alınmadı, ancak sonraki bölüme 15 kişi katılabildi.
Olay günü ve savunma detayları
Savunmasında olay gününü anlatan Salim Güran, sabah erken saatlerde tarlaya gittiğini ve ardından iki oğluyla birlikte bir çay ocağında oturduğunu belirtti. “O gün Bağlar Hükümet Konağı’nın karşısındaki ATM’den 4 bin lira çektim. Parayı çocuklara verdim ve işlerini bitirdikten sonra onları alıp köye döndüm.” ifadelerini kullanan Güran, sonrasında petrolden yakıt aldığını ve köyde çalışmalara katıldığını dile getirdi.
Narin’in kaybolduğunu öğrendikten sonra jandarmayı aradığını ifade eden Güran, köydeki aramalardan söz etti. Ayrıca, olaydan önce Nevzat Bahtiyar ile 3 aydır konuşmadığını belirtti. Jandarma ekiplerinin aileyi suçlamasına tepki gösteren Güran, “Patikada kaybolduğu saatten sonra neden kameralara bakmıyorsunuz?” dedi.
Üfürükçü iddiası
Savunmasında üfürükçü iddiasına da değinen Güran, köy muhtarının kendisine üfürükçüye gitmeyi önerdiğini söyledi. “Devlet gelmiş, ne üfürükçüsü?” dediğini, ancak ısrarlar sonucu eski havaalanı yakınlarındaki bir üfürükçüye gittiğini anlattı. Üfürükçünün, yeğeni Muhammed’in üzerine okuyarak bir şey görüp görmediğini sorduğunu, Muhammed’in de yaşlı bir dede gördüğünü ve onun Narin’in yerini söylemesini istediğini belirtti. Muhammed’in, “Narin makarna yiyor, yanında iki kişi var.” dediğini ifade eden Güran, bu olayın kendisini heyecanlandırdığını ve taş bir eve gidip Narin’in orada olup olmadığını kontrol ettiklerini söyledi. Ancak aramalardan bir sonuç çıkmadığını belirtti.
Medya eleştirisi ve suçlamalar
Kendisinin medyanın hedefi haline getirildiğini savunan Salim Güran, “Medya bir aileyi yok etti. Beni neden yakaladılar? Zaten bu insan (Nevzat Bahtiyar) itiraf edecekti.” dedi. Ayrıca, Narin’in DNA’sının kendi arabasında bulunmasıyla ilgili, “Normaldir, çıkmasa şaşardım. Bu bir aile arabasıdır.” ifadelerini kullandı. Aracında kusmuk, köpük ve kan izlerinin bulunduğunu söylediklerini belirten Güran, kendisini haksız yere suçlandığını iddia etti.
Güran, baz raporunu da eleştirerek “Beni aynı anda iki yerde gösteriyor. Ben aynı anda iki yerde olabilir miyim? Mümkün mü? Beni dere kenarında gösteriyor. Kabir azabı var. Nasıl hesap vereceksiniz.” ifadelerini kullandı.
Kolluk kuvvetleri hakkında soruşturma açılmasını isteyen Güran, “Cumhurbaşkanına bütün parti başkanlıklarına sesleniyorum. Kolluk kuvvetlerine geniş çaplı soruşturma açsınlar. Ailemizden ne istiyorlar? Bu kötülük niye? Biz vatan haini miyiz?” diyerek tepki gösterdi.
Suçlamaları kabul etmediğini, kendisine ve ailesinin iftiraya maruz kaldığını dile getiren Güran, “Bizi yok etmeye çalışıyorlar. Herkes şov peşinde. Canımız gitti. Daha mezarına gitmedim. Herkesten rica ediyorum. Şov yapmayın, namusumuzla oynamayın.Y eğenimin ölümüyle yargılanıyorum. Benim ölümümdür. Kendinizi bizim yerimize koyun. Ailem hepsi perişan. Sosyal medya lütfen artık yeter. Beratımı istiyorum.” dedi.
Nevzat Bahtiyar’ın 6 ayrı ifade verdiğine işaret eden Akdağ, Narin’in patika yolda Nevzat tarafından öldürüldüğünü iddia etti.
Akdağ, “Narin 15.13’te Nevzat’ın kollarında can verdi. Bu olayda jandarmanın da ihmali var. Jandarma cinayet dosyası eline düşünce bocaladı. Poliste bu dosya olsaydı bu seviyeye gelmezdi.” dedi.
Müvekkili gibi Akdağ da kolluk kuvvetlerini suçlarken “Bütün bir toplum katile alkış tutuyor. İş bu kadar çığırından çıkarken devlet aklı ve otoritesi nerede? Nevzat tüm Türkiye’yi parmağında oynatıyor, oynatmaya devam ediyor.” diye konuştu.
Salim Güran’ın, cinayet saatinde telefonundaki adımsayar uygulamasında yalnızca 45 adım attığının tespit edildiğini, bununla ilgili hata payının olup olmadığını bilirkişi raporuyla tespit edilmesini isteyen Akdağ, “Bu dosyada Salim hakkında yapılan en korkunç algı da DNA’dır. Spikerler, ağızlarını doldura doldura ‘Direksiyon kısmında ölüm sıvısı, Narin’in dışkısı bulunmuş’ diye haberler yaptılar. Bu da yalan çıktı. ‘Salim’in aracından sadece Narin’in DNA’sı bulunmuş’ iddiası da doğru değil. Battaniye sağ ön koltuktaysa, Narin’e ait DNA neden orada çıkmıyor?” dedi.
“Amcadan bahsediyoruz, yedi yabancıdan değil. Salim’in aracının bazı kapılarının kitlenmediğine de dair rapor da var.” diye konuşan Akdağ, şöyle devam etti:
– Sağ ön cam da açılmıyor. Bu Nevzat’ı da yalanlıyor. DNA kalıntılarının yeniden incelenmesi için Van’a gönderildi. Sağ kapı ön iç kısımda DNA bulundu. Birden fazla DNA’nın farklı yerlerde çıkması, Narin’in canlı iken araç içerisinde olduğunu ya da farklı zamanlarda bindiğini gösteriyor.
– Bunun yanında sürüntü DNA araca ne zaman bulaşıyor? Her ihtimal olabilir. Salim, aracını o günden sonra yıkamıyor. Hatta Nevzat ile Salim’in aracından toprak numunelerinin benzerliği de raporda mevcut. Nevzat, istikrarlı bir şekilde battaniyeden bahsediyor ve Salim’in çocuğu öldürdüğünü söylüyor. Sosyal medyadan, televizyondan ezberleyerek tekrar ediyor.
– Bu tiyatroya son verecek bir akıl yok mu? Bunlar topluma empoze edilen şeyler. Madem Enes öldürmüş, Salim neden Arif’i aramıyor? Elinizi vicdanınıza bırakın, adımsayarda eğer 45 değil de 145 adım çıksaydı, herkes Salim’i katil ilan etmez miydi? Salim ve çocuklarıyla ilgili adımsayar hakkında bir teknik rapor aldıralım.
Akdağ, müvekkilinin tahliyesini ya da ev hapsini talep etti.
Duruşmaya verilen iki saatlik aranın ardından devam ediliyor.
Kesinlikle Narin’i öldürmediğini ifade eden Bahtiyar, “Taşıdım, cezam neyse razıyım ama cesedi Salim bana verdi. Al bunu parça parça halinde kaybet dedi. Bu suçu benim üzerime yüklüyorlar.” dedi.
“Benim cesedi yukardan ahıra attığımı söylüyor. Niye yukardan atayım, arkada kapı var.” diye savunmasına devam eden Bahtiyar, “Yukardan atsam biri beni görürdü.” ifadelerini kullandı.
Ailesinin güvencede olmadığını düşündüğü için korkup yalan söylediğini sözlerine ekleyen Bahtiyar, “Ailem cezaevine geldi. Güvencede olduklarını öğrenince doğruları söyledim.” dedi.
Savunmasında Narin’i öldürmediğini tekrar eden Bahtiyar, “Taşıdım cezam neyse razıyım. Onlar suçu üzerime atmaya çalışıyorlar. Onlara iftira atamam. Ne görmüşsem onu söylüyorum.” diye konuştu.
Bahtiyar, ailenin ev ve araba konusunda yalan söylediğini dile getirdi. Bahtiyar’ın savunması 12 dakika sürdü.
Güran ailesinin ifadelerine ilişkin “Hiç bir zaman katil şudur diye ithamda bulunmadık. Bunu demek için ortada bir hüküm olması gerekiyor. Dolayısıyla müvekkilime katil demelerini doğru bulmuyorum.” diye savunma yapan Eryılmaz, “Müvekkilim şüpheli sıfatı ile burada bulunmaktadır. Kimsenin namusu ve şerefi ile ilgili konuşmadık. Bu aile ile ilgili de bir ithamda bulunmadık. Jandarmanın tuttuğu tutanakları üzerinden konuşuyoruz.” dedi.
Güran ailesinin suçtan kurtulmaya çalışmak için Bahtiyar!a suç isnat etmeye çalıştıklarını öne süren Eryılmaz, “O nedenle katil Nevzat diyorlar. Eğer toplumun susmasını istiyorlarsa gazetecilerin haber yapmalarını istemiyorlarsa çıkıp suçlarını haykıracaklar.” diye konuştu.
Cinayeti 4 kişinin işlemiş ihtimalinin olmadığını da dile getiren Eryılmaz, “Bunlardan bir kişinin yaptığı belli. Erkekse erkek gibi çıkacak söyleyecek.” diyerek tepki gösterdi.
Van’da ölü bulunan Rojin Kabaiş’in babasını örnek görerek savunmasına devam eden Eryılmaz, “Kabaiş’in babası, her kapıyı çalışıyor kızının çıkıp gelmesi için. Bu aile de aynı şeyi yapsaydı toplumun nezdinde bu ailenin yeri başka olurdu.” dedi.
12 tutuklu sanığın olduğu davada anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ile itiraçı Nevzat Bahtiyar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.