Erdoğan: İHA ve SİHA teknolojisinde dünyada ilk 3’teyiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3) öncülüğünde, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen, dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’te açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin yerli ve millî teknolojide eriştiği bu noktanın birileri tarafından kendilerine altın tepside sunulmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Biz buralara dişimizle, tırnağımızla geldik. Alın teri, yürek teri dökerek geldik. Gecemizi gündüzümüze katarak geldik. Sabırla ve samimiyetle çalışarak geldik. İnancımızı ve umudumuzu koruyarak geldik. Her aşamasında adeta canımızı ortaya koyarak geldik. Şüphesiz çok uğraştık, çok zorluk çektik, çok bedel ödedik ama hedeflerimizle aramıza hiçbir engelin girmesine izin vermedik. Şimdi bakınız sevgili gençler. Türkiye’nin başarılarının gerisinde zorluklar, baskılar, tehditler karşısında, yılmadan mücadele eden, vatan evlatlarının tertemiz emekleri vardır. Ürettiğimiz her üründe, geliştirdiğimiz her teknolojide, ülkesi için tüm varlığını ortaya koyan fedakar insanların gayretleri vardır. ‘İsterim ki bizlerin gayreti bizden sonrakiler için örnek olsun.’ diyen Kafkas İslam Ordusu Komutanı Nuri Killigil Paşa’nın vizyonu vardır. ‘Göklerine hakim olmayan milletler yerin dibinde çürür.’ diyerek ilk uçak fabrikamızı kuran Nuri Demirağ’ın ufku vardır. ‘Milli bağımsızlığa giden tek yol milli üretimden geçer.’ sözünün sahibi, Türk havacılığına ömrüne adayan Vecihi Hürkuş’un fedakarlığı vardır. Hayatını savunma sanayimize vakfeden merhum Özdemir Bayraktar Ağabey’imizin ve daha nice ismin inancı, imanı, azmi mücadelesi vardır.”
Bütün bunlarla birlikte vatan için gözlerini kırpmadan ölüme yürüyen şehit ve gazilerin kahramanlığının da var olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihe adını şanla ve şerefle yazdıran tüm kahramanları, savunma sanayiinin öncü şahsiyetlerini bir kez daha rahmetle anarak, hepsinin ruhlarının şad ve mekanlarının cennet olmasını diledi.
“İHA ve SİHA teknolojisinde dünyada ilk 3’teyiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün karada, havada ve denizde ürettikleri ürün ve sistemlerle yeni başarı hikayeleri yazdıklarının altını çizerek, “Savunma ihracatında dünyanın en büyük 11. ülkesi konumundayız. İHA ve SİHA teknolojisinde dünyada ilk 3’teyiz. Tasarımdan seri üretime, kendi savaş gemisini denize indiren 10 ülkeden biriyiz. İHA ve SİHA’larımızla tamamı yerli üretim, uçak ve helikopterlerimizle, Gök Vatan’da; çıkarma gemilerimiz, insansız deniz araçlarımız, fırkateynlerimiz, korvetlerimiz, karakol ve mayın gemilerimizle Mavi Vatan’da; yeni nesil insansız araçlarımızla, tanklarımız ve otonom zırhlı muharebe araçlarımızla, kontrol, radar ve elektronik harp sistemlerimizle karada gücümüze güç katıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Yapay zeka teknolojilerinde de yeni atılımların hazırlığı içindeyiz”
“Son olarak 27 Ağustos’ta toplam 47 araçtan oluşan Çelik Kubbe’yi envanterimize katarak tarihi bir eşiği daha geride bıraktık. Bütün bunlar sadece birer başlangıç.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Savunma sanayii destanımızı yazmaya henüz yeni başladık. İnşallah önümüzdeki dönemde daha gurur verici müjdelerimiz olacak. Sadece savunma sanayii alanında değil, yapay zeka teknolojilerinde de yeni atılımların hazırlığı içindeyiz. Türkiye’nin sosyal medyası ‘NSosyal’ hizmete girdi. Biz de orada yerimizi aldık. Dijital tekelleşmeye karşı bir itiraz olarak gördüğümüz NSosyal’in 1 milyon 300 bini aşkın kullanıcıya ulaşması son derece sevindirici. Nereden nereye? Türk yaparsa yapar. Dezenformasyonun etrafımızı kuşattığı bir dönemde bu platform hakikati arayan gençlerimiz için bir çıkış yolu olacaktır. Gençler buna hazır mıyız?”
İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy’un “Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya, milliyet nedir öğretmişiz.” mısralarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Biz bunu yaptık, şimdi yeni adımları atıyoruz. Artık bundan geriye dönüş olmayacak. Emin adımlarla hedefe doğru yürüyoruz ve yürüyeceğiz. Bu mübarek kervan inşallah kazasız, belasız, menziline ulaşacaktır. Son günlerde kan tüccarlarının şahsımız ve Kudüs’le ilgili hezeyanlarının arka planında bu hakikatin onlar tarafından da bilinmesi vardır. Türkiye artık bu artan gücüyle, mazlumlara umut, zalimlere korku veriyor. İşte siz de gördünüz. Geçen gün bir tanesi çıkmış, ecdadın emaneti olan Silvan Kitabesi’ni vermediğimiz için bize nefret kusuyor. Kim olduğunu anladınız değil mi? Anladınız. Siz anladıysanız mesele kalmıyor. İlk kıblemiz Kudüs-ü Şerif’le ilgili hadsiz ifadeler kullanarak kendince bir şeyler deniyor. Biz, elbette onların ne yapmaya çalıştığının bilincindeyiz. Elinde 65 bin Gazzeli mazlumun kanı olan canilere şunu söylüyorum, Kudüs, Müslümanlarla birlikte tüm insanlığın onurudur, izzetidir, şerefidir.”