Geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan çocuk tecavüzü ve istismarı skandalıyla birlikte; ülkemizdeki kadın haklarıyla alakalı problemler de konuşulmaya başlandı. Hiranur Vakfı’nın Kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’ya dair haberlerin yayılması; Türkiye’deki kadın istihdamı ve eğitiminin sorunlarının da gündeme gelmesine neden oldu. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması sonrasında kadın haklarındaki mağduriyet oranının yükseldiği bilinirken; uzun yıllardır süregelen kadınların eğitim hayatına ve çalışma hayatına katılmaması probleminin de katlanarak arttığı gözlemlemekte.
TÜİK’in ve bağımsız araştırma şirketlerinin bulduğu verilerde; okul çağına gelmiş 866 bin kız çocuğunun okula gönderilmediği tespit edildi. İlk ve orta öğretim seviyesinde eğitim hakkından mahrum bırakılan çocukların; küçük yaşta evlendirildiği ve sistematik istismar sürecine tâbi tutulduğu birçok vaka da istatistiklere yansıdı. Son yaşanan H.K.G davasıyla birlikte daha da görünür hale gelen bu sorun; eğitim alamayan kadınların ve kız çocuklarının fazlalığıyla net bir biçimde rakamlarda da görünmekte.
İş dünyasında da kadınların görece daha az yer kapladığını görmek mümkün. TÜİK’in verilerinde yer alan bilgilerde; 31.2 milyon çalışanın 10.1 milyonunun kadın olduğu tespit edildi. 21.4 milyon kadının iş gücüne dahil olmadığı görülürken; erkeklerin yarısından daha az bir oranla çalışma hayatına dahil olabildikleri de ortaya çıktı. 2021-2022 yılları arasında tutulan TÜİK ve MEB istatistikleriyle ortaya çıkan bu bilgiler; kadınlar için hem eğitim hem de çalışma hakkının gasp edildiğini ortaya çıkarır nitelikte.
Yine TÜİK verileriyle ortaya çıkan bir durum ise; 2 milyon genç kadının hem çalışma hem de eğitim hayatına dahil edilmediği gerçeği oldu. Erkeklerde bu rakam 1 milyona ulaşmışken; kadınlardaki rakamın fazlalığıyla birlikte, kadınların cinsiyet eşitliği isteğinin bir kez daha karşılanamadığı görüldü.
Kadın Cinayeti ve Çocuk Yaşta Doğum Oranları Arttı!
TÜİK’ten yayımlanan doğum istatistiklerinde de beklenmedik bir sonuç ortaya çıktı. 2021 yılında 7 bin 190 çocuğun doğduğu bilinirken; bu çocukları doğuran annelerin 117’sinin 15 yaşın altında olduğu öğrenildi. Bu bilgiyle birlikte, son dönemde ortaya çıkan istismar iddialarının da doğrulandığı görülebilmekte.
Geçtiğimiz yıllarda artan kadın cinayeti sayısı da, önceki yılların epey üzerinde. Kadın Cinayetlerini Durduracağız platformunun açıkladığı rakamlarda; bir erkek tarafından öldürülen kadın sayısının, bu yıl içerisinde 330’a ulaştığını açıkladı. Öte yandan 222 kadının öldürülmesiyle alakalı da şüphelerin devam ettiği ve faillerin ortaya çıkarılamadığı görüldü.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü; hükümet nezdinde özellikle de kadınların eğitimi konusunda önayak olan projelerin başlatılması gerektiğini söyledi. 6 yaşındaki bir çocuğun istismar edilmesinden sonra eğitime geçiş takibinin çok daha sıkı bir biçimde yapılması gerektiğini savunan Güllü; doğum kayıtlarının tamamının devlet arşivlerinde olduğunu ve bu işlemin çok kolay olacağını belirtti.
Kadınların ilerleyen yaşlarında yaşadığı şiddet ve istihdamdan mahrum bırakılma problemi için de çözüm öneren Güllü; teşvik ve yaptırımlarla birlikte, kadın haklarını koruyan İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden kabul edilmesinin şart olduğunu ifade etti. Eğitim ve istihdam haklarının korunmasının, yaşama hakkının da korunabilmesi için önemli bir adım olacağını da sözlerine ekledi.