Fındık ihracatıyla 1 milyar 866 milyon 735 bin 417 dolar döviz girdisi sağladı.
2023’te fındık ihracatında miktar bazında yüzde 9’luk bir düşüş yaşanırken, tutar açısından ise yüzde 7’lik bir artış gözlemlendi. Avrupa ülkelerinin, 121 ülkeye yapılan ihracatta en büyük paya sahip olduğu biliniyor; geleneksel ihracat pazarları bu noktada öne çıkıyor.
Trabzon, toplam fındık ihracatının yüzde 28’ini tek başına gerçekleştirdi. 82,392 ton fındık ihraç edilerek 531 milyon 17 bin 330 dolarlık döviz girdisi sağlandı. Ancak, Trabzon’dan yapılan ihracatta miktar bazında yüzde 22’lik, tutar bazında ise yüzde 4’lük bir düşüş kaydedildi. 59 farklı ülkeye yapılan ihracatta en çok tercih edilen ülkeler sırasıyla İtalya, Almanya, Polonya, Fransa ve Brezilya oldu.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Fındık ve Mamulleri Sektör Komitesi Başkan Yardımcısı Sebahattin Arslantürk, Avrupa ve diğer global pazarlardaki enflasyonun, siparişlerde ciddi düşüşlere yol açtığını ve fındık ihracatını da etkilediğini belirtti. Ayrıca, yüksek enerji, işçilik maliyetleri ve finansmana erişimdeki zorluklar ile yüksek faiz oranlarının ihracatçıları olumsuz etkilediğini ifade etti. Bununla birlikte, bu zorluklara rağmen fındık ihracatçılarının etkileyici bir performans sergileyerek artışla yılı kapattığını vurguladı.
Arslantürk, 2024’te Avrupa pazarlarında kısmi bir toparlanma öngörse de alıcıların temkinli davranacağını ve siparişlerin piyasa koşullarına göre şekilleneceğini dile getirdi. Toparlanmanın ancak 2024’ün ikinci yarısında hissedilebileceğini belirten Arslantürk, 2024’ün fındık ihracatı için dikkatli bir yıl olacağını vurguladı.
Fındık üretim ve ihracatımızda geleneksel üstünlüğümüzü koruyabilmek açısından, birim başına verimin arttırılmasının çok önemli olduğuna da değinen Arslantürk “750 bin hektarlık alanda üretim yapılmasına rağmen 700 bin ton altında üretim miktarı mevcut. Türkiye ortalaması dekar başına 85 kg. Trabzon’da ise dekar başında 50 kilogramı bile bulamıyoruz. 85 kg verimle dünyanın en verimsiz üretimini yapan ülke konumundayız. Verim bu kadar düşükken üreticinin bu üretim miktarları ve desteklerle bu işi sürdürmesi mümkün değil. Bahçe yenileme çalışmalarına ağırlık verilirse verimi 4-5 kata kadar çıkarmak mümkün. Bu nedenle ülkemizde destekleme politikalarının üreticiyi daha kaliteli ve birim başına verimi artıracak üretime teşvik edilmesi gerekiyor. Ülkemizin en fazla net döviz girdisi sağlayan tarım ürünü olan fındık ihracatında uluslararası piyasalardaki üstünlüğümüzün korunabilmesi için tüm tarım ürünleri açısından küresel bir tehdit olan iklim değişikliğinden kaynaklanacak olumsuzluklara yönelik olarak da şimdiden önlem alınması çok büyük önem ihtiva ediyor. Her yıl küresel ısınmanın yol açacağı verim kayıpları da dikkate alındığında mevcut durumumuzu iyileştirici çalışmalar yapılmaması halinde sektörde büyük kayıpların yaşanacak” dedi.
Tarımsal üstünlüğü bulunan tüm ülkelerin önümüzdeki dönemde yaşanacak iklim değişikliği riskine karşı korunmak ve nüfusun gıda güvenliğini sağlamak amacıyla tarım ve gıda ürünlerini en önemli stratejik sektör haline getirerek, küresel ısınma riskine yönelik yoğun önlem ve destekleme politikaları uyguladıklarına değinen Arslantürk, “Ülkemizin de bu duruma gerekli hassasiyeti göstermesi, Bakanlıkların ivedilikle tarım ürünlerindeki sürdürülebilirliği sağlamak ve üreticiyi üretime teşvik etmek için elzem olan politikaları uygulamaya koymaları gerekiyor. İhracatçıya verilecek destek de fındıktaki stratejik üstünlüğümüzün kaybedilmemesi için önemli bir yatırım olacak” diye konuştu.