İstanbul trafiğine 624 bin 938 araç katıldı.
Kentteki trafik güvenliği, her gün milyonlarca aracın trafiğe çıkmasıyla özellikle öne çıkan bir konu haline geliyor. Sabah ve akşam saatlerinde trafiğin yoğun olduğu zamanlarda meydana gelen kazalar, hem can kayıplarına hem de maddi zararlara neden oluyor.
Özellikle Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Avrasya Tüneli gibi önemli güzergahlarda, trafik en yoğun seviyeye ulaşıyor.
İstanbul’un ana arterlerinden olan D-100 kara yolu ve TEM Otoyolu da sık sık trafik sıkışıklığı yaşanabilen bölgeler arasında.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Cep Trafik uygulamasına göre, kent genelindeki trafik yoğunluğu bazen %80’in üzerine çıkabiliyor.
Şu an megakentte 5 milyon 370 bin 73 araç trafiğe kayıtlı durumda ve bu rakam her geçen ay artıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, son bir yılda 624 bin 938 taşıt trafiğe katıldı. Bu kayıtların en fazla artış gösterdiği ay ise 65 bin 769 taşıtla temmuz oldu.
TÜİK’in Kasım 2023 raporunda, İstanbul’da trafiğe kayıtlı motorlu taşıt sayısının 5 milyon 370 bin 73’e ulaştığı belirtiliyor. Bu taşıtların 3 milyon 574 bin 791’i otomobil, 824 bin 217’si kamyonet ve 631 bin 244’ü ise motosikletlerden oluşuyor.
TÜİK verilerine göre, son bir yılda İstanbul’da trafiğe kaydedilen araç sayısı şöyle:
Ay | Trafikte Kaydedilen Araç Sayısı |
Aralık (2022) | 40,046 |
Ocak | 53,073 |
Şubat | 31,917 |
Mart | 51,521 |
Nisan | 49,495 |
Mayıs | 62,388 |
Haziran | 56,061 |
Temmuz | 65,769 |
Ağustos | 63,644 |
Eylül | 50,835 |
Ekim | 48,706 |
Kasım | 51,483 |
TOPLAM | 624,938 |
Trafiğe çıkan araç sayısının fazlalığı ve yaşanan yoğunluk kazaları da beraberinde getiriyor.
AA muhabirinin Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Trafik Başkanlığı verilerinden derlediği bilgiye göre, İstanbul’da son bir yılda meydana gelen 71 bin 287 kazada, 155 kişi hayatını kaybetti, 31 bin 938 kişi de yaralandı.
Bu kazalardan 46 bin 176’sı ise hasarlı olarak kayda geçti.
En çok ölümlü veya yaralamalı kaza 2 bin 412 ile eylül ayında gerçekleşirken, en çok hasarlı kaza ise 4 bin 475 ile kasım ayında yaşandı.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) verilerine göre, bu yılın 11 ayında meydana gelen trafik kazalarında, sürücülerin kendi aralarında anlaşarak tutanak tuttuğu kaza sayısı da 232 bin 353 olarak gerçekleşti.
Aylara göre yaşanan kazalar verilere şöyle yansıdı:
Aylar | Ölümlü/Yaralanmalı Kaza | Maddi Hasarlı Kaza | Ölü | Yaralı |
Aralık (2022) | 1,838 | 3,891 | 10 | 2,286 |
Ocak | 1,825 | 3,883 | 18 | 2,305 |
Şubat | 1,357 | 3,244 | 6 | 1,751 |
Mart | 1,789 | 3,908 | 22 | 2,264 |
Nisan | 2,018 | 3,801 | 9 | 2,666 |
Mayıs | 2,397 | 3,964 | 17 | 3,046 |
Haziran | 2,375 | 3,646 | 10 | 3,090 |
Temmuz | 2,345 | 3,733 | 14 | 3,063 |
Ağustos | 2,292 | 3,633 | 10 | 2,906 |
Eylül | 2,412 | 3,888 | 16 | 2,999 |
Ekim | 2,330 | 4,110 | 11 | 2,927 |
Kasım | 2,133 | 4,475 | 12 | 2,635 |
TOPLAM | 25,111 | 46,176 | 155 | 31,938 |
Trafik kazalarına ilişkin Güvenli Sürüş Uzmanı Serkan Çabuş, İstanbul’da en çok kazanın D-100 kara yolu, TEM Otoyolu, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile Haliç Köprüsünün giriş ve çıkışlarında, işe gidiş ve geliş saatlerinde yoğunluğun yaşandığı Beşiktaş, Mecidiyeköy, Mahmutbey ve İkitelli’de yaşandığını söyledi.
Trafik kazalarının başlıca sebebinin trafik kurallarına uymamak olduğunu belirten Çabuş, “Hız kurallarına uymama, yüksek hızlı araç kullanma, alkollü veya uyuşturucu madde etkisiyle araç kullanma da büyük oranda trafik kazalarına sebebiyet verebiliyor.” dedi.
Sürücülerin ehliyet alırken trafik kurallarını öğrendiklerini ancak trafiğe çıktıktan sonra bu bilgileri unuttuklarını kaydeden Çabuş, şöyle devam etti:
“Kontrollü kavşaklarda trafik levhalarına, ışıklara dikkat ederek geçiş hakkını kullanıyoruz. Kontrolsüz kavşaklarda buna benzer yine kurallar var. Herkes sağındakine yol verir veya dönüş alanlar düz istikamette gidenlere yol verir gibi kurallar var ama bunlar unutuluyor. Şerit değiştirme kurallarına uymama, sinyal vermeden şerit değiştirmeye başlama gibi sebeplerden dolayı kazalar yoğunluk gösteriyor.”
İstanbul’da kaza olduğu anda trafiğin tıkanmaya başladığını belirten Çabuş, kazaların ardından sürücüler arasında yaşanan tartışmaların da trafiği olumsuz etkilediğini ifade etti.
Çabuş, maddi hasarlı trafik kazalarında polis beklemeye gerek olmadığını, sürücülerin fotoğraf çekip tutanak tuttuktan sonra olay yerinden ayrılabileceğini hatırlattı.
Son dönemde artan direksiyon başında telefon kullanımının da trafiği olumsuz etkilediğini vurgulayan Çabuş, “Trafikte tamamen araç kullanmaya odaklanmamız lazım. Aracımızı A noktasından B noktasına götürürken, yaşadığımız ülkenin trafik kurallarına uyarak sürüşümüzü tamamlamamız lazım.” ifadelerini kullandı.
Çabuş, sürüş esnasında navigasyon kullanımının bile tehlikeli olduğuna dikkati çekerek, “Seyir halindeyken adres aramamamız gerekiyor. Yolculuğa çıkmadan önce adresimizi girip rotamızı belirleyip telefonumuzu da görüş açımıza uygun bir yere koymamız gerekiyor. Telefonu sağda solda, elimizde veya dizimizin üstüne koyarak kullandığımızda görüş açımızı engelliyor. Telefonla konuşmak bile tehlikeliyken bir de telefonla oynamak çok büyük kazalara sebebiyet verebiliyor.” dedi.
Bu durumun teknoloji ile çözülebileceğine değinen Çabuş, “Yeni gelişmekte olan araçlarda, sürücünün gözü 3-5 saniye gibi aralıklarla ön camdan saptığında, sağa sola bakışlar fazla olduğunda araba bir uyarı vermeli. Böyle bir uygulama olmazsa herkes elinde telefonla araba kullanmaya devam edebilir. Teknolojiyle bunun önüne geçebiliriz.” şeklinde konuştu.
Trafikte psikolojinin de çok önemli olduğunun altını çizen Çabuş, sürücülerin araca karakter özellikleri kazandırmamalarını, amaçlarının sadece bir noktadan diğer noktaya gitmek olduğunu unutmamaları gerektiğini vurguladı.
Çabuş, sinirliyken, birisiyle tartıştıktan sonra veya işe geç kalma gibi durumlarda sürücülerin hızlı davrandıklarını belirterek, “Bu gibi sorunlarla arabanın başına geldiğimizde kavşaklarda yol vermeyiz, insanlara güler yüzlü davranmayız, geçiş önceliğini sürekli kendimiz kullanmaya çalışırız. Araç başına geldiğimiz zaman gerçekten araç kullanmaya uygun bir ruh haliyle o aracın içine binmeliyiz.” diye konuştu.
Serkan Çabuş, trafikte yaşanan olumsuz bir duruma karşı olumlu tepki verilmesi gerektiğini ifade ederek, sürücülere şu tavsiyelerde bulundu:
“İstanbul trafiğinde insanlar zamanla yarıştığı, aceleyle bir yere yetişmeye çalıştıkları için daha sinirli olabiliyorlar. Bundan dolayı yaşadığımız olumsuz bir durumda olumlu tepki vermeye çalışacağız. Çünkü bunun sonu yok. Günde 10 kere kavga edip evimize gidemeyiz. O yüzden daha yumuşak bir şekilde davranmamız lazım. Sürücüler trafik kazalarından kurtulmak istiyorlarsa, araçlarını trafik kurallarına uygun olarak kullanmaları lazım. Trafik kurallarına uygun araç kullandığımızda zaten kaza olmayacak.”