Akbelen’de zeytin ağaçları kesildi, gözaltılar yapıldı.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy ve Akbelen’de, YK Enerji / Limak-İçtaş ortaklığının yürüttüğü termik kömür projesi ve maden sahası genişletme girişimleri sonrası, zeytinlikler ve ormanlar yeni bir baskı dalgasıyla karşı karşıya. Altı yıldır süren hukuki ve fiili direnişe rağmen, bu sabah kömür şirketi ve muhtar işbirliğiyle zeytin ağaçlarının “taşınması” gerekçesiyle kesime başlandığı iddia edildi.
Akbelen için mücadele edenlerin seslerini duyuran “Akbelen Yuvamız Vermeyeceğiz” isimli X hesabından yapılan paylaşımda, “Bu sabahın erken saatinde kamyonlar, kesim ekipleri ve jandarma personeli Akbelen’e gelerek zeytin kıyımına başladı. Giriş çıkışlar tutuldu. Engelleniyoruz!” denildi.
Daha sonra aynı hesap üzerinden gözaltı bilgisi paylaşıldı: “Gözaltına alındık. Akbelen’de tüm tepeler jandarmalar tarafından kuşatılmış durumda. Zeytinlerin kesildiği alana ulaştık. Bu katliam bitene kadar gitmeyeceğimizi söyledik, gözaltındayız.”
Direnişin kronolojisi
-
Akbelen Ormanı, YK Enerji / Limak-İçtaş ortaklığındaki Yeniköy-Kemerköy Termik Santrallerine kömür sağlayacak açık maden sahası için kullanılması planlanan yaklaşık 740 dönümlük alanı kapsıyor.
-
İzinler, yönetmelik değişiklikleri ve mahkeme kararlarıyla projeye direniş gösterildi. Mücadele yalnızca ekolojiyle sınırlı kalmayıp, zeytinliklerin korunması, su kaynaklarının tehlike altında olması ve köylülerin geçim kaynağı olarak zeytincilik ve tarımın zarar görmemesi gibi çok boyutlu bir yaşam savunusu hâline geldi.
-
Resmî olarak zeytinlikleri koruyan yasalar bulunmasına rağmen, madencilik faaliyetlerine açılacak bölgelerde “zeytin ağaçlarının taşınması” gibi uygulamalar gündeme geliyor. Bu taşımalar teoride “rehabilitasyon” vaatleriyle sunulsa da yöre halkı ekolojik ve sosyoekonomik maliyetlerin yeterince hesaba katılmadığını belirtiyor.
-
Köylüler, muhtarların şirketle işbirliği yaptığı iddiasıyla çıkarlarını korumaya çalışıyor; “Zeytin ağaçlarını ve topraklarımızı madene teslim etmeyeceğiz” mesajı veriliyor.
-
İkizköylüler ve çevreciler, kamuoyuna ve sosyal medya kullanıcılarına çağrı yaparak süreci görünür kılmayı, hukuki kararları takip etmeyi ve alanlarda nöbet tutmayı öneriyor.
-
Mahkemelerde açılan davaların sonucu, şirketin izin süreçlerinin hukuka uygunluğu ve mevcut izinlerin yenilenip yenilenemeyeceği gibi konular, direniş için kritik önemde görülüyor.