AK Parti’li Çelik’ten ABD’nin İran’a saldırısı hakkında açıklama geldi.
Sosyal medya hesabı X’ten açıklama yapan AK Parti’li Çelik şu ifadeleri kullandı; İsrail’in tüm bölgeyi ateşe atmaya çalışan saldırganlığı herkes için tehdit olmaya devam ediyor.
İsrail’in İran’a saldırısı sonrası, Cumhurbaşkanımız kapsamlı diplomatik temaslarla bölge ve dünya liderleriyle görüştü. Bu çerçevede müzakere masasının yegane çözüm zemini olduğunu en güçlü şekilde vurguladı. Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin barış diplomasisi için her türlü kolaylaştırıcı katkıyı yapmaya ve ev sahipliğine hazır olduğunu ifade etti.
ABD tarafından İran’ın nükleer tesislerine yapılan saldırıyla beraber bölgemizde çatışmaların daha da yayılması tehlikesi ortaya çıktı.
Çatışmaların daha da yayılması en kötü senaryoları tetikleyebilir. Cumhurbaşkanımızın müzakere masasına dönülmesi çağrısı ve Türkiye’nin bu temelde çizdiği çerçeve yegane çözüm yoludur. Cumhurbaşkanımızın olayların başından beri değerlendirmeleri haklı çıkmıştır. Bu aşamadan itibaren müzakere masası esas olmalıdır.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ABD’nin İran’daki nükleer tesisleri hedef almasına ilişkin, “Bölgemiz ve insanlık, daha fazla çatışmaya değil, daha etkili ve güven veren bir diplomasiye ihtiyaç duymaktadır.” ifadesini kullandı.
Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ABD’nin, İran’daki nükleer tesislere yönelik hava saldırısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İran ve ABD arasındaki nükleer müzakerelerin sürdüğü esnada İsrail’in İran’a yönelik hukuk dışı saldırganlığıyla başlayan bölgesel gerilimin, ABD’nin de sürece müdahil olmasıyla yeni ve derin endişeler uyandıran boyutlar kazandığını aktaran Yılmaz, bu gidişata bir an önce son verilmemesi ve diplomasinin devreye sokulmaması halinde, bölgesel ve küresel güvenlik açısından çok daha tehlikeli sonuçların doğabileceğini belirtti.
İran’ın nükleer çalışmalarıyla ilgili adil ve doğru tutumun, saldırıların durdurulması ve uluslararası hukuk çerçevesinde müzakerelerin yeniden başlatılması olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bölgemiz ve insanlık, daha fazla çatışmaya değil, daha etkili ve güven veren bir diplomasiye ihtiyaç duymaktadır. Çatışmaların tırmanması halinde, insani, çevresel ve ekonomik maliyetler yükselecek, tüm taraflar açısından güvenlik riskleri artacaktır.
Uluslararası toplumu, kurumları ve tüm sorumluluk sahibi ülkeleri, müzakereye dayalı diplomatik çözüm için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu yaklaşımı ve çabaları desteklemeye davet ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti olarak, insani değerlerden, hukuktan, adaletten, istikrardan ve sorunlara diplomasi yoluyla barışçıl çözüm arayışından yana olmaya devam edeceğiz.”
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NDAN AÇIKLAMA
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan son dakika açıklamasında da ABD’nin tarafından yapılan saldırının riski en üst seviyeye çıktığı belirtildi.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada “İran’ın nükleer tesislerine ABD tarafından bugün yapılan saldırı, söz konusu riski en üst düzeye çıkarmıştır. Türkiye, ABD’nin İran İslam Cumhuriyeti’nin nükleer tesislerine yönelik saldırısının muhtemel sonuçlarından derin endişe duymaktadır” ifadeleri yer aldı.
Dışişleri Bakanlığı açıklamasının tam metni şöyle: “Türkiye olarak, bölgede İsrail saldırganlığıyla başlayan çatışmanın yayılması ve güvenlik ortamının istikrarsızlaşması riskine her vesileyle dikkat çekmiştik. İran’ın nükleer tesislerine ABD tarafından bugün (22 Haziran) yapılan saldırı, söz konusu riski en üst düzeye çıkarmıştır.
Türkiye, ABD’nin İran İslam Cumhuriyeti’nin nükleer tesislerine yönelik saldırısının muhtemel sonuçlarından derin endişe duymaktadır. Yaşanmakta olan gelişmeler bölgesel ihtilafın küresel düzeye taşınmasına neden olabilecektir. Bu felaket senaryosunun hayata geçmesini istemiyoruz.”
“İlgili tüm tarafları sorumlu davranmaya, saldırıları an itibarıyla karşılıklı olarak durdurmaya ve daha fazla can kaybına ve yıkıma yol açabilecek adımlardan kaçınmaya davet ediyoruz.”
“İran’ın nükleer programına ilişkin ihtilafın tek çözüm yolu müzakerelerden geçmektedir. Uluslararası toplumu, taraflar arasında diplomatik bir çözüm bulunması yönündeki çabaları desteklemeye çağırıyoruz.”
“Türkiye, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye ve yapıcı katkılar sunmaya hazırdır.”