Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı Akın Gürlek davası ertelendi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu katıldığı bir panelde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesini tehdit niteliğindeki sözleri iddiasıyla 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı davanın görülmesine 2’inci celsesi bugün görüldü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri’de görülen duruşmaya ‘yolsuzluk’ soruşturmasında tutuklanan Ekrem İmamoğlu ile tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmada CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve partililer de izleyici olarak yer aldı.
Duruşma salonuna getirilen Ekrem İmamoğlu, izleyiciler ve milletvekilleri tarafından ayakta karşılandı. İzleyiciler duruşma salonunda “Türkiye seninle gurur duyuyor”, “Her şey çok güzel olacak” ve “Cumhurbaşkanım hoş geldin” sloganları attı.
Ekrem İmamoğlu savunmasına Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i anarak başladı:
“Yanında olamadım. Bir ders bırakarak gitti. Yüz binlerce insanın bir yöneticiyi yas tutarak uğurlaması bu dünyaya ve Türkiye’ye büyük ders niteliğindedir. Ebediyete zarafetle yürüyen Başkanımızın sadece on dört aylık bir hizmetle bu gönül bağını kurması milletimizin adil, güler yüzlü, halkla iç içe olan, ayrım yapmayan ‘Benden olmayan bertaraf olsun’ demeyen bir yöneticiye duyduğu derin özlemi ve bu hasretin Manisa’da bir nebze giderilmiş olmasının yansımasıdır… Bu yaşanan duygu seli, birleştirici olmanın, insanı insan olduğu için kucaklamanın açık bir delili değilse, başka ne olabilir.
İstanbul’u kazanan, Türkiye’yi kazanır diyen zihniyete karşı üç kez seçimi kazandığım için buradayım ve tutsağım. Onun için zindandayım. Yoksullardan gençlere, çocuklardan kadınlara, herkesin derdine ortak olan, dertlerine çözüm üreten, halkçı bir belediyecilik. yaptığımız için milletimizin teveccühünü kazandığımız için buradayım. İstanbul’un muhafızı olduğumuz için buradayız. Kanala, ranta ve talana karşı durduğumuz için buradayım. Ön seçimde, Türkiye ve dünya tarihinde ilk kez 15,5 milyon insanın oyunu aldığım için buradayım. Cumhurbaşkanı adayı olduğum için buradayım. Biz yargılanmıyoruz. Bizim yargılandığımız falan yok. İftiralar, algı operasyonları, gizli tanık yalanları geçmişi suç dolu insanların iftiralarıyla esir tutuluyoruz. Bu bir yargılama değildir. Doğrudan cezalandırmadır. Yargılanmıyoruz.
Bilinmelidir ki bu ülkeyi ayakta tutan ne silah gücüdür ne servet birikimidir. Bu ülkeyi ayakta tutan tek şey adalettir, haktır ve hukuktur ve adaletin olmadığı bir memlekette bilmeliyiz ki ne yatırım olur, ne huzur olur, ne refah olur. Bu mücadelede yalnız değilim. O yüzden bu mücadelede milletimizin on milyonlarca sesi arkamda. Ben onu hissediyorum. Herkesin evladı için güzel bir gelecek ve adalet sistemi vaat ediyorum. Onun bir neferi olacağımı, onun mücadelecisi olacağımı ve bunun her daim arkasında duracağımı ifade ediyorum”
“Bu süreçte, benim ülkem adına en büyük idealim; bir hukuk devleti tahayyülüdür” diyen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Ancak öyle bir hukuk devleti ki; yalnızca metinlerde değil, uygulamada da adaleti esas alsın. Hâkimin önündeki dosyada isim değil delil, düşünce değil eylem, aidiyet değil hukuk konuşulsun. Savunma, yargının asli unsuru olarak saygı görsün. Hiçbir yurttaş, hak ararken korkmasın. Bir insan, fikrini beyan ettiğinde değil, susmak zorunda bırakıldığında tehdit altında olduğunu hissetsin. Kararı veren yargı mensupları, yani adaleti sağlamakla mükellef şerefli insanlar verdikleri kararlardan dolayı herhangi bir korku veya endişe yaşamadan, bağımsız ve tarafsız olarak düşünsün, karar versin.
Benim tahayyül ettiğim hukuk devleti; iktidarların değil, adaletin hüküm sürdüğü bir düzendir. Siyasi iktidarların gücünü sınırlayan, yurttaşın hakkını koruyan, adaleti yalnızca güçlülerin değil, güçsüzlerin de umudu yapan bir sistemdir. Bugün burada yargılanan ben değilim; bugün burada, iktidarın hoşuna gitmeyen her muhalif duruş, her demokratik kazanım ve millet iradesi yargılanmak isteniyor.
Ama bilinmelidir ki; bir ülkeyi ayakta tutan ne silah gücüdür ne servet birikimidir. O ülkeyi ayakta tutan tek şey adalettir, haktır, hukuktur. Ve adaletin olmadığı bir memlekette ne yatırım olur, ne huzur olur, ne de gelecek. Ne refah olur, ne bereket olur, ne de zenginlik. O yüzden bu mücadele yalnız benim değil, bu ülkenin tüm çocuklarının, torunlarımızın, gelecekte bu mahkeme salonlarını adaletin evi olarak görmek isteyen herkesin mücadelesidir.”
DAVA ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, verdiği aradan sonra tekrar duruşma salonuna gelerek İmamoğlu’nun avukatlarının mütalaaya karşı süre taleplerini kabul ettiğini duyurdu. Bir sonraki duruşmada İmamoğlu’na tekrar söz verilmeyecek, yalnızca avukatları savunma yapacak. Karar duruşması 16 Temmuz’da yine Silivri’de görülecek.