TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan yapay zeka açıklaması…
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM Tören Salonu’nda düzenlenen “Veriden Karara Ulusal Yapay Zeka Zirvesi”nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, yapay zekâ konusunun Meclis çatısı altında ele alınmasının önemine dikkat çekti. Zirvede ortaya çıkacak görüşlerin ve tartışmaların, bu alanda yol gösterici olmasını temenni ettiğini belirtti.
Kurtulmuş, “Belki de bu komisyonun adını değiştirerek, Yapay Zeka Araştırma Komisyonu’nun TBMM çatısı altında kalıcı bir yapıya dönüşmesini sağlamak mümkündür. Bu konuyu da aramızda tartışmamız gerektiğini düşünüyorum,” dedi.
TBMM’nin milli iradenin merkezi olarak, toplumsal ve küresel gelişmeleri yakından takip ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, Meclis komisyonlarının bu konularda önemli çalışmalar yaptığını ve elde edilen raporların ciddi bir yol haritası oluşturduğunu ifade etti. Yapay Zeka Araştırma Komisyonu ile Dijital Mecralar Komisyonu’nun örnek gösterilebileceğini söyleyerek, özellikle Komisyon Başkanı Fatih Dönmez ve tüm üyelerine teşekkür etti.
“Kapitalizmin tek ilkesi para kazanmaktır”
Kurtulmuş, teknoloji ile insan arasındaki ilişkiye değinerek, modern dönemlerde yaşanan bazı kırılma noktalarına işaret etti. Sanayileşmeyle birlikte robotların tehlikeli işleri devralması gibi teknolojik gelişmelerin, bazı insani endişeleri göz ardı ederek ilerlediğini belirtti. “Kapitalizmin tek ilkesi para kazanmaktır,” diyen Kurtulmuş, kapitalist sistemin bu zaafını zamanla kurallar koyarak, denetim ve cezalandırma mekanizmalarıyla kontrol altına almaya çalıştığını söyledi.
Sanayileşmeyle ortaya çıkan sorunların — şehirleşme, çevre meseleleri, gecekondulaşma gibi — başlangıçta göz ardı edildiğine dikkat çeken Kurtulmuş, bu durumun insanlık adına büyük bedeller doğurduğunu dile getirdi.
“Türkiye takip eden değil, takip edilen ülke olmalı”
-
yüzyılın ikinci yarısından itibaren sanayi ötesi ekonomilere geçildiğini belirten Kurtulmuş, yapay zekânın bu dönüşümdeki en çarpıcı örneklerden biri olduğunu söyledi. “Bugün, 8 Mayıs 2025’te burada yapay zekayı konuşuyoruz. Eminim ki 10 yıl sonra bu Meclis’te, çok daha ileri bir teknolojik dönemin tartışmaları yapılacak,” dedi.
Türkiye’nin bu dönüşüm sürecinde geride kalmaması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, yapay zeka alanında öncülük etmenin ve eksikliklerin şimdiden giderilmesinin büyük bir sorumluluk olduğunu, bunun aynı zamanda bir milli güvenlik meselesi haline geldiğini belirtti.
“Teknolojiyi yöneten akıl vicdansızsa sonuç felaket olur”
Teknolojinin “iyi” ya da “kötü” olmadığını, onu üreten ve yöneten aklın, vicdan ve irfanla donanmış olması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, nükleer teknolojiyi örnek vererek, vicdansız bir aklın Hiroşima ve Nagazaki’de yaşanan yıkımlara yol açabileceğini söyledi.
Gazze’de yaşananların, regülasyon eksikliğinin ne tür sonuçlara yol açabileceğini bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade eden Kurtulmuş, yüksek teknoloji ürünü silahların masum insanların hayatına mal olduğunu belirtti.
“Şirket gibi davranan devletler, devlet gibi davranan şirketler”
Kurtulmuş, büyük teknoloji şirketlerinin artık yalnızca iş insanı değil, adeta devlet başkanı gibi hareket ettiğini söyledi. “Şirket gibi davranan devletlerle, devlet gibi davranan şirketlerin birbirine karıştığı bir dönemi yaşıyoruz,” diyerek bu durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Yapay zekanın, insan zihninin birçok yeteneğini devralabildiğini, ancak henüz vicdan, merhamet, insaf gibi temel insani değerleri taklit edemediğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Yapay zeka, insanı tamamlayan mı, yerine geçen mi?”
“Henüz insanın merhametini, vicdanını, dayanışma ruhunu yansıtabilecek makineler üretilmiş değil. Bu nedenle iki temel soruya odaklanmalıyız: Hangi kararlarımızı yapay zekaya devredeceğiz? Yapay zeka insanı tamamlayan bir araç mı olacak, yoksa onun yerine mi geçecek?” dedi.
Kurtulmuş, yapay zekanın yanlış ellerde insanın yerine geçebilecek bir yapıya dönüşme riskine karşı uyarıda bulunarak, bu süreçte dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.