Alper Gezeravcı, ‘MESSAGE’ deneyine resmi olarak başladı

Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, henüz keşfedilmemiş genlerin ve bunların bağışıklık sistemiyle ilişkisinin yer çekimsiz ortamda nasıl etkilendiğini araştıran "MESSAGE" deneyine resmi olarak başladı.

message deneyi habermeydan 1

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, ‘MESSAGE’ deneyine resmi olarak başladı.

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda gerçekleştireceği 13 deneyin 9’uncusu olan “MESSAGE”ı bugün hayata geçirdi.

Üsküdar Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan’ın proje yürütücüsü olduğu “MESSAGE” deneyi, “Uzay İstasyonu’nda Yapılan Mikrogravity Deneyleriyle Yaşlanma Etkilerini” inceliyor.

Deneyle, yer çekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genler ve bunların uzay görevlerinde, bağışıklık sistemiyle ilişkisi araştırılıyor. Bu etkilerin tespit edilebilmesi için Gezeravcı’nın henüz yeryüzünde kan örnekleri alınmaya başlanmıştı, uzayda da alınmaya devam ediyor. Görev sonunda Gezeravcı’nın dünyaya inişini takiben yine kan örnekleri alınacak. Bu deney, uzayda yaşamın temel sağlık boyutlarına ilişkin kritik anlayışları derinleştirerek, gelecekteki uzay misyonlarının insan sağlığı üzerindeki etkilerini daha iyi anlamaya katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Gezeravcı, ISS’ye ulaştığı günden bu yana toplamda 8 deney gerçekleştirdi. Dün ise Muş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinin önerisi olan “Propolisin Antibakteriyel Etkisi (PRANET)” deneyini hayata geçirdi. TÜBİTAK MAM’dan Prof. Dr. İskender Gökalp ile Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil’in proje yöneticisi olduğu “gMetal” deneyine başlayan Gezeravcı, ayrıca Tuz Gölü’nde yetişen endemik Schrenkiella Parvula isimli halofit bitkinin uzay ortamına karşı verdiği fizyolojik ve moleküler tepkileri araştıran “EXTREMOPHYTE” deneyini sürdürüyor.

Gezeravcı’nın diğer deneyleri arasında, uzayda yaşam destek sistemlerinde kullanılabilen mikroalg türlerini araştıran “UzMAn,” yapay zeka desteğiyle oksijen seviyesi hesaplaması yapan “OKSİJEN SATURASYONU,” ve düşük yer çekimsizliğin sebep olduğu rahatsızlıkların ses frekanslarıyla tanımlanmasını sağlayacak “VOKALKORD” deneyleri de bulunuyor. Tüm bu çalışmalar, gelecekte uzayda yaşayacak insanların sağlık ve yaşam destek sistemleri için kritik öneme sahip bilgilerin elde edilmesine yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Exit mobile version