Defne Samyeli ve susmamak meselesi: Türk kimliğin sesidir
Bir Cümlenin Ötesindeki Duruş
Samyeli’nin sözleri sosyal medyada büyük dalgalanma yarattı. Kimileri alkışladı, kimileri eleştirdi. Ama asıl mesele, o sözün taşıdığı ruhta gizli. Çünkü bu yalnızca bir kelime tercihi değil; bir duruş, bir kimliğin ifadesidir. Bazen tek bir cümle, bütün bir hayat felsefesini özetler. Samyeli’nin çıkışı da günümüzün kimlik tartışmalarına verilmiş cesur bir yanıttır.
Bizim neslimiz, Türkeş’in “Türk milleti, Türk milleti, Türk milleti” diye haykırışını duyarak büyüdü. Bugün “Türkiyeli” gibi yapay, ruhsuz tanımlar kimliğimizi sulandırmaya çalışıyor. Oysa Samyeli’nin sözleri, bu sulandırmaya karşı yükselmiş bir itirazdır.
Susmamak Cesarettir
Elbette o da susabilirdi. “Yanlış anlaşılmasın, kimseyi incitmeyeyim” diyebilirdi. Ama susmadı. Çünkü susmak, varlığını inkâr etmektir. Bu topraklarda kimliğimizi sessizce kabullenmek yetmez; onu yüksek sesle haykırmak gerekir. Biz susarsak, kimliğimizi bizden sonrakilere nasıl miras bırakacağız?
Rahmetli Türkeş, yalnızca bir siyasetçi değil, bir kimlik mimarıydı. Türk gençliğine kimliğini bilmenin, korumanın ve savunmanın önemini öğretti. Bugün Samyeli’nin çıkışı, bu bilincin hâlâ canlı olduğunun göstergesidir.
Belki sosyal medya tartışmaları yarın dinecek. Ama bu söz unutulmayacak. Çünkü o sözün içinde bir hakikat var: Biz Türkiyeli değiliz. Biz Türk’üz. Bu, aidiyetin, tarihin ve vatan sevgisinin ilanıdır.
Ne parası, ne makamı, ne menfaati… Vatan olmadıktan sonra hiçbir şeyin anlamı yok. Bizim çifte pasaportlarımız yok. Biz bu topraklarda doğduk, burada büyüdük, burada öleceğiz. Bu, kimliğe bağlılığın en net göstergesidir.
Atatürk ve Cumhuriyet’in Kimlik Mirası
Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bütün zorluklara rağmen kurulmuş bir millettir. Atatürk yalnızca bir komutan ya da devlet adamı değil, bu milletin yeniden doğuşunun mimarıdır. Onun “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözü, kimliğe, birliğe ve vatana duyulan sevginin simgesi olmuştur.
Cumhuriyet’in bize bıraktığı en büyük miras; özgürlüğümüz, kimliğimiz ve milli bilincimizdir. Atatürk’ün açtığı yolda yürümek, kimliğimizi savunmak ve susmamak her Türk’ün görevidir.
Ne mutlu Türk’üm diyene!
Susmamak dileğiyle… Akıllı olun. Adanı delirtmeyin.
Allah’a emanet olunuz.