Türkiye’de bir ilk… İstanbul ve Sabiha Gökçen Havalimanı’na kuruldu.
Uçuş güvenliğini tehdit eden yaban hayvanları ve kuş sürülerine karşı havalimanlarında ekosisteme zarar vermeden önlemler alınmaya devam ediyor. Bu kapsamda Türkiye’de bir ilke imza atılarak İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda ornitologlar göreve başladı.
Kuş bilimcisi olarak bilinen ornitologlar, havalimanları ve çevresinde yaban hayatını izleme, uzaklaştırma ve raporlama süreçlerini bilimsel yöntemlerle takip edecek. Uzmanlar; kuş türlerinin teşhis edilmesi, davranış biçimlerinin analiz edilmesi ve periyodik olarak göç hareketlerinin izlenerek raporlanmasından sorumlu olacak. Elde edilen veriler doğrultusunda, kuşların havalimanı çevresine yaklaşmasını önleyici önlemler geliştirilecek.
DOĞAYA ZARAR VERMEYEN EKİPMANLAR KULLANILIYOR
Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Meydan Otoritesi (HEAŞ), yaban hayvanları ve kuş sürüleriyle mücadele kapsamında kapsamlı bir çalışma yürütüyor. Uçuş emniyetini riske sokabilecek yaban hayatı kaynaklı tehditlerin önlenmesi amacıyla özel ihtisas birimleri 7 gün 24 saat esasına göre görev yapıyor. Çalışmalarda, doğaya zarar vermeden etkili sonuç alınmasını sağlayan teknolojik ekipmanlar kullanılıyor. Bu sistemler sayesinde kuşların ve diğer yaban hayvanlarının uçuş hattına yaklaşması engellenerek operasyonel süreklilik korunuyor.
SAHADA BİYOLOG VE ORNİTOLOG GÖREV YAPIYOR
Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yaban hayatıyla mücadele çalışmaları kapsamında 1 biyolog ve 1 ornitolog, sahada düzenli gözlemler gerçekleştiriyor. Kuş türleri, uçuş yönleri ve davranış kalıpları kayıt altına alınırken, elde edilen bilimsel veriler riskli bölgelerin belirlenmesi ve alınacak önlemlerin planlanmasında kritik rol oynuyor. Çalışmalar, Apron Yönetim Müdürlüğü’ne bağlı 84 operasyon personeli ile birlikte yürütülüyor.
LAZERDEN AKUSTİK SİSTEMLERE KADAR GENİŞ EKİPMAN YELPAZESİ
HEAŞ ekipleri, yaban hayvanları ve kuş sürülerinin uzaklaştırılmasında el tipi lazer kovucular, propan toplar (boru tipi sesli kovucu sistemler), güneş panelli akustik cihazlar, ultrasonik sistemler ile 4×4 devriye araçları ve Follow-Me araçları (TOGG) gibi çeşitli ekipmanlardan yararlanıyor. Bu yöntemlerle hem uçuş güvenliği sağlanıyor hem de doğal yaşam korunuyor.














