Santa Maria Kilisesi, koruma isteğinde bulundu.
52 yaşındaki Tuncer Murat Cihan’ın ölümüne yol açan silahlı saldırıya ilişkin olarak, Santa Maria Kilisesi’nde 25 şüpheli tutuklanmış ve 9 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verilmişti. Kilisenin rahibi Anton Bulai adına avukat Afşin Hatipoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na, koruma tahsis edilmesi ve şüpheliler hakkında dava açılması talebinde bulundu.
Şikayet dilekçesinde, 28 Ocak 2024 Pazar günü gerçekleşen saldırıda, maskeli iki kişinin terör eylemi düzenlediği ve bir kişinin hayatını kaybettiği vurgulandı. Reuters Haber Ajansı’nın örgütün saldırıyı üstlendiğini duyurduğu, IŞİD’in yayın organlarından yapılan açıklamada ise saldırının “Yahudi ve Hristiyanların her yerde hedef alınmasını” isteyen bir talimata cevap olduğu ifade edildi. Olayın dünya basınında ve ülke gündeminde büyük yankı uyandırdığı belirtildi.
Kilisenin sadece bu mezhebe mensup kişiler tarafından değil, farklı dinleri benimsemiş kimseler tarafından da haftanın her günü binlerce kişi tarafından ziyaret edildiği anlatılan dilekçede, “Şüphelilerin ayinde bulunanlara yönelik hedef gözetmeksizin ateş ettiği açıktır. Basın ve kamuoyuna intikal eden bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde müvekkil kiliseyi ziyaret eden binlerce yerli-yabancı insanın can güvenliğinin olmadığı Anayasal bir hak olan yaşam hakkının tehlikede olduğu açıktır. Santa Maria Kilisesi terör saldırısının gazetelerde manşet olması gibi sebepler düşünüldüğünde tehdidin boyutunun oldukça ciddi olduğu açıktır. Zira binlerce masum insanın yaşam hakkı elinden alındıktan sonra diğer hiçbir hakkın anlamının kalmayacağı açıktır” denildi.
Dilekçede, “Müvekkile karşı yönetilen tehdidin ciddi ve çok yakın olması, kamuya açık, dini bir ibadet yeri olması, sürekli ve açık tehditlere müsait olması sebebiyle tarafımızca suç duyurusunda bulunma zorunluluğu hasıl olmuştur. Basın ve kamuoyuna intikal eden bilgi ve belgeler değerlendirilerek müvekkilin maruz bulunduğu tehdidin önemi, talebi, durumu ve eldeki imkanlar dikkate alınarak polis koruması tahsis edilmesini ve bu belirtilen somut tehditleri bertaraf edecek diğer gerekli yasal tedbirlerin alınmasını talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur” ifadeleri kullanıldı.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununa yer verilen şikayet dilekçesinde, “Somut olayda gerçekleştirilmek istenen eylem, kilisede bulunan insanların tamamını öldürerek vahşet ile infial yaratmaktır. Bu olayla terör örgütü mensubu şüpheliler devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçunu işlemişler ve masum bir insanın hayatını kaybetmesine sebep olmuşlardır” denildi. Dilekçede, şüpheliler ve kimliği tespit edilemeyen terör örgütü ile bağlantılı diğer şahısların eylemlerine uyan maddeleri uyarınca cezalandırılması için dava açılması, polis koruması tahsis edilmesi ve somut tehditleri bertaraf edecek gerekli yasal tedbirlerin alınması talep edildi.
