Özgür Özel: Safları Sıklaştırın Çocuklar, Bu Kavga Faşizme Karşı, Bu Kavga Hürriyet Kavgasıdır

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Beyazıt Meydanı’nda gerçekleştirilen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde önemli açıklamalarda bulundu.

Ozgur Ozel9 habermeydan

Özgür Özel: Safları Sıklaştırın Çocuklar, Bu Kavga Faşizme Karşı, Bu Kavga Hürriyet Kavgasıdır.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Beyazıt Meydanı’nda gerçekleştirilen, “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingine katıldı. Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, burada yaptığı konuşmada, “‘Yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler. Dalga dalga aydınlık oldular. Yürüdüler karanlığın üstüne. Meydanları zapt ettiler yine. Beyazıt’ta şehit düşen, silkinip kalktı kabrinden. Ve elinde bir güneş gibi taşıyıp yarasını, yıktı şahmeranın mağarasını. Daha gün, o gün değil. Derlenip dürülmesin bayraklar. Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır. Safları sıklaştırın çocuklar. Bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır.’ Sevgili gençler, gözümün içine bakın. Birbirinizin gözünün içine bakın. Ben sizin gözünüzün içine baka baka, bugün sadece buraya bir büyük haksızlığa itiraz etmeye, meydan okumaya değil; burada yarınlara, umutlara, Türkiye’nin geleceğine sahip çıkmaya gelmiş 100 binlerin günahsız, cesur gözlerini görüyorum. Size inanıyorum, size güveniyorum” dedi.

Özel’in açıklamalarından bazıları şu şekilde:

“19 Mart darbesine giriştiklerinde ‘Ne olacaksa bu akşam olacak’ dediğimizde ve darbenin hedefinde olan, kayyım atamanın peşinde olanların hedefinde olan Saraçhane’nin önüne tüm İstanbul’u davet ettiğimizde, onlar bir araya gelmeyi, toplanmayı, yürümeyi yasakladılar. Onlar vapurları iskelelere bağladılar, metroları kapattılar. Tarihi yarımadaya gelen bütün köprüleri kaldırdılar. Otobüsleri 10 kilometre sokmadılar. Şunu biliyorduk: ‘Bir şey olacaksa bugün olacak. Bu akşam olacak.’ İşte o gün bu meydanda olanlar oldu. Darülfünun, İstanbul Üniversitesi önündeki barikatları yıkarak Saraçhane’ye geldi, Saraçhane’yi kurtardı. Onların cesaretini, kararlılığını ve bu yüce çatıyı kim kötülüklere, yanlışlara, hatalara alet ederse etsin, hangi beceriksiz eller bu kadim kurumun geleneğini kirletmeye çalışırsa çalışsın, İstanbul Üniversitesi başkadır. İşte İstanbul Üniversitesi tam da buradadır.

“BEYAZIT’TA 200 BİN GENÇ SENİN DİPLOMANI SORGULUYOR ERDOĞAN”

“Birileri bizleri kavgaya davet etti. Davetleri kabulümüzdür. ‘Biz nasıl bilirsek hep, hep bir ağızdan gülmesini. Biliriz öylece yaşamasını, öylece ölmesini.’ Hepimiz birimiz için, birimiz hepimiz için. İşte birimiz, hepimiz için bugün Silivri’de bedel öderken hepimiz o biri için bugün buraya bir miting yapmaya, toplanmaya, dağılmaya değil; eyleme geldik. Buraya, bu kapının önüne bütün Türkiye’den, Anadolu’dan diploma almaya geliyorlar. Biz de bugün buraya alınteri ile alınmış, haksızlıkla saldırılmış bir diplomayı geri almaya geldik. Erdoğan, ne oluyor o meydanda diye merak ediyorsan hani diplomayı veren bölüm; İşletme Bölümü iptal etmedi de üniversitenin ringine, duvarındaki boyasına, saati bozulursa tamirine yetkili olan üniversite Yönetim Kurulu’na haksızca diplomayı iptal ettirdin ya. Sonrasında o iptali 45 gündür bize tebliğ ettirmeyip, güya süreleri geçirtmeye çalıştın ya. Sonra dün o diplomanın iptaline karşı biz dava açınca, ekrana bakılıp sorgulanınca görünen diplomayı sistemden kaldırtın ya. ‘Ne oluyor?’ diyorsan, Beyazıt’ta 200 bin genç toplanmış, onlar da senin diplomanı sorguluyorlar. Diplomasız Erdoğan. Sayın Erdoğan diploma öyle sorgulanmaz, böyle sorgulanır. Burası Beyazıt Meydanı, çok acıya, çok mücadeleye şahitlik etti bu meydan. Sol yumruk havada açılan pankartları da gördü, başörtülü, dualı direnişlere de tanıklık etti. 68’in devrimci gençliğinin emperyalizme karşı göğsünü siper ettiğini de üniversiteye sokulmayan başörtülü öğrencilerin mücadelesini de gördü. Namusuyla çalışana, emek verene, başörtüsüne de geleceğine de devrime de sahip çıkana, mert olana helal olsun.”

“15 MİLYON İMZAYA DAYANDIK, YOLUN YARISINI GEÇTİK”

“Arkadaşlar, Ekrem Başkan’ın sizden bir beklentisi, bizim de Ekrem Başkan’dan bir beklentimiz var. Ekrem Başkan’ın beklentisi, benim de en özel ricam. Hep beraber dünya siyaset tarihinin en büyük imza kampanyasına, şu anda bakayım rakama… 15 milyona dayanan; 14 milyon 800 bin imza topladık. Yolun yarısını geçtik, gidiyoruz. Buradan açıkça söyleyelim. Bu imzalar toplanıyor, güvenli şekilde depolanıyor, arşivleniyor. Noter çağırılacak, tutanak tutulacak. Meslek örgütlerine hesaplattırılacak. Notere hesaplattırılacak. Ama hiçbir imzaya, saraya, Tayyip Erdoğan’a ya da ona ulaştırabilecek kimsenin eli değmeyecek, gözü değmeyecek. İmzalar bizim namusumuza emanettir. Her birinizin il, ilçe binalarından, internetten, meydanlardan, AVM önlerinden, kalabalık mekanlardaki Cumhuriyet Halk Partisi’nin imza topladığı stantlardan boş birer kağıt, 25’er imza alıp hızla onları doldurup getirmenizi bekliyoruz. Kampanyaya omuz vermeye, Ekrem Başkan’a güç vermeye hazır mıyız?”

Exit mobile version