Özgür Özel: Darbeye harcadığı parayla 200 tane hastane yapılırdı.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Van Kent Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, ”Demokrasi kazananın yönettiği, kaybedenin sırasını beklediği rejimdir. Ama maalesef geçmişte demokrasiden istifade edenler, hatta ‘Ya biz demokrasiyi istemiyorduk’ diyenlere bir trendir. ‘İşimize gelince bineriz, işimize gelince ineriz’ diyenler, maalesef bugün sandığı, geldiği sandığı inkar etmekte, işlevsiz kılmaktadır.” dedi.
“TÜM SİYASİ TUTSAKLARIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNUYORUZ”
“Şimdi şunu söyleyelim. Biz meydanlarda sadece Ekrem Başkan’ı, Cumhuriyet Halk Partililerin özgürlüklerini değil, hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm siyasi tutsakların bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Biz Selahattin Demirtaş’ın özgürlüğünü de savunuyoruz. Bu güzel meydan, Van, Selahattin Demirtaş‘ı ayrı sever. Başkanla birlikte beş yıl boyunca Zeydan Başkan ona hücresinde arkadaşlık ederken, Van da Selahattin Başkan’a gönlüyle en çok sahip çıkan illerden biri oldu. Selam olsun Selahattin Başkan’a. Ancak sadece Selahattin Başkan’ın değil, hem Ekrem Başkan’ın, tutuklu belediye başkanlarımızın, belediye meclis üyelerinin ve Zafer Partisi’nin Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın, tüm siyasi tutsakların özgürlüğünü savunuyoruz. Çünkü başımızda şöyle bir şey var. Şunu her meydanda anlattım, anlatacağım. Saraçhane’ye ilk çıktığımızda, Zaferli gençler de geldi, DEM’li gençler de oradaydılar. Birisi Selahattin Başkan’ın özgürlüğünü, biri Ümit Başkan’ın özgürlüğünü alkışlıyordu. Birininkine öbürü homurdanıyordu, öbürününkine öbürü. Ama yukarıda biri vardı, ikisinin de başkanını o almıştı. Bununkine bu sevinince, o da seviniyordu. Bununkine bu sevinince, o da seviniyordu. İkisi de kaybediyor, hep o kazanıyordu. Bu oyunu bozmak için şöyle haykırdık. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.”
“DARBEYE HARCADIĞI PARAYLA 200 TANE HASTANE YAPILABİLİR”
“Yaptığı darbe, bugüne kadar her birimize 27’şer bin lira yara açtı. Kundaktaki bebeğe de yatalak nineye de 86 milyona, 27’şer bin lira kaybettirdi şu ana kadar. Bu darbeye harcadığı parayla, çiftçilerin bütün Türkiye’deki çiftçilerin, bankalara bütün borçları, faiziyle bir kapanıyor ve paranın yarısı da kalıyor. Her çiftçiye borcu kadar daha para verebilirsin. Bu parayla emeklilere 14 bin değil, 30 bin lira verebiliyorsun ve bunu 10 yıl boyunca yapabiliyorsun. Bu parayla Vanlı amcam, teyzem hastanesizlikten yakınıyor ya. 200 tane 800 yataklı tam teşekküllü hastane yapabiliyorsun. Bu parayla Kredi Yurtlar Kurumu’ndan 3 bin lira kredi verdikleri, beğenmedikleri Ecevit‘in verdiği krediyle 4 gram altın alınıyordu. 3 bin lirayla bir gram altın alamazsın, 4 bin lira altının gramı. KYK kredisini 3 bin liradan, bütün öğrenciler için 30 bin liraya çıkarabiliyorsun aylık. 30 bin liraya. Türkiye’deki işsizlik sorunu büyük, ama Van’da tam iki katı sorun. Tam iki katı. Ve Van’da, Doğu’nun incisi Van’da, güneşin şehri Van’da, Van Denizi’nin kenarında boşu boşuna ‘Dünyada Van, ahirette iman’ denmemişken, maalesef Van Denizi’nin kenarında kurulu bu güzelim şehir yıllardır ihmal edilmiş durumda. Eğitimde, sağlıkta, ülke ortalamasının tamamen gerisinde, en kötü yerlerde. Kişi başına milli gelir sıralamasında Van son beşin içinde. Bakın Türkiye’de kişi başına milli gelir düşük, fakiriz. Ama Türkiye ortalaması üç, Van’ın bir. Türkiye’nin ortalamasının üçte biri. İradesine saygı duyulmayan bu kentte, maalesef yoksulluk da işsizlik de Türkiye’nin bile çok çok üzerinde. Ve Van’ verdikleri hiçbir sözü tutmuyorlar. Van’da Vanlılar kendi başlarına, bir başlarına mücadele ederken, Vanlıların yüzünü güldürenlerle bugün buraya gelirken otelin önünde karşılaştım. Vanspor. Vanspor’un aslanları. Kahraman Vansporlular. İkinci ligde play off oynuyor, maçlarını kazanacaklar, birinci lige çıkacaklar. Biz de Van’ın başarısını yürekten alkışlayacağız. Bu arada bu İl Başkanım milletvekili adayımızdı. 160-170 oyla hakkını yediler, 18 bin geçersiz oy yaptılar, tekrar sayacaklardı. Sayıma hile karıştıracaklardı. İktidar geri çekti, hakkını yedi. Ama mücadele veriyor, ona sahip çıkın, partiye sahip çıkın. Eninde sonunda hakkımızı alacağız.”