Özgür Özel: Cesaretiniz Varsa Yargılamaları Canlı Yayınlayın

CHP lider Özgür Özel, Özgür Özel, İstanbul Sultanbeyli'de gerçekleştirilen Millet İradesine Sahip Çıkıyor Mitingi’nde önemli açıklamalarda bulundu.

Ozgur Ozel21 habermeydan e1762982998419

Özgür Özel: Cesaretiniz Varsa Yargılamaları Canlı Yayınlayın.

İstanbul Sultanbeyli’de gerçekleştirilen Millet İradesine Sahip Çıkıyor Mitingi’nde konuşan Özgür Özel, “Cesaretiniz varsa yargılamaları canlı yayınlayın, millet haklıyı da görsün iftiracıyı da” dedi.

Özel’in konuşmasının bir kısmı şu şekilde:

“Öyle bir adalet krizinin içindeyiz ki 19 Mart sivil darbesinden 237 gün sonra, neredeyse sekiz ay sonra nihayet o iddianame yazıldı. Aylardır bekledik. ‘Artık sabrımız kalmadı’ dedik. ‘Yazın şu iddianameyi de hem iftiralarla hesaplaşalım, hem kendimizi savunalım, hem de bu iddianamedeki haksızlıkları, yalanları yargılayalım’ dedik. Şimdi en sonda söyleyeceğim lafı başta söylüyorum. Ekrem Başkan, bütün arkadaşlar, parti olarak biz bütün aileler bekliyoruz ki cesaretiniz varsa yargılamaları canlı yayınlayın. Millet haklıyı da görsün, iftiracıyı da görsün. Bakın ben bunu söylediğimde, Ekrem Başkan söylediğinde Devlet Bahçeli de destek vermişti. Bütün muhalefet partileri destekliyor, Devlet Bey destekliyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nden, bir tek onlardan ses çıkmıyor. Çünkü onlar yaptıkları kumpası biliyorlar. Çünkü onlar bu davanın hukuki değil; siyasi olduğunu, Ekrem Başkan’ın önünü kesmek için olduğunu, Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidardan uzaklaştırmak için olduğunu biliyorlar. Değilse Sayın Erdoğan hodri meydan, canlı yayın istiyoruz. Milletin önünde hesap vermek istiyoruz. İddianamenin ilk sayfalarında istifaya davet ettiğiniz kişinin… Daha güya soruşturma gizli, iddianame yok. Kimse bir şey öğrenemez. Avukatlar öğrenemiyor dosyayı ama çıktı birisi dedi ki ‘Bir ahtapot var. Kafasında Ekrem İmamoğlu var. Kolları bütün Türkiye’ye uzanıyor.’ O gün, o bunu dediğinde karşısına gerçek ahtapotu çıkarıp gösterdik. Kollarını gösterdik. AKP’nin gerçek ahtapotunu gösterdik. O gün bugün ‘ahtapot’ demedi ama iddianamede daha ilk sayfada ‘ahtapot’ yazıyor. Dört kez ahtapot ismi geçiyor. Buradan soruyorum: Ya bu iddianameyi yazan her zaman söylendiği gibi haftada bir gidip yürütmenin başına bilgi veriyor, emirlerini alıyor. Ya da bu ülkeyi yöneten kişi yargılamayı yapanlara doğrudan talimat veriyor. Hangisi olursa olsun o ahtapotun kolları değil ama bu milletin adalet arayan iki eli yakanızdadır, bunu bilesiniz.” dedi.

“SUÇSA BİZ BUNU 15,5 MİLYON KİŞİ İŞLEDİK”

“Millete itibar suikastı yapmak kolay. İnsanların haysiyetiyle oynamak kolay. Ama bu kadar büyük kul hakkı yenilmez. Kendinden bildiğin işi başkasına kara diye çalma. Otur oturduğun yerde. Efendim Ekrem Başkan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyormuş. Biz onu Cumhurbaşkanı adayı yapmak istiyormuşuz. Bunu iddianameye suç gibi yazmışlar. Be adam 23 Mart günü 15,5 milyon insan Ekrem İmamoğlu’nu aday yaptı. Suçsa biz bu suçu 15,5 milyon kişi sokaklarda, meydanlarda, sandıklarda işledik. Seçim kazanmaya çalışıyormuşuz. Bugün Türkiye’de yapılan anketlerde en düşük oranla, yüzde 60 ile millet iktidar değişsin istiyor. Senin gitmeni istiyor. Huzur istiyor. İş istiyor, aş istiyor. Seni değiştirmeye çalışmak suçsa memleketin yüzde 60’ı ortaktır bu suça.”

“ERDOĞAN ARTIK SİYASETTE HAVLU ATMIŞTIR”

“Erdoğan’ın partisine kapatma davası açıldığında heyetler kurup, dünyayı gezip, anlatıp, ‘Türk demokrasi tarihine vurulmuş bir darbedir’ diyordu. Dünün mazlumu, dünün mağduru şimdi bugün gelmiş karşımıza bugünün zalimi olmuş. Buradan, Sultanbeyli’den, bir zamanların AK Parti’nin kalesinden bütün AK Partililerin vicdanına sesleniyorum: Parti kapatmak darbecilerin işi değil midir? Parti kapatmak senden korkanların işi değil midir? Demokratik siyaset yarışarak yapılacakken, yenemediğinin sırtını hakimlerle, savcılarla yere getirmeye çalışmak korkaklık değil midir? Bütün AK Partililere sesleniyorum: Artık Recep Tayyip Erdoğan siyasette havlu atmıştır. Kendi kadın kollarına, gençlik kollarına güvenini yitirmiştir. Yargı kollarıyla seçim kazanmaya çalışmaktadır. Bu milletin artık takdiri değil. Bu millete zorla kendini dayatmaktadır. Bunun için buradan Türkiye’deki bütün demokratlara sesleniyorum: Vakit parti kapatmalara karşı birlikte direnmek; vakit demokratik siyaseti birlikte savunmak; vakit siyasetin mertçe, dürüstçe ve serbestçe yapılmasını savunmaktır. Dün demokrasi ile gelenlerin bugün demokrasiden vazgeçmesi seçmeni de peşinden götürecekleri anlamına gelmez. Sultanbeyli’deki AK Parti’ye gönül vermiş, bu yaşananlardan utanan bütün demokratlara sesleniyorum: Yarınları sizin demokrasiye inancınızla hep birlikte kurabiliriz. Darbecilerin arkasında durmayın. Darbecilerin karşısında, demokrasinin arkasında duralım. Biz hep birlikte Türkiye’yiz. Biz Türkiye İttifakı’yız. Türkiye İttifakı renklerini ay-yıldızlı al bayraktan alır. Türkiye İttifakı kimseyi dışlamaz. Bugün ‘İyi olsun’ diye AK Parti‘ye oy vermiş, emekli maaşı 16 bin lira olan, ezilen emeklilere sesleniyorum: AK Parti tek çare, sadece oy verilecek tek parti değildir. Emekçilere sesleniyorum: AK Parti‘ye mecbur değilsiniz. Esnafa sesleniyorum: Bunlara katlanmak zorunda değilsiniz. Birlikte olacağız, güçlü olacağız, sabırlı olacağız, kararlı olacağız. Hep birlikte kurtulacağız. Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz.”

Exit mobile version