Naci Görür, ‘Büyük İstanbul Depremi’ konusunda uyardı.
Ülkemizde Deprem ve Depreme Dirençli Kentler” başlıklı 7. “Toplum ve Afet Riski Yönetimi” semineri, Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlendi.
Sabancı Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre, seminer Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ozan Duygulu’nun moderatörlüğünde gerçekleşti ve konuk konuşmacı olarak İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür katıldı.
Görür, Türkiye’nin en önemli gündeminin deprem olduğunu vurgulayarak, fay tartışmasının da bilim insanlarına bırakılması gerektiğini aktardı.
Bilim insanlarının da bunu medyanın önünde tartışmaması gerektiğine işaret eden Görür, “Bu tartışmalardan dolayı asıl çözüme gidemiyoruz. Bizim kabul etmemiz gereken bir gerçek var. Türkiye bir deprem ülkesidir. Her an her yerde büyük depremler olabilir. Binlerce insanımızı bir gecede kaybedebiliriz.” ifadesini kullandı.
Görür, depreme dayanıklı kentlerin oluşturulması için altı temel bileşenin olduğuna dikkat çekerek bunları yönetim, halk, altyapı, yapı stoku, çevre-ekosistem ve ekonomi olarak açıkladı.
Prof. Dr. Görür, il yönetimleri ve mekan kullanımının mikro bölgeleme çalışmaları çerçevesinde yapılmasının önemine değindi ve bu çalışmaların çoğunlukla 1999 depreminden sonra gerçekleştirildiğini belirtti.
Görür, bir ilçenin mikro bölgeleme çalışmalarının maliyetinin 20-25 milyon dolar olduğunu ifade ederek, bu çalışmaların tüm Türkiye genelinde yapılması gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, Görür, geliştirme aşamasında olan erken uyarı sistemlerinin asıl amacının doğalgaz, su, elektrik gibi stratejik kurumlarda kesintileri önleyerek güvenlik önlemlerini artırmak olduğunu açıkladı.
Bugünkü teknolojiyle deprem dirençli kentler yapmanın hiç zor olmadığını belirten Görür, şunları kaydetti:
*Olası bir İstanbul depreminde kanalizasyon ve içme suyu sistemlerinin zarar görebileceğini görüyoruz. Buna göre sistem düzeltme çalışmaları yürütmeye başladık.
*Bu, Türkiye’de bir ilk. Ciddi bir şekilde çalışmaya başlarsak, biz İstanbul’u deprem dirençli hale dönüştürebiliriz.
Görür, 1999’dan itibaren 30 sene içinde her an olmak üzere İstanbul’da 7 ve üzeri deprem olma olasılığının yüzde 64 olduğuna vurgu yaparak, “Bu 2029’a kadar bir süre demek. Bu tahmin 15 yıl artı veya eksi olarak düşünülüyor. Bu, en iyi ihtimali düşündüğümüzde 2044’e kadar zamanımız olabildiği anlamına geliyor. Bir Afet Bakanlığı kurulabilirse ve iyi de bir bütçesi olursa Türkiye genelinde önemli bir gelişme sağlayabiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.