Muş’ta arıcılıkta zahmetli oğul toplama dönemi başladı.
Muş’ta, arıların oğul verme döneminin başlaması ile birlikte kovanlardaki arı sayısının artması üzerine, ana arıyla birlikte kovanı terk eden oğul arıları tekrardan yeni kovanlara almak çok zahmetli oluyor.
Muş‘ta arıcılıkla uğraşan vatandaşlar, arıların oğul verme mevsimiyle birlikte tatlı ama bir o kadar zahmetli telaşı başladı. Kovanlarda bulunan arı sayısının artması üzerine ana arıyla birlikte kovanı terk eden oğul arıları yeni kovanlara almakta büyük bir zahmetten geçiyor. Arıcı vatandaşlar arıların daha fazla oğul vermesin diye bin bir derde deva olduğu düşünülen arı sütünü de ayrıca topluyor.
Koloni olarak yaşayan arılar yine koloniler şeklinde bölünerek çoğalır. Bu bölünme bir kısım arının, ana arıyla birlikte kovanı terk etmesi ile oluşur. Koloninin bu şekilde bölünmesine oğul çıkarma denir. Kovanı terkeden yeni koloni ise oğul arısı şeklinde isimlendirilir.
Merkeze yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta bulunan Karameşe köyünde arıcılık yapan vatandaşlar, oğul almaya başladı. Yaklaşık 10 yıldır arıcılık mesleğini icra eden Hamit Gölbaşı, “Haziran ayı itibari ile bizler oğul alıyoruz. Bu aylarda anne arı meme vurup kovandan yeni arıların çıkmasına vesile oluyor. Çıkan oğulları tutmak için yoğun mesai harcıyoruz. Oğullar ile birlikte kovan sayımız artıyor. Bunu yanında arı sütü alma dönemi de başladı. Arı sütü değimiz kraliçenin memeden çıkma olayıdır. Kraliçe arı ilk meme vurduğunda bunun içinde süt olur. Arılar çok oğula gitmesin diye memeyi kırıp arı sütünü alıyoruz. Arı sütü oldukça faydalıdır. Arı sütü biz hastalar için topluyoruz. Özelikle kemoterapi hastaları için topluyoruz” dedi.