12 askerin şehit olduğu olay metan gazıyla açıklanamaz.
Milli Savunma Bakanlığı’nın açıklamasını yetersiz bulan maden mühendisi, mağarada ‘yanıcı ortam tuzağı’ ihtimaline dikkat çekti.
Türkiye Kömür İşletmeleri’nde görev yapan deneyimli bir maden mühendisi, şehit Nuri Melih Bozkurt’un naaşına ulaşmak için yürütülen arama faaliyetlerinde 12 askerin şehit olduğu mağara olayıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Uzman isim, Milli Savunma Bakanlığı’nın “metan gazına maruz kalma” açıklamasının yetersiz olduğunu vurgulayarak, “Bu vaka sadece metanla açıklanamaz” dedi.
“Zehirli gazlar olabilir, maske ve dedektör şarttı”
Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk’e konuşan maden mühendisi, bölgedeki mağaralarda yalnızca metan değil; petrol türevi etilen, sülfürlü gazlar ve karbonmonoksit gibi zehirli gazların da bulunabileceğini belirtti. Bu gazların özellikle Kuzey Irak, Şırnak ve Silopi gibi bölgelerdeki asfaltit sahalarında ve bağlantılı kapalı alanlarda sıkça karşılaşıldığını ifade etti.
Uzman mühendis, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ) daha önce bölgede yaptığı gaz analizlerine atıfta bulunarak şu uyarılarda bulundu:
“Bu tür mağaralarda yeterli havalandırma olmazsa ya da ferdi oksijen maskesi ve gaz dedektörü kullanılmazsa, askerler ciddi zehirlenme riskiyle karşı karşıya kalır. Eğer bu donanımlar yoksa, bu ciddi bir eksikliktir.”
“Yanıcı ortam tuzağı” iddiası
Mühendis, olayın bir ‘yanıcı ortam tuzağı’ olabileceğine de işaret etti. Teröristlerin mağaradan ayrılmadan önce bazı stokları kasıtlı olarak yaktığını ya da çürümeye bıraktığını, bu durumun karbonmonoksit ve sülfürlü gazlar oluşturabileceğini belirtti.
“Hava akımının sınırlı olduğu ortamlarda tam yanma gerçekleşmez. Bu da karbonmonoksit gibi ölümcül gazların uzun süre kalmasına neden olur. Oksijenin azalması durumunda da boğulma riski artar.”
Bu tür tuzakların, mağara ortamında zehirli gaz birikimine ve ani zehirlenmelere yol açabileceğine dikkat çeken mühendis, yapılan açıklamaların yeterli olmadığını vurguladı.
“Metan varsa, anında dağılır”
Uzman mühendis, metan gazının özelliklerine de değinerek şunları söyledi:
“Metan gazı havadan hafiftir ve mağaranın üst kesiminde birikir. Ancak en küçük hava hareketinde dağılıp ortadan kaybolur. O bölgede metan gazı birikmesine yol açacak bir jeolojik yapı bulunmuyor. Bu nedenle olayın yalnızca metanla açıklanması doğru değil.”
“Eğitim verilmediyse büyük eksiklik”
Mühendis, görev yapan personelin böyle riskli alanlarda nasıl korunacağına dair eğitimin hayati önem taşıdığını belirtti:
“Mağaralarda hava akımı olup olmadığı basit yöntemlerle anlaşılabilir. Eğer hava akımı yoksa maske ve dedektör kullanımı zorunludur. Bu kadar riskli bir ortamda en temel önlemlerin alınmamış olması ya da eğitim verilmemiş olması kabul edilemez.”
Son olarak uzman mühendis, olayın tüm yönleriyle araştırılması ve kamuoyunun şeffaf şekilde bilgilendirilmesi gerektiğini ifade etti.