Kılıçdaroğlu: Ben şikayetten yana değilim, sorunları çözmekten yanayım

Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı iftar programında açıklamalarda bulundu.

Kilicdaroglu habermeydan

Saadet Partisi, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun ev sahipliğinde, İslam ülkelerinin büyükelçilerini bugün iftar yemeğine katılan Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, burada açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu, “Böylesine güzel bir akşamda sizlerle birlikte olmaktan son derece mutluyum. Temel Bey ile beraber Türk siyasetinde yeni bir anlayışı egemen kılmaya çalıştık. Birlikte olmak, beraber olmak. Güzellikleri toplumun her kesimine anlatmanın bu topluma büyük bir yarar, fayda sağlayacağına inanıyoruz. Kavgadan, çekişmeden bir şey çıkmadı. Ama beraber olduğumuz, birlikte olduğumuz zaman, ülkenin güzelliklerini toplumun her kesimine rahatlıkla aktarabiliriz. Ne benim ne Temel Bey’in özel bir arzusu yok. Eğer bir arzu varsa bu, ülkenin huzur içinde yoluna devam etmesidir. En büyük arzumuz bu. Ramazan ayındayız, evet mübarek bir aydayız. Manevi duygularımızın zenginleştiği bir aydayız. Dostlukları ve birliktelikleri dillendirdiğimiz bir aydayız” ifadelerine yer verdi.

Kılıçdaroğlu konuşmasının devamında şunları söyledi:

” İslam dünyasının İslamiyet’ten hemen sonra gerçekleştirdiği bilimdeki olağanüstü gelişmeler, Orta Çağ’da Rönesans’ın başlamasına yol açtı. Bilimde ve teknolojide bu kadar önemli adımlar atan İslam dünyası 21’inci yüzyılda neden geride? Bunu hepimizin sorgulamamız lazım. Kaldı ki Yüce Yaratan Kur’an-ı Kerim’de diyor ki ‘Aklınızı kullanmıyor musunuz?’. Aklı kullanmanın yolu, aslında Yüce Yaratan’ın mucizelerini keşfetmektir. Biz, bilim ve teknolojiye, üniversitelere önem, ama gerçekten çok fazla önem vermek zorundayız. Sayın Karamollaoğlu, Filistin ve Filistin’de yaşananları dillendirdi. Yıllardır devam eden bir dram var, hakları gasp edilen insanlar var orada. O zaman eğer biz hakkın ve haklının yanında duracaksak elbette ki Filistin ve Filistin davasının yanında durmak zorundayız. Aksi hale biz, bize öğretilen inancı reddetmiş oluruz. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa haksızlık karşısında susmayacağız, bir yerde haksızlık varsa ona karşı çıkacağız. Dolayısıyla hakkı, hukuku, adaleti İslamiyet bize zaten öğretiyor. Bizim bir hedefimiz var, Orta Doğu için. Orta Doğu’nun kaderi hep acı, hep kan ve gözyaşı oldu. Neden? Yer altında büyük bir zenginlik var ama o zenginlik ülkeler için hep felakete dönüşebiliyor. Bunu bir şekli ile çözmek gerekiyor. Türkiye, İran, Irak ve Suriye; ne için bir araya gelmiyoruz? Orta Doğu’da olanlar karşısında neden birbirimize farklı bakıyoruz? Pekala sorun çözülebilir.”

”Ben, şikayetten yana değilim, sorunları çözmekten yanayım”

“İslam dünyası şikayet eder. Ben, şikayetten yana değilim. Ben, sorunları çözmekten yanayım. Sorun var mı? Var. Çözülmesi lazım mı? Çözülmesi lazım. Ne ile çözeceğiz? Yüce Yaratan’ın bize verdiği en değerli akıl ve bilgi ile. Yani birikim ile çözeceğiz. Bazen bir sorunu tek başına çözme şansımız olmayabilir. Beraber, birlikte olacağız, güzellikte buluşacağız, yine bu sorunu çözeceğiz. Sorunları çözen bir toplum, daha hızlı ve güçlü ilerler. Çünkü akılcı politikalarla sorun çözülür, önyargılarla sorun çözülmez. Aynı şeyi yapıp farklı sonuçlar beklemek mümkün değil. Dolayısı ile aklımızı kullanarak pek çok sorunu akılcı politikalar ile çözebiliriz.”

Exit mobile version