Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ‘değişim’ açıklamalarına yanıt.
28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybeden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçaroğlu, eleştiri oklarının hedefindeki isim olmuştu. İstenilen sonucu elde edemeyen muhalefette değişim sesleri yükselirken; kurultaya gitme hazırlığında olan CHP’de, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, canlı yayında, İmamoğlu’nun ‘değişim’ çağrılarına cevap verdi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle;
”Bu kadar kirli bir seçim kampanyası bizim cumhuriyet tarihinde olmamıştır”
”Bu kadar kirli bir seçim kampanyası bizim cumhuriyet tarihinde olmamıştır. Yani yalan, sahtekarlık üzerine bir kampanya hiç olmadı. Sahtekarlık yapan, montaj videolarına sığınan cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturamaz. Ben bunları söyledim. Öncelikle Saray’ın ahlaki meşruiyeti sorgulanması gerekir dedim. Medya bunu tartışmadı. Niye tartışılmıyor? Bunun ahlaki zeminde tartışılması gerekmiyor mu? Yasal olarak YSK kararıyla kazanmış olabilirler mi? Ama bu kazanmanın arkasında ahlak, adalet yoktur. Devletin valisi, jandarmasını, komutanını yanına alacaksınız; köy köy Erdoğan’ın bildirisini dağıtır mı ya? Hangi gerekçeyle bu tartışılmıyor mu? Eğer gazeteciler, toplum bunu tartışmıyorsa ahlaksızlığa prim verilmiş olur. Verilen de odur.”
”Değişime en açık parti CHP’dir”
”Değişime en açık parti CHP’dir. Şimdi için değil tarih boyunca böyleydi. Değişimin bayraktarlığını yapan partiye nasıl değişimin önünü aç dersiniz. CHP’nin kuruluş felsefesi budur. Çağdaş uygarlık dinamik bir kavramdır. Biz bunu yapmak zorundayız, parti parti olmaktan çıkar. Kendi kuralları içinden olacak. Bir kişinin iradesiyle değişim olmaz. Değişim olacak neden olmasın, hukuki zeminde olması lazım. Kurultayı yaparsınız adaylar çıkar, ben kısmen tıkayan geçmişte yapılan tüzük değişikliklerini de hayata geçiren bir kişiyim. her eleştiriyi değerlendirmek genel başkanların görevidir.
Biz vatansever bir partiyiz. Biz sadece CHP’lilerin hakkını savunan parti değiliz. Biz sıradan parti değiliz. Parti nereye kaydı? Ben işçileri, taşeronları savunmadım mı? Onların hakkını başka kim savundu? Parti hiçbir yere kaymadı. Can Atalay’ın, düşünce suçlusu diye tanımlanan tutsakların, tutuklu avukatların partisiyiz. Biz Sinan Ateş’in de, eşi ve çocukları öldürülen Emine Şenyaşar’ı da savunan bir partiyiz. Herkes kendi penceresinden ‘yok sağa kaydı’, ‘yok şuraya kaydı…’ Bunlar günlük kaygılar… İnanca, yaşam tarzına ve etnik kökenine müdahale varsa onu savunmak benim görevim.”
”Ekrem Bey, başarılı bir belediye başkanımızdır”
“Ekrem Bey, başarılı bir belediye başkanımızdır. Son seçimlerde, 22 ilçeyi alabilecek potansiyele eriştik. 22 ilçe ve Büyükşehir Belediye Meclisinin çoğunluğu da alınır. Ondan sonra herhangi bir sorun kalmaz. Asla ve asla, bu halkın, İstanbulluların oyuyla alınmış olan, CHP’ye yönetme yetkisi verilmiş olan bir belediyeyi alıp da AK Parti’ye teslim edemem. Ekrem Bey görevine devam edecektir.”