Erdoğan: Önümüzdeki 5 yıl içinde 100’ü aşkın yeni girişimciye önemli destekler sunacağız.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Eğitim Bakanlığınca Bahçelievler’deki bir otelde düzenlenen Türkiye Eğitim Teknolojileri Zirvesi’nde (TETZ) yaptığı konuşmada, Bakanlık personelini, öğretmenleri, öğrencileri ve katılımcıları selamladı.
Teknolojinin hayatın her alanına derinlemesine nüfuz ettiği bir dönemi hep birlikte yaşadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:
“Dijital teknolojiler, büyük veri, yapay zekâ ve kuantum bilişimi gibi nice yenilik, bugünün dünyasında ekonomiden ulaşıma, savunmadan diplomasiye, tarımdan ticarete her sahada güçlü bir varlık gösteriyor. Bilgiye erişim geçmişte hiç olmadığı kadar kolaylaşırken bilgiyi işleme, analiz etme ve kullanma süreçleri de aynı ölçüde hızlanmış durumda. Türkiye olarak bu baş döndürücü değişime en hızlı uyum sağlayan hatta çoğu alanda öncülük eden ülkelerden biriyiz. Gerek savunma sanayiinde son 23 yılda elde ettiğimiz tarihî başarılar gerekse eğitim teknolojilerinde yaptığımız devrim niteliğindeki hamleler, bu hakikatin en güçlü göstergelerini teşkil ediyor. Burada şu hususun altını özellikle çizmek arzusundayım. Bir ülke için eğitim, yalnızca fiziki şartları ve teknolojik boyutuyla değil fikri altyapısıyla da en hayati sahalardan biridir. Müfredatından eğitimci kadrosuna, imkân ve kabiliyetleri itibarıyla çağa ayak uyduramayan eğitim sistemleri başarısız olmaya mahkûmdur.”
FEYZA ve HİSAR projeleriyle üniversiteye hazırlık, mesleki gelişim ve çok dilli öğrenme gibi alanlarda yapay zekâ destekli çözümler ürettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Öğretmenlerimizin günlük öğretim faaliyetlerinde kullanabileceği yapay zekâ destekli yardımcı asistan uygulamamızın çalışmalarına başladık. Eğitim teknolojileri ekosistemimizi her geçen gün büyütüyor, güçlendiriyoruz. 1280 firmayı kapsayan eğitim teknolojileri sektörümüz ile Bakanlığımız arasında yeni iş birlikleri geliştiriyoruz. Bu projelerle önümüzdeki 5 yıl içinde 100’ü aşkın yeni girişimciye önemli destekler sunacağız. Bakanlığımız ve TÜBİTAK arasında yapılacak iş birliğiyle 100’ün üzerinde yerli girişimi küresel düzeyde rekabet edebilecek seviyeye taşıyacağız. Bölgemizdeki son hadiseler bize veri güvenliğinin önemini tekrar hatırlattı. Yabancı menşeli mesajlaşma uygulamalarının yol açtığı güvenlik zafiyetlerini gazetelerde okuyoruz. Veri güvenliğimizin güçlendirilmesi amacıyla BİP ile Bakanlığımız arasındaki iş birliğimizi artırıyoruz. Gerek öğrencilerimizin birbiriyle iletişimi gerekse veli öğretmen arasındaki iletişimin BiP uygulamasıyla yapılmasını teşvik edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, eğitimde teknolojik altyapı sağlama çalışmaları bakımından OECD ülkeleri arasında üst sıralarda yer aldığını belirtti.
Sadece bugünün değil geleceğin de ihtiyaçlarını gözeten Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’yle her alanda yetkin, donanımlı, öz güvenli ve erdemli gençler yetiştirmeye bundan sonra da devam edileceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitimin yanı sıra her alanda yapay zekâ kullanımının artmasının çeşitli sorunları da beraberinde getirdiğini inkâr edemeyiz. Araştırmayı, bilgiye ulaşmayı ve yorumlamayı oldukça kolaylaştıran bu imkân, maalesef tembelliği, hazırcılığı ve intihal olaylarını da özendirmektedir.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temel eğitimden akademiye kadar birçok seviyede yapay zekâ ürünü araştırma, ödev, makale ve tez yazımının giderek yaygınlaştığını vurgulayarak “Yapay zekâ uygulamaları iş yükümüzü azaltan bir araç olmaktan çıkıp kişiyi hazıra konmaya alıştırıyorsa bu, bir müddet sonra bağımlılığa sebep olacaktır. Bunun tüm insanlık için çok büyük bir risk teşkil ettiğine inanıyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Sosyal medyanın ve dijitalleşmenin; geleneği, değerleri, fıtratı tahrip etmeden var olması ve hayata değer katmasının en büyük arzuları olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Dijitalleşmenin ışık hızıyla yayılmasıyla birlikte insanlık olarak kendimizi bir dijital kuşatmayla karşı karşıya hissediyoruz. Doğayla tabiatla hayatın olağan hâlleriyle kurulabilen organik ilişkilerin yerini, internetin ve dijitalleşmenin yeni ürünleri ve yeni araçları alıyor. Bunun bir sonucu olarak dijital zorbalık ve linç kültürü, çocuk, genç, yetişkin demeden herkesi tehdit ediyor, ürkütüyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dijital mecralar üzerinden yapılan hakaret, tehdit, iftira, dışlama, küçük düşürme gibi saldırgan davranışların, çocukların ruh sağlığını ciddi manada tehlikeye attığını kaydederek “Travmalar, kaygı bozuklukları ve hatta Allah korusun intihar vakaları, dijital zorbalık ve linç kültürünün nasıl bir belaya dönüşebileceğini göstermektedir. Çocuklarımız başta olmak üzere, herkesin en büyük korkularından biri hâline gelen dijital zorbalığın engellenmesi de önceliklerimiz arasında olmalıdır. Teknolojinin eğitimde kullanımını teşvik ederken, geleceğimizin güvencesi olan evlatlarımızı dijital derebeylerin insafına terk edemeyiz.” ifadelerini kullandı.
Özgürlüğün başıbozukluk, kural, kanun ve değer tanımazlık olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, aylık ciroları birçok devletin yıllık bütçesinden fazla olan küresel teknoloji şirketlerinin, sosyal medya mecralarının, dijital platformların özgürlük bahanesiyle hayatın her alanını işgal etmelerine seyirci kalamayacaklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dijital platformların vatandaşlarımızı, gençlerimizi, çocuklarımızı birer pazar malzemesi olarak görmesine müsaade edemeyiz. Herkes gibi bu şirketler ve platformlar da sorumlu davranmak, sadece kar maksimizasyonuyla değil mesuliyet bilinciyle hareket etmek zorundadır. Türkiye olarak bu konudaki kararlı ve tavizsiz duruşumuzu sürdüreceğiz.” dedi.