Erdoğan: Küresel düzeyde fakirden zengine doğru artan bir servet transferi yaşanıyor.
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen Albaraka İslami Finans Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Albaraka Zirvesi’ne ilk kez ev sahipliği yaptığını belirterek, “İslam ekonomisine dair küresel düzeyde öngörüler, temel yapı taşları ve ihtiyaçlar” temasıyla düzenlenen bu seneki zirvenin başarılı geçmesini, sektör açısından hayırlara vesile olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, adaletin olmadığı yerde huzur ve barışın, güvenliğin olmadığı yerde de demokrasi ve özgürlüğün olmayacağını dile getirerek, küresel sistemin elitlerinin bu tabloyu görmezden ve duymazdan geldiğini söyledi.
Yaşanılan her hadisenin, her bölgesel krizin, yıllarca biteviye giden her kanlı barışın ve barış karşısındaki savaşın herkese bu gerçekleri tekrar hatırlattığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanlık olarak hem kendimizin hem evlatlarımızın müreffeh bir dünyada yaşamasını istiyorsak çözüm yerine sürekli sorun üreten mevcut sistemde özellikle ısrardan vazgeçmeliyiz. Bunun yerine daha dengeli, daha adilane, daha kuşatıcı bir sistemin ihdası için hep beraber el ele vermeliyiz. Karşı karşıya olduğumuz meydan okumalar esasen hiçbirimize başka bir alternatif de bırakmıyor. Hangi inanca, kültüre, millete mensup olursak olalım, bunun için mücadele etmemiz gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.
Kronikleşen bir diğer sorunun da servet ve gelir adaletinin bozulması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Öyle ki günümüzde servet eşitsizliği dünyada tarihi bakımdan en yüksek seviyesine çıktı. Dünyadaki en zengin yüzde 1’lik kesim toplam küresel servetin neredeyse yarısına sahip. Alttaki yüzde 50’lik kesimin küresel servet dağılımından aldığı pay ise yüzde 1’i dahi geçmiyor. Yani küresel düzeyde fakirden zengine doğru artan bir servet transferi yaşanıyor. Bu rakamların bize anlattığı şudur; Afrika’dan Asya’ya milyarlarca insan bir avuç tufeylinin refahı, keyfi, konforu ve şatafatlı hayat sürmesi için adeta seferber olmuş durumdadır. Büyük şair, fikir, dava ve aksiyon adamı üstat Necip Fazıl bu tabloyu bakınız nasıl dizelere döküyor: ‘Allah’ın on pulunu bekleyedursun on kul/Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul/Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa.’ Evet, kurt taksiminin bile ötesine geçen bir ataletsizlikle karşı karşıyayız. Elini vicdanına koyan hiç kimsenin böyle bir manzarayı içine sindireceğini düşünmüyorum. Kapitalist sistemin serbest piyasayı teşvik ediyor gözükse de arka planda tekelleşmeyi, tefeciliği, manipülasyonu, üretim, emek ve ticaretten daha ziyade paradan para kazanmayı ödüllendirdiğini görüyoruz. Zayıfı daha zayıflatan, fakiri daha da fakirleştiren, zalimi güçlendiren bu sistemin dertlerinize derman olamayacağını, insanlığa refah, huzur ve adalet getirmeyeceğini artık hepimiz kabul etmek zorundayız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedef doğrultusunda son yıllarda İstanbul Finans Merkezi’nin açılışı ve yeni katılım finans kuruluşlarının hizmete başlaması gibi pek çok kritik adım attıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstanbul Finans Merkezi’nin fintech ile birlikte iki temel sacayağından birini katılım finans olarak belirlenmesi bir başka önemli hamleydi. Bununla katılım finansın gelişmesine ve finansal sistemde hak ettiği yere gelmesine verdiğimiz önemi açıkça gösterdik. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisimiz tarafından hazırlanan ve ülkemizin bu alandaki ilk stratejik belgesi olan Katılım Finans Strateji Belgesi’ni de 2022 yılı sonunda yayınladık. Uluslararası İslami altyapı ve likidite kuruluşunun fikri ve teknik altyapısının oluşturulmasına dair çalışmalarımız devam ediyor. Yine derecelendirme sistemi Uluslararası İslami Finans Tahkim Mekanizması, Sukuk Garanti Fonu Helal Park ile Hac ve Umre Fonu gibi projelere ilişkin fikri ve teknik değerlendirmelerimizi sürdürüyoruz.”