Erdoğan: Batı demokrasisinin sınırlarını İsrail’in menfaatleri çizmektedir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in Gazzelilere uyguladığı soykırımı daima gündemde tuttuklarını, Filistin davasına verdikleri güçlü desteği her zeminde açıkça ifade ettiklerini dile getirdi.

Bati demokrasisinin sinirlarini Israilin menfaatleri cizmektedir habermeydan

Erdoğan: Batı demokrasisinin sınırlarını İsrail’in menfaatleri çizmektedir.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı katılımcılarını kabul eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Uluslararası Demokratlar Birliğinin son dönemde kendi insanımızla birlikte kardeş topluluklara da el uzatmasını çok kıymetli buluyorum. Hak ve adalet eksenli yürüttüğü çalışmalarla 20 yılda bir marka haline dönüşen Birliğimizi canıgönülden tebrik ediyorum. Sizlerin şahsında Birliğe, maddi manevi destek olan, emek veren, daha iyi yerlere gelmesi için ter döken her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum.” dedi.

Nefret suçlarıyla mücadele noktasında Avrupa’da bir ayrımın söz konusu olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür olaylarda suçun kendisinden ziyade, mağdurun kimliğinin daha fazla ön plana çıktığını, daha çok belirleyici olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Antisemitizme karşı gösterilen hassasiyet ne yazık ki İslam düşmanlığı ve ırkçılık kaynaklı saldırılardan esirgenmektedir. Hatta bu suçlar güvenlik birimlerinin karıştığı NSU cinayetlerinde olduğu gibi ‘dönerci cinayeti’ denilerek, önemsiz hale getirilmeye çalışılıyor.” diye konuştu.

Müslümanlara ve göçmenlere yönelik ırkçı saldırıların çoğunun daha soruşturma aşamasında örtbas edildiğini herkesin bilindiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’i hedef alan terör eylemlerinin “fikir özgürlüğü” parantezine alınarak görmezden gelindiğini belirtti.

Meselenin daha vahim tarafının, Türk ve Türkiye karşıtlığının son yıllarda bazı siyasetçiler ve medya eliyle körüklenmesi, teşvik edilmesi, vatandaşların hedef tahtasına konulması olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“İçeride köşeye sıkışan hangi siyasetçi varsa, aklına önce bize ve Türkiye’ye saldırmak geliyor. Seçimde başarısız olan kabahati kendinde aramak yerine bize ve ülkemize saldırarak temize çıkmaya çalışıyor. Bunu da açıktan değil demokrasi, hak ve özgürlük kavramlarının arkasına saklanarak yapıyorlar. Şahsımızı ve bizim üzerimizden ülkemizi hedef alan kampanyaların son dönemde artması tesadüf değildir. Bu kampanyaların tek bir hedefi vardır, o da bizi ve Türkiye’yi susturmaktır. Çünkü Türkiye, sadece İslam ve yabancı karşıtlığı meselesinde değil 7 aydır devam eden Gazze krizinde de dirayetli ve cesur bir duruş sergilemiştir. Yaklaşık 50 bin tonla Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazzelilere uyguladığı soykırımı daima gündemde tuttuklarını, Filistin davasına verdikleri güçlü desteği her zeminde açıkça ifade ettiklerini dile getirerek, “Küresel siyonist lobinin tüm baskılarına rağmen bu tavrımızı koruyoruz. Kimliğine ve inancına bakmadan zalime zalim, mazluma mazlum demeye devam ediyoruz. Yıllardır bize demokrasi ve özgürlük dersi veren Batılı yöneticilerin, Gazze katliamlarında takındığı ikiyüzlü politikaları ibretle takip ediyoruz.” diye konuştu.

“Gösteri hakkı kutsaldır” diyenlerin, 7 Ekim’den sonraki ilk icraatının kendi sokaklarında, Filistin’e destek gösterilerini yasaklamak olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağa sola insan hakları karnesi düzenleyenler, 15 bini çocuk, toplam 35 bin Filistinlinin ölümünü sadece seyrettiler. Lafa her başladıklarında özgür basından dem vuranlar, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden 140’tan fazla gazeteci hakkında tek bir cümle kurmadılar.” ifadelerini kullandı.

Bugüne kadar İsrail güçlerinin hastaneleri bombaladığını, camileri, kiliseleri enkaz yığınına çevirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanların sığındığı mülteci kamplarını vurdu. Okulları, üniversiteleri, gıda sırası bekleyen sivilleri hedef aldı. Toplu mezarların şahidi olduğu toplu katliamlar işledi ama tüm bu vahşet sahneleri yaşanırken bir avuç vicdan sahibi devlet adamı dışında hiçbir batılı lider, tepki göstermedi, sesini yükseltmedi. İsrail’e ‘artık yeter’ diyecek bir cesur yürek maalesef çıkmadı. Aylarca ateşkes çağrısı yapacak cesareti dahi gösteremediler. Hiçbir şey olmamış, 35 bin masum insan ölmemiş gibi İsrail’in arkasında durmaya, diplomatik ve askeri destek sağlamaya devam ettiler.” dedi.

Exit mobile version