Erdoğan: Aile kimlik ve kültürün yaşatıldığı bir okul hükmündedir.
“Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu” kapanış oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sempozyum kapsamında yapılan değerlendirmelerin, yeni ve yenilikçi uygulama örnekleri bakımından emsal teşkil etmesini dileyerek, tebliğleriyle, eleştirileriyle, bilgi birikimi ve saha tecrübeleriyle sempozyuma katkı verenlere teşekkür etti.
Bazı kurumların bir milletin özünü teşkil etmekle kalmayarak, milli bir nüve olarak geçmişten aldığı müktesebatı geleceğe taşıyarak istikbale yön verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:
“İçtimai bünyemizin en küçük fakat en sağlam hücresi olan aile, işte bu müesseselerden biridir. Aileye baktığımızda milleti, millete baktığımızda da onu meydana getiren büyük medeniyeti görürüz. Bu yönüyle aile, kimlik ve kültürün yaşatıldığı, milli ve manevi değerlerin muhafaza altına alındığı ve bu kıymetlerin nesilden nesile aktarıldığı bir okul hükmündedir. Merhum Nurettin Topçu, bu hakikati şöyle ifade ediyordu, ‘Aile, örf ve adetlerin ve bir dereceye kadar seciyemizin hamurunun yoğrulduğu mekteptir. Sevginin ve kalp alışkanlıklarının mektebidir. Sabrın ve müsamahanın mektebidir. Şefkatin ve anlayışın mektebidir. Fedakarlığın ve vazifeler yüklenmenin mektebidir.’ Mesele işte bu kadar açık ve nettir. Buradan hareketle şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz, aile mektebinden yetişen bireyler ne kadar bilgili, ne kadar şuurlu olursa toplum da o derece güçlü olur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuya farklı bir açıdan yaklaşıldığında ise başka bir gerçekle karşılaşıldığını dile getirerek, “Bireyi güçlendirmeden aileyi, aileyi güçlendirmeden de milleti ve devleti yaşatamazsınız. Bunun için her fırsatta ‘kamil insan, huzurlu aile, güçlü millet’ diyoruz. Yani zübde-i alem olan insandan başlayarak aileye, oradan da topluma, millete giden bir silsileden bahsediyoruz. Eğer müreffeh bir ülke olarak geleceğe emin adımlarla yürümek, çağa ve dünyaya yön vermek istiyorsak bu silsileyi özenle korumamız gerekiyor.” diye konuştu.
“Hepimiz elimizi taşın altına koymakla mükellefiz”
Herkese bu anlamda çok önemli vazifeler düştüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öğretmenlerimizden anne-babalarımıza, sivil toplum kuruluşlarımızdan merkezi ve yerel yönetimlere bu konuda hepimiz elimizi taşın altına koymakla mükellefiz. Aksi takdirde arzu ettiğimiz nesilleri yetiştiremez, bu konuda hiçbir mesafe kat edemeyiz.” dedi.
Tıpkı aile gibi kültür ve sanatın da değerleri yansıttığını, milletin dünyaya ve ötesine bakışını anlattığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuşaklar ve insanlar arasında bağ kuran, bu yönüyle devamlılığı sağlayan alanların en başında kültür sanatın geldiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Hamdolsun bu noktada dünyanın imrenerek baktığı bir birikimin sahibiyiz. Edebiyatta, müzikte, mimaride, el sanatlarında, hat ve tezhipte, kısacası kültür ve sanatın her şubesinde, yüksek bir estetiğin, fevkalade bir müktesebatın temsilcileriyiz. Ecdadımız bir yandan üç kıtayı imar ve ihya edip gönüllere girerken, diğer yandan askeri, siyasi ve idari kabiliyetlerini kültürle, irfanla, sanatla birleştirmiştir. Rahmetli Samiha Ayverdi, bu noktada milletimizin karakteristik özelliğini şu cümlelerle anlatıyor, ‘Kılıç tutan elleri, icabında sanat şaheserleri ortaya koyar. Maddi ve bedeni bünyelerini hazırlayıp terbiye ederken, manevi yapılarını da ıslah etmekten geri kalmazlar. İşte bunun için de fütuhat ve yükseliş asırları Türk coğrafyasını bir refah, medeniyet ve adalet zemini halinde çiçeklendirmiştir.’
Bizler de ecdadın o hikmetli bakışından ilhamla aileye dönük çalışmalarımızı kültür ve sanatla beslemeye, Türkiye Yüzyılı’na giden yolun kilit taşlarını döşemeye devam ediyoruz. Gerek bakanlıklarımız gerekse ilgili kurum ve kuruluşlarımız, risk önleyici ve çok boyutlu bir yaklaşımla hareket ediyor. Küresel kapitalizmin yeni cepheler açtığı, kültürel emperyalizm ve dijital kuşatmanın dünya genelinde şiddetini artırdığı bir dönemde aile kurumunun adeta üzerinde titriyoruz. Cinsiyetsizleştirme gibi dayatmalara ve LGBT gibi sapkın akımlara karşı gerekli tüm önlemleri alıyor, bu noktada en küçük bir tavize, ihmale, rehavete mahal vermiyoruz.”
Türkiye’nin nüfusunun arttığını, fakat nüfus artış hızının azaldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplam doğurganlık oranı nüfusun kendisini yenileme seviyesinin altında gerçekleşiyor. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, geçtiğimiz yıl ölçülen toplam doğurganlık hızı 1,48. Şu anda bir felaketi yaşıyoruz. Bu oran nüfusun kendisini yenileme düzeyi olan 2,10 bandının çok altında. Geleceğimiz açısından alarm zilleri hem de çok yüksek sesle çalıyor. Bu ülkenin istikbalini düşünen hiç kimse buna kayıtsız kalamaz.” diye konuştu.
