Erdoğan: 7 bin 275 hak sahibinin konutunun anahtarını teslim ediyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mustafa Kemal Üniversitesi Spor Salonu’nda düzenlenen Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni’nde konuştu.
Depremin 11 il, 124 ilçe, 7 bine yakın köy ve mahallede ağır yıkıma yol açtığını, 14 milyon vatandaşın afetten doğrudan etkilendiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öyle ki depremde yıkılan 39 bine yakın binanın 26 bininde arama kurtarma faaliyeti yürütülmesi gerekmiş, ayrıca 200 binden fazla ağır hasarlı bina ile karşılaşılmıştır. Deprem bölgesine 1 milyon çadır gönderilmiş, 215 binin üzerinde konteyner kurulmuş, 349 bin haneye kira yardımı yapılmış, taşınma ve destek ödemelerinde bulunulmuştur.
“Bu afet bir yönüyle de dünyanın en büyük arama-kurtarma ve iyileştirme operasyonudur”
“Deprem bölgesi geneline 150 bin tır yardım malzemesi gönderilirken 20 milyon gıda kolisi dağıtıldı. Günde 4 milyon kişiye yemek hizmeti sunuldu. Esasen bu afet bir yönüyle de dünyanın en büyük arama-kurtarma ve iyileştirme operasyonudur. Yine afet sonrası hem enkaz kaldırma hem yeniden inşa çalışmalarının en hızlı yürütüldüğü bir örneği beraberce yaşadık.
Depremin ardından şehirlerine, ailelerine, işlerine, arazilerine sahip çıkarak şartların zorluğuna rağmen yerlerinden yurtlarından ayrılmayan vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Yine kısa süreliğine ayrılsa da geri dönüp dört elle memleketine sarılan kardeşlerimiz de teşekkürü hak ediyor. Bu afet bize verdiği pek çok dersin yanı sıra ülkemizde devlet-millet dayanışmasının aksi yöndeki tüm gayretlere rağmen en üst düzeyde olduğunu da göstermiştir. Sayısız insanımız ya kendi iradesiyle bizzat gelerek ya çeşitli yollarla destek sağlayarak en önemlisi de duası ve gözyaşıyla depremzede vatandaşlarımızın acısını paylaşmıştır.”
Böylesine vefalı ve fedakâr bir milletin evladı olmakla iftihar ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mutlulukların paylaşarak çoğalması gibi acıların da paylaşarak katlanılır hâle geldiğini yaşayarak gördük, öğrendik. Rabb’im, ülkemize ve milletimize bir daha böyle afetler yaşatmasın, böyle imtihanlara maruz bırakmasın.” diye konuştu.
“7 bin 275 hak sahibinin konutunun anahtarını teslim ediyoruz”
Takip eden aylarda Hatay’ı tekrar tekrar ziyaret ederken “Kaybettiğimiz canları elbette geri getiremeyiz ama onun dışındaki tüm kayıpları telafi etmek boynumuzun borcudur” sözünü verdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Toprağa verdiğimiz insanlarımızı Fatihalarla dualarla hüzünle yâd ederken sizlere verdiğimiz sözleri birer birer yerine getirmek için de canla başla çalıştık, çabaladık. Bir yandan enkazları kaldırırken diğer yandan süratle yeniden inşa ve ihya faaliyetlerine başladık.
Bugüne kadar şehirde yıkılan 14 bine yakın binanın, acil yıkılacak ve yıkık 23 bine yakın binanın, ayrıca ağır hasarlı 56 binin üzerindeki binanın yüzde 97’sinin enkazını kaldırdık. Yapılan tespitler ışığında Hatay’da 135 bin 589’u konut, 15 bin 599’u iş yeri ve 777’si ahır olmak üzere toplamda 150 bine yakın hak sahibi belirledik. Yapılan detaylı çalışmaların ardından deprem bölgesi genelindeki kesinleşmiş hak sahibi sayımız ise 390 bin olarak netleşmiştir. Bugünkü kura törenimizle 6 bin 572’si il ve ilçe merkezlerimizde, 703’ü de kırsalda olmak üzere 7 bin 275 hak sahibinin konutunun anahtarını teslim ediyoruz.”
“Dünyanın en güçlü 10 ülkesi arasına dâhil etme aşamasındayız”
Depremin yol açtığı yıkımı, şehirlerin derlenip toparlanması ve vizyon sahibi kentlere dönüşmesinin vesilesi kılmanın peşinde olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Çünkü bin yıllık vatanımız olan bu toprakları bizden sonra da asırlar boyunca hayatlarını sürdürmek üzere evlatlarımıza miras bırakacağız. Şehirlerimizi ne kadar tarihî ve kültürel zenginlikleri korunarak kimlikli yerleşim yerleri olarak geleceğe taşıyabilirsek kendimizi o derece vazifesini hakkıyla yapmış sayacağız.
Kardeşlerim, yaşadığımız her felaket, maruz kaldığımız her saldırı, başımıza gelen her musibet bize millî birliğimizin ve devletimizin gücünün önemini hatırlatıyor. Cumhuriyet’imizin ilk asrının en büyük kazanımı Hatay’ın vatan topraklarına katılmasıydı. Türkiye Yüzyılı’nda Hatay’ın da içinde bulunduğu vatanın her karışını üzerinde güvenle huzurla müreffeh şekilde yaşayacağımız bir ülke hâline getirmenin mücadelesini veriyoruz. Sıkıntılarımız, eksiklerimiz yok mu? Elbette var. Ama hamdolsun ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diye ifade ettiğimiz büyük ve güçlü Türkiye’ye ulaşma azmimiz hepsinin üzerindedir. Ülkemizin potansiyeli de imkânı da gücü de bu hedefe ulaşmamıza yeter. Tek ihtiyacımız saflarımızı sıklaştırarak birlik ve beraberlik içinde çok çalışmaktır.”