İstanbul’da ve tüm Türkiye’de ev kiraları gün geçtikçe artıyor. Hem ev sahiplerinin hem de kiracıların belli oranlarda mağdur olduğu bu düzen; kiralık ev ilanları sayısının çoğalmasına ve bu evlerin tutulamamasına yol açtı. Ekonomik krizin de etkisiyle yaşanan bu yükseliş, bir yandan da yabancıların mülk edinme süreciyle de orantılı olarak ilerledi. Ülkenin enflasyonu en yüksek şehri olan İstanbul’da ortalama kira fiyatlarının 7500 ₺ olduğu öngörülüyor. Bu miktarın çoğu insanın maaşından dahi yüksek olması da, İstanbul’da yaşamak isteyen insanların farklı tedbirler almasına yol açıyor. Kira ve faturaların yükünü beraber omuzlamak isteyen insanlar; ev arkadaşı olma kararı almakta ve düzenlerini bu şekilde kurmaktalar.
Öğrencilerin, genç çalışanların ve medeni hali bekar olan insanlar; kendilerine yakın gördükleri insanlarla aynı evde yaşama kararı alarak ekonomik dengelerini oturtmaya çalışmaktalar. Ancak bu durumun getirdiği birtakım zorunluluklar, kiraladıkları evi kaybetme ihtimalini de ortaya çıkarıyor. Evini kiraladıkları ev sahibinin kalacak kişiye göre zam yapması, ev arkadaşlarından yalnızca birinin kontrat yapması sonucunu doğurabiliyor. Bu durumun tespitinin kötü sonuçlara yol açabileceği, İstanbul Emlakçılar Odası’nın eve çıkmak isteyenler için yaptığı başlıca uyarılardan biri olarak öne çıkıyor.
İstanbul’daki satılık ve kiralık emlak fiyatlarının ulaşılamaz seviyelere gelmeye başladığını söyleyen Nizameddin Aşa; başkanı olduğu İstanbul Emlakçılar Odası’nın da bu konuda hiçbir aksiyon alamadığını açıkladı. Kendilerinin iş potansiyelinin de bu dönemde çok düştüğünü belirten Aşa; Eylül ayından itibaren başlayacak eğitim öğretim yılından umutlu olduklarını ve bu sayede piyasanın yeniden hareketlenebileceğini umduklarını dile getirdi. Bu nedenle öğrenci evlerine yönelik çalışmalar yaptıklarını söyleyen Emlakçılar Odası Başkanı; yeni kiracıları da yaşayacakları sıkıntılara dair katı bir dille uyardıklarını da sözlerine ekledi.
Ev Arkadaşı Olmak İsteyenler Ev Sahibine Söylemeli!
Öğrencilerin veya İstanbul’da çalışmakta olan insanların ev arkadaşı bulma yoluna gittiğini belirten Nizameddin Aşa; ev sahiplerinin de ne yazık ki birden fazla kişinin ikameti halinde kiraya ekleme yaptığını söyledi. Bu gibi durumlarda tek kişi kalacağını beyan eden kiracıların sorun yaşayacağını da dile getiren Aşa; kontrattaki yalan beyan yapılma durumunu, ev sahiplerinin kiracıları tahliye etmek adına delil olarak kullanabileceğini açıkladı. Kiracıların tamamının kontratta isimlerinin bulunmasının bir zorunluluk olduğunu söyleyen Emlakçılar Odası Başkanı; aksi durumda ev sahiplerinin aksiyon alma hakkını eline geçirdiğini belirtti.
Kiralama kontratında tüm kiracıların isminin bulunmasının güvenlik açısından da önemli olduğunu belirten Nizameddin Aşa; kamu kuruluşlarının da sorun yaratmaması adına her kiracının tutulan ev için ismini beyan etmesi gerektiğine değindi. Uzun süredir aynı evde kirada olan ve odasını kiralayanların da bu durumda tehlikede olduğunu söyleyen Aşa; bu durumda da ev sahiplerinin tespiti halinde evden çıkarma sürecinin başlayabileceğini söyledi.
Ev sahiplerinin bu durumda iki aşamalı bir süreç yürüttüğünü söyleyen Nizameddin Aşa; Mal sahibi evinde başka kişilerin yaşadığını bilmiyorsa o konuda bir şey yapamaz. Öğrendiğinde hukuki bir süreç için şikâyet, kavga, mal sahibinin evde birkaç kişinin kaldığını tespit etmesi lazım. İlk önce ev sahibi kiracıya ihtarname gönderecek. Bu tespit edilip mahkeme yoluyla tahliyeye gidebilir. Bütün kira kontratlarında biz genelde şunu yazarız; mal sahibinin izni olmadan, devir, temlik, ciro edilemez diye maddeler var. Diğeri özle maddedir, ev sahibi ile konuşulup muvafakat alınıp bu ev başka biriyle paylaşılabilir ibresi konulmalıdır. Bu yok ise kanunen kişi muhatap alınarak bir başka kişiye devir veya ciro edilemez” ifadeleriyle ev sahibinin işlettiği süreci tamamen açıkladı.