Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zafer, inşallah Gazze ve Lübnan’da inananların olacaktır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "UN' yazılı mavi kaskı olan askere uzanan elleri kıramayan Birleşmiş Milletler, Gazzelilere, Lübnanlılara uzanan kirli elleri nasıl engelleyecek?" dedi.

Gazze ve Lubnan habermeydan e1729012012570

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zafer, inşallah Gazze ve Lübnan’da inananların olacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu’nda, Dış İlişkiler Başkanlığı ve İnsan Hakları Başkanlıkları tarafından düzenlenen Filistin’in Geleceği Konferansı’nda yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dini fanatizmle hareket eden illegal yerleşimcilerin sayısının ve gasbedilen Filistin toprağının her yıl katlanarak büyüdüğüne dikkati çekti ve şöyle konuştu:

“2002 yılında inşasına başladığı ayrım duvarıyla İsrail, Filistin topraklarındaki apartheid rejimini kurumsallaştırmıştır. Batı Şeria’da yaşayan milyonlarca Filistinli bu ayrım duvarı sebebiyle Filistin toprağı olan Kudüs dâhil birçok bölgeye artık gidemiyor. 7 Ekim soykırımından önce Gazze zaten 17 yıl boyunca abluka altındaydı. 2 milyonu aşkın Gazzeli 17 yıl süresince açık hava hapishanesinde yaşamaya mahkûm edildi. Aslında İsrail’in ırkçı, faşizan politikalarının mağduru sadece Filistin halkı da değildi. Farklı kökenden, özellikle de Afrika kökenli Museviler de apartheid uygulamalarıyla karşılaşmaktadır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Birleşmiş Milletler üyesi olup da resmî sınırları halen netleşmemiş tek devletin İsrail olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Bu gerçeği, 74’üncü Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 1947 yılından bu yana İsrail’in değişen haritasını göstererek; ‘İsrail’in sınırları neresidir’ diye tüm dünyaya sormuştum. Aradan geçen zaman zarfında bu sorunun cevabını veren çıkmadı. İsrailli yöneticiler, bırakın cevap vermeyi, Gazze soykırımıyla birlikte yeni haritalar paylaşmayı sürdürdüler. Fakat biz bu haritaları göstermeye devam edeceğiz. Bununla kalmayıp, Gazze’yi işgalle yetinmeyeceklerini Lübnan’a saldırarak gösterdiler. Netanyahu’nun kabine üyeleri, asıl gayelerinin ne olduğunu, gözlerini nerelere diktiklerini, işgal politikalarını nereye kadar uzatmak istediklerini, yaptıkları her yeni açıklamayla deşifre ediyor. Burada şunu da vurgulamak durumundayım; giderek şımaran, giderek azgınlaşan İsrail durdurulmadığı takdirde, bu yayılmacılığın nereye uzanacağını tahmin edebiliyoruz. Ülkemizde yaklaşan tehlikeyi göremeyen idrak yoksunu kimi şahsiyetler varsa da biz riski görüyor ve her türlü tedbiri alıyoruz.”

Sivil toplum kuruluşlarının Filistin konusunda mahkemeye dosya ve delil sunmaya devam ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, soykırımcı canilerin uluslararası hukuka hesap vermesi için ellerinden geleni yaptıklarını ve yapacaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz, boykot ve protesto gösterileriyle katliama tepkisini ortaya koyuyor. Tüm imkânsızlıklara rağmen vatan topraklarını kahramanca savunan Filistin halkının yanında sapasağlam duruyoruz ve duracağız. Filistin direnişine kara çalmak için akla ziyan bahanelerin arkasına sığınan zihni köleleştirilmiş siyonist severlere aldırmadan, her platformda hakkı ve hakikati gür bir sedayla haykırıyoruz.” diye konuştu.

Türkiye’nin, Filistinli ve Lübnanlıların yanında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Zafer, inşallah Gazze ve Lübnan’da inananların olacaktır. Büyük acılar yaşansa da Allah’ın izniyle, bu süreç 1967 sınırları temelinde özgür bir Filistin devletinin kurulmasıyla neticelenecektir. Hiç endişeniz olmasın bir gün gelecek, bu gözyaşı, bu acı son bulacak. Gazzeli anneler çocuklarının kefenini değil, inşallah çeyizini hazırlayacak. Batı Şeria’da, işgal edilmiş tüm Filistin topraklarında çocuklar özgürce koşacak, korkusuzca oynayacak, gökyüzüne baktıklarında savaş uçaklarını değil güneşi, ayı, parıldayan yıldızları görecek. Buna biz, tüm kalbimizle inanıyoruz.

Gördüklerimiz karşısında yeise kapılmıyor, karamsarlığa düşmüyor, âlemlerin Rabb’i olan Allah’tan ümidimizi asla kesmiyoruz. Sözlerime Filistinli şair Mahmut Derviş’in şu dizesiyle son veriyorum; bir Filistin vardı, bir Filistin gene var. Zalimler ölüm kusan silahlarıyla yok etmeye çalışsa da bir Filistin hep var olacak. Vatanı, toprağı ve inancı uğruna direnen Filistin, tüm insanlığın iftihar kaynağı olacak.”

Exit mobile version