Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemizin günlük petrol üretimi 155 bin varilin üzerindedir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu Ajansının (AA) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde, “Ortak Gelecek, Ortak Hedefler” teması ile düzenlediği İstanbul Energy Forum’un açılışında yaptığı konuşmada, “Sanayileşme ve gelişmenin de temel şartı yine enerjidir. Yeterli miktarda, kaliteli ve temiz enerjinin, uygun fiyatlarla ve kesintisiz olarak temin edilmesi, yani ‘enerji arz güvenliği’, gelişmiş veya gelişmekte olan tüm ülkeler için kritik önemdedir.” dedi.
Bölgede ve küresel ekonomide yaşanan tüm sıkıntılara rağmen, 14 yıldır kesintisiz ve istikrarlı bir şekilde büyüdüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah önümüzdeki dönemde dünya ortalamasının üzerinde büyümeye devam edeceğiz. Türkiye ekonomisi büyüdükçe, nüfusumuz çoğaldıkça, milletimizin refah düzeyi ve sanayileşmemiz arttıkça, buna bağlı olarak enerji ihtiyacımız da yıldan yıla artıyor. Ekonomik büyümeden, milletimizin refahından, ülkemizin sanayileşme ve kalkınmasından taviz veremeyeceğimize göre, elimizin altındaki bütün kaynakları harekete geçirmekten başka bir çıkış yolumuz görünmüyor.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak, bu gerçekler temelinde madenden petrol ve doğal gaza, rüzgârdan güneş enerjisine kadar her başlıkta ülkenin potansiyelinden en üst düzeyde istifade etmenin çabasında olduklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Enerjide de tam bağımsız Türkiye hedefiyle hiçbir alanı ihmal etmeden, çevreci görünümlü marjinal yapılardan gelen baskılara ve eleştirilere aldırmadan yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Şunun bilinmesini isterim, kim ne derse desin enerji dâhil hiçbir alanda ülkemizi muhannete muhtaç etmemekte kararlıyız. Allah’ın izniyle bundan da geri adım atmayacağız. Örneğin madencilik alanında ülkemizin sahip olduğu imkânları ekonomiye kazandırmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. 2002’ye kadar yılda ortalama 55 bin metre sondaj yapılmışken, son 10 yılda ortalama 670 bin metre sondaj gerçekleştirdik. Madencilik sektörünün gayrisafi yurt içi hâsıla içindeki hacmini 4 kattan fazla artışla 2023 yılında 270 milyar liraya çıkardık. Son 22 yılda maden ihracatımız 7 kat artışla 5,7 milyar dolara yükseldi. Malumunuz, bor madeninde dünyadaki rezervin yüzde 73’üne biz sahibiz. Bu alanda yüzde 60’ın üzerinde pazar payıyla küresel ölçekte liderliğimizi koruyoruz.”
Türkiye’nin yanı sıra sınırların ötesinde de doğal gaz ve petrol arama çalışmalarının sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Oruç Reis gemimiz, Somali denizlerindeki 3 sahada faaliyetlerine başladı. İnşallah bu çalışmalardan da müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum. Petrolde ise daha önce terör nedeniyle arama yapamadığımız bölgelerden Gabar’da tarihimizin en büyük petrol keşfine imza attık. Rezerv ve kalite bakımından üst seviyede olan Gabar’daki kuyularımızdan günlük 57 bin varilin üzerinde petrol çıkarıyoruz. 2024 yılında Şırnak, Hakkâri, Van başta olmak üzere toplam 84 sondaj tamamladık, bu sayede 66 milyon varillik yeni rezerv keşfettik. Yurt dışındaki sahalarımızdan gelen 40 bin varille ülkemizin günlük petrol üretimi 155 bin varilin üzerindedir. Bunu düzenli olarak her yıl artırarak, hedeflediğimiz yere varacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arz güvenliği kadar, temiz enerji, verimlilik, iklim değişikliği ve çevre kirliliğinin de artık tüm insanlığın gündemini meşgul eden hususlardan olduğunu kaydetti.
Bakü’de düzenlenen COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde çevre ve iklim değişikliği meselelerinin vardığı ürkütücü boyutları bir kez daha yakından gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne pahasına olursa olsun ekonomik büyüme anlayışının kültürümüzde de, medeniyetimizde de yeri yoktur. Geçtiğimiz yüzyılda ‘bir damla petrolü, oluk oluk akan insan kanından daha değerli’ gören materyalist zihniyetin elinden dünyamız çok çekti.” diye konuştu.
Afrika’dan Asya ve Latin Amerika’ya gittikleri her bölgede, gözünü para, altın ve petrol bürümüş anlayışın geride bıraktığı derin acılara rastladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sömürgeciler sadece insanları katletmediler, milyonlarca masumla birlikte büyük bir çevre katliamı da gerçekleştirdiler. Zümrüt yeşili ormanları, gürül gürül akan nehirleri, gölleri, havayı, suyu maddi menfaatleri uğruna ya yok ettiler, ya zehirlediler, ya da kirlettiler.” ifadelerini kullandı.
“Rüzgâr ve güneş enerjisi kurulu gücümüzü, 2035 yılınd