Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye’nin yükselişine Allah’ın izniyle kimse engel olamayacak.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamarda buluna Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balıkesir’in Sındırgı ilçesi olan 6,1 büyüklüğündeki depremden etkilenen tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.
Erdoğan’ın açıklamalarından bazıları şu şekilde:
Siyasi görüşler, hayat tarzları, kökenler ve fikirler farklı olsa bile herkesin Türkiye Cumhuriyeti’nin asli sahibi ve aynı evin ferdi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ne farklılıklarımız ne siyasi rekabetimiz ne de günlük tartışmalar bunun önüne geçemez, geçmemelidir. Hiçbirimiz buna izin vermemeliyiz. 86 milyonun bekasını, güvenliğini, huzurunu ve istikbalini ilgilendiren böyle bir meselenin çözümünde sorumluluk sahibi herkesin katkısını, desteğini, yol gösterici eleştirisini bu bakımdan ayrıca önemsiyoruz. Komisyon çalışmalarında ehem mühim tercihinin çok iyi yapılması, süreci enfekte edecek söylemlerden uzak durulması şüphesiz çok mühimdir. Milletin yeşeren umutları ümit ederiz gündelik siyasetin mevzi kazanma hesaplarına kurban edilmez. Terörden ilanihaye kurtulmamız için Türkiye’nin önünde bir fırsat penceresi aralanmıştır. Bunu ziyan etmenin vebali ağır olacaktır. Komisyonun milletimizin beklentilerine uygun şekilde, Terörsüz Türkiye çabalarının başarısı için üzerine düşeni layıkıyla yapacağına inanıyorum. Gerek Cumhur İttifakı gerekse hükûmet olarak bizler de komisyonun çalışmalarına her türlü desteği veriyoruz.”
“64 milyar dolar turizm gelirine emin adımlarla ilerliyoruz”
Turizm alanında da önceki hafta müjdeli haberler aldıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2025 yılının ilk 6 ayında 25,8 milyar dolarla tüm zamanların gelir rekoru kırıldı. Bu, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 7,6 artış anlamına geliyor. Bu senenin ilk 6 ayında 26 milyon 389 bin ziyaretçiyi ülkemizde ağırladık. 2025 yılı ilk 6 ayında yabancı turist gecelik harcaması yüzde 10 artışla 121 dolara çıktı. 2025 yılsonu hedefimiz olan 64 milyar dolar turizm gelirine emin adımlarla ilerliyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyonun 14 aydır aralıksız düştüğüne işaret ederek, “Temmuz ayında hem yıllık enflasyon hem de gıda enflasyonu son 44 ayın en düşük seviyesini gördü. Temel mallarda enflasyon yüzde 20,7’ye indi. Enflasyonun direncini artıran kiralarda da düşüş başladı. Ancak hâlen arzu ettiğimiz seviyede değil. Deprem bölgesindeki çalışmalar tamamlandıkça konut arzını artırmaya dönük projelerimiz daha da hızlanacak.” açıklamasında bulundu.
Sanayi üretiminin de iyi gittiğini ve reel sektöre de kulak verdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“KOBİ tanımını değiştirdik. Artık daha fazla işletme KOBİ desteklerinden yararlanabilecek. Merkez Bankası rezervlerimiz de mayıstan bu yana hızla artıyor. Ana muhalefetin Türkiye ekonomisini baltalamaya yönelik tüm çabalarına rağmen brüt rezervlerimiz 169 milyar dolara çıktı. Yine muhalefetin kışkırtmalarına rağmen kamu işçilerimizle yürütülen görüşmeler de uzlaşıyla sonuçlandı. Önemli iyileştirmeler içeren protokolün kamu işçilerimiz ve çalışma hayatımız için tekrar hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.”
“Türkiye’nin yükselişine Allah’ın izniyle kimse engel olamayacaktır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üç kıtanın merkezinde yer alan Türkiye, farklı cephelerde gelecek asrını şekillendirecek çok çetin bir mücadele yürütmektedir. Biz buna, Türkiye Yüzyılı’nın inşası mücadelesi diyoruz. Bir kere daha şunu açık ve net söylemek isterim, Türkiye’nin yükselişine Allah’ın izniyle kimse engel olamayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin çeşitli ayak oyunlarıyla denklem dışına itilmesine asla müsaade etmeyeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Şu acı gerçeği de üzülerek ifade etmek mecburiyetindeyim, bu zorlu yolculukta karşımıza sadece dışarıdaki düşmanlarımız dikilmiyor. Onlarla birlikte içerideki uzantıları ve taşeronlarıyla da mücadele ediyoruz. 2002 yılında AK Parti’nin iktidara gelmesiyle rant muslukları kesilen, imtiyazlarını kaybeden, uzun yıllar sonra halkla eşitlenen çevreler, tam bir gözü dönmüşlükle, kaybettiklerinin rövanşını alma hırsıyla hükûmetimiz üzerinden devlete ve milletimizin kurumlarına saldırmaktadır. Şahsımız dâhil hiç kimse layüsel değildir, eleştirilemez değildir. Yapıcı eleştirilere hiçbir zaman kulaklarımızı tıkamadık. Tam tersine, bunları dikkatle değerlendirdik. Hatta ülkeye ve millete hayrı dokunan eleştirilerin gereğini hiçbir komplekse kapılmadan yaptık. Ama eleştiri bahanesiyle ülkemiz içinde 5. kol faaliyeti yürütülmesine de rıza göstermedik. Bizim değişmez ilkemiz şudur, milletimize karşı su gibi berrak, toprak gibi mütevazıyız. Ancak devletin itibarını, milletin kazanımlarını hedef alan hadsizlere had bildirmeyi de 40 yetime kaftan giydirmekten evla görürüz. Siyasi hayatımız, bütünüyle daima bu hassasiyetle hareket ederek geçti. Bundan sonra da çizgimizi, duruşumuzu inşallah bozmayacağız.”