Cumhurbaşkanı Erdoğan Kazakistan dönüşü uçakta gazetecilere açıklamada bulundu.
Şanghay İşbirliği Örgütü 24’üncü Devlet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Kazakistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamada bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim Sayın Putin ile Beşşar Esed’e bir davetimiz olabilir. Sayın Putin Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirebilirse, bu yeni bir sürecin başlangıcı olabilir.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, NATO içinde Rusya Devlet Başkanı Putin ile açık ve olumlu ilişki yürüten tek lider olduğu, bu ilişki sayesinde başta tahıl krizi olmak üzere birçok sorunda önemli adımlar atılabildiği belirtilerek, “Dolayısıyla dünyanın gözü Astana’da Putin ile yaptığınız görüşmedeydi. Görüşme sonrası Ukrayna konusunda ‘Adil bir barış mümkün’ dediniz. Sizce barış konusunda umut verici adımlar gelecek mi? Rusya ile iş birliğine dair güçlü mesajlar verdiniz. Nasıl bir süreç bekliyorsunuz? Rusya’nın Türkiye’den beklentileri neler? Ukrayna konusunda Putin, tansiyonu yükseltmeyi mi yoksa düşürmeyi mi planlıyor? Nasıl bir izlenim edindiniz?” soruları yöneltildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile çatışmaların başladığı ilk günden itibaren görüştüklerini belirtti.
Bu görüşmelerde “Ara buluculuğumuz nereye varabilir, nereye kadar tesiri olabilir?” konularını ele alma imkânı bulduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Nitekim bugün de yine Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin ile yaptığım görüşmede ara buluculuk konusunu ele aldık. Özellikle Karadeniz Tahıl Koridoru konusunda çok iyi bir başlangıç yaptık. Biliyorsunuz koridordan 30 milyon ton tahıl nakli gerçekleştirdik. Burada yeni bir süreci başlatmayı, kendilerinin ısrarla üzerinde durduğu gibi Batı’ya tahıl sevkiyatını bir kenara bırakarak, Afrika ve diğer gıda güvenliği bakımından hassas bölgelere Türkiye üzerinden bir koridor oluşturma fikrine nasıl yaklaştıklarını sordum. Sayın Putin, ‘Ben, bu konuda İstanbul Tahıl Girişimi hedefini aynen koruyorum’ yanıtını verdi. Bunu geliştirmemizde fayda var. Çünkü Putin’in Avrupa’ya karşı bir bakışı var. Bu süreçte Avrupa Rusya’yı hedefe koyduğu için, Rusya da Avrupa’ya ve Batı’ya olumsuz bakıyor. ‘Benim imkânlarımdan orası istifade etmeyecek’ diyor. Afrika ile ilgili ise ‘Onlar yoksul oldukları için tüm imkânlarımla ben seferber olurum’ yaklaşımı içindeler. Türkiye’yi zaten bu konuda farklı bir yere koyuyorlar. Onun için biz bu çerçevede görüşmelerimizi devam ettireceğiz. Şimdilik koridorun Rusya ayağında ‘Nasıl bir mesafe alabiliriz, onların bize ne gibi desteği olur?’ bunu çalışacağız. Bu konuda da alacağımız neticeyle inşallah Karadeniz Tahıl Koridoru’nu yeniden işler hâle getireceğimize inanıyorum.”
“Batı’da bu işi kaşıyan ülke ve kesimler var”
NATO ve Rusya’dan 3. Dünya Savaşı ile ilgili yapılan açıklamalardan sonra, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Millî Savunma Bakanlığından da bu tehlikeye ilişkin açıklamalar olduğu hatırlatılarak, buna yönelik değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Ne yazık ki Batıda bu işi kaşıyan ülke ve kesimler var. 3. Dünya Savaşı’na çanak tutan bir yaklaşım içindeler. Malum silah tüccarlarına pazar lazım. Silah tüccarlarının da pazarı Batı. Bu konuyla ilgili olarak da Sayın Putin, barıştan yana olduğunu son açıklamalarında söyledi. Çünkü taraflarda bir yorgunluk olduğu da açıkça ortada. Biz de kendilerine ‘Barışa ne zaman ereceğiz?’ dedik. Onlar ‘Bu işin bir zamanı yok, bütün mesele burada sizler gibi ara bulucuların ağırlığını koymasında’ noktasındalar. Biz şimdi ağırlığımızı koymaya gayret ediyoruz. Temennimiz odur ki Rusya-Ukrayna arasında bu savaş artık bir nihayete ersin. Devam ediyoruz, takip ediyoruz. Dışişleri Bakanım Hakan Fidan, Millî Savunma Bakanım Yaşar Güler bu işin takipçisi durumundalar. Bir an önce temennim odur ki neticeye varalım. Yıllardır dillendirdiğimiz ‘Dünya beşten büyüktür’ ve ‘Daha adil bir dünya mümkün’ tezlerimiz bu olumsuz havayı dağıtmak, büyük savaş riskini ortadan kaldırmak için ortaya koyduğumuz somut çözümlerdir.”
Bu çözümleri uygulamanın hâlâ mümkün olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapmamız gereken küresel sistemi revize etmek, herkesin ayrımsız uluslararası hukuka uymasını sağlamak, terörizmi topyekûn bir anlayışla yok etmek, adaleti ve hakkaniyeti temel alan bir küresel paylaşım sistemini hayata geçirmektir.” diye konuştu.
“Temennimiz odur ki İsrail tarafından yapılan katliamlar son bulur”
“İsrail ve destekçisi ülkelerin, Kıbrıs Rum kesimini askerî ve lojistik üs olarak kullanması KKTC ve başta Akdeniz’deki haklarımız olmak üzere Türkiye için bir tehdide dönüşmüş müdür? Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümünde buna yönelik bir mesajınız olacak mı?” sorusuna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Filistin’e saldırılarıyla başlayan süreçte yeni gelişmeler yaşandığını aktardı.
Hamas’ın, ateşkes için ortaya konulan taslağı birkaç değişiklik talebiyle kabul ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “MOSSAD Başkanı Doha’ya gidecek. ABD Başkanı Biden da konu ile ilgili Netanyahu’yu arayacak. Bu aşamada İsrail’e Batı ülkelerinin hep birlikte baskısı şart. Bu baskılar neticesinde de inanıyorum ki artık bir kesim ateşkese inşallah ulaşılacaktır. Katar Emiri ile yaptığımız görüşmelerde de bu konuları ele aldık. Onlar da değişik kanallardan gerekli baskıyı yapıyorlar. Temennimiz odur ki inşallah şu birkaç gün içerisinde ABD Başkanı Biden’ın da İsrail’i araması neticesinde kesin ateşkese ulaşılır ve böylece son dönemde İsrail tarafından yapılan katliamlar da son bulur.” diye konuştu.
İsrail’in kendi topraklarında yaptığı yığınaklardan netice alamadığını, Kıbrıs Rum kesimine yaptığı yığınaklardan da sonuç alamayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne zaman başladı bu saldırılar? O günden bugüne İsrail hedeflediği neticeye varabildi mi? Varamadı. Bir hafta içerisinde, 15 gün içerisinde işi bitireceklerini söylüyorlardı. Alamadılar neticeyi. Ateşi bölgeye yayacak her türlü adımdan uzak durulmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
