Yeni Nesil Demiryolu Araçları Hizmete Hazır.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TÜRASAŞ ve TCDD Taşımacılık arasında gerçekleşen, elektrikli lokomotif ve tren setlerinden yük ve yangın söndürme vagonlarına uzanan yeni nesil araçların teslim töreninde konuştu.
“Yerli, Milli ve Özgün Üretime Büyük Önem Veriyoruz”
Bakan Uraloğlu, “Türkiye Yüzyılı’nda, aziz milletimizin hayallerini gerçeğe dönüştüren, yerli ve milli üretimle ülkemizi küresel bir güç haline getiren bir yolculuğun tam ortasındayız. Ulaşım, bilişim, savunma sanayi, otomotiv, denizcilik, demiryolu… hangi alanda olursa olsun yerli, milli ve özgün üretime büyük önem veriyoruz.” dedi.
“Yapamazsınız Denilen Ne Varsa, Bugün Bir Bir Hayata Geçiriyoruz”
Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde; yerli uydularla, milli elektrikli trenlerle, metrolarla, yerli sinyalizasyon sistemleriyle, savaş uçakları, helikopterler, gemiler, yerli ve milli otomobil TOGG ile küresel bir ihracat ülkesi olduğunu ifade etti. Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla ürettiğimiz ilk yerli ve milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’yı kalıcı yörüngesine ulaştırdık ve 21 Nisan’da hizmete aldık. Özellikle 2002 yılından bu yana demiryolu sektöründe attığımız adımlarla, yalnızca bir ulaşım ağını genişletmekle sınırlı kalmadık; aynı zamanda, yüksek teknolojiye dayalı, tamamen yerli ve milli bir sanayi ekosistemi inşa ettik. Bu ekosistem, sadece ülkemizin değil, bölgemizin ve dünyanın da dikkatini çeken bir başarı destanına dönüştü. Bir zamanlar ‘yapamazsınız’ denilen ne varsa, bugün bir bir hayata geçiriyor, bugün burada, bu gurur tablosuna yeni bir sayfa ekliyoruz.”
TÜRASAŞ’ın Eskişehir, Sakarya ve Sivas’taki üretim tesislerinde tamamen yerli mühendislik ve iş gücüyle üretilen araçların, Türkiye’nin demiryolu sanayisindeki liderliğini bir kez daha perçinlediğini belirten Uraloğlu, “Demiryolu; güvenli, düşük maliyetli ve hızlı oluşuyla ulaşımın vazgeçilmez bir parçasıdır. Ülkemizin ekonomik ve sosyal hayatının ötesinde, tarihi ve stratejik bir öneme sahiptir. Asya ile Avrupa arasında, Çin’den Londra’ya kadar ulaşan Demir İpek Yolu’nun Orta Koridorunda yer alan ülkemizin, uluslararası yük ve yolcu taşımacılığında stratejik önemi büyüktür.” diye konuştu.
Demiryolu Uzunluğu 13 bin 919 Kilometreye Ulaştı
Demiryollarını 2002 yılından itibaren başlattıkları gelişim hamleleriyle devlet politikası olarak ele aldıklarını ve öncelikli sektör olarak belirlediklerini söyleyen Uraloğlu, “2002 yılında yaklaşık 11 bin kilometre olan demiryolu ağımız, bugün 2 bin 251 kilometresi Yüksek Hızlı Tren hattı olmak üzere 13 bin 919 kilometreye ulaştı. Avrupa’nın 6., dünyanın 8. yüksek hızlı tren işletmecisi konumuna yükseldik.” açıklamasında bulundu.
Şu anda; Halkalı – Kapıkule, Ankara-İzmir, Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli, Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep ve Yerköy-Kayseri Hızlı Tren Hatları gibi çok önemli demiryolu projelerinin yapımlarına da devam ettiklerini dile getiren Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Demiryolu ağımızı 2028’e kadar 17 bin 500 kilometreye yükseltmeyi hedefliyoruz. Ancak bizim hedefimiz sadece demiryolu ağımızı genişletmek değil; aynı zamanda bu ağda kullanılacak her bir aracı her bir bileşeni yerli ve milli imkanlarla üretmek, teknolojiyi kendi ellerimizle şekillendirmek. Hamdolsun TÜRASAŞ, bu vizyonun en somut temsilcisi olarak, Orta Doğu’nun en büyük raylı sistem araç üreticisi haline geldi.”
TÜRASAŞ Küresel Demiryolu Sektörünün Parlayan Yıldızı
4 Mart 2020’de TÜLOMSAŞ, TÜDEMSAŞ ve TÜVASAŞ’ı birleştirerek oluşturdukları bu güçlü çatının, yerli üretimde de bir sinerji oluşturduğunu anlatan Bakan Uraloğlu, yeni nesil lokomotiflerden elektrikli tren setlerine, yük vagonlarından cer motorlarına kadar, uluslararası standartlarda üretim yapan TÜRASAŞ’ın, bugün sadece Türkiye’nin değil, küresel demiryolu sektörünün de parlayan yıldızı olduğunu söyledi.
Yüzde 100 Yerli ve Milli
Bugün teslimi gerçekleştirilecek araçların, yerli ve milli demiryolu sanayisinin geldiği noktayı gözler önüne seren birer başyapıt olduğunu vurgulayan Uraloğlu, “Eskişehir’deki tesislerimizde üretilen E5000 Milli Elektrikli Lokomotifimiz; dünyada sadece gelişmiş ülkelerin sahip olduğu bileşenlerden olan cer konvertörü, cer kontrol ünitesi, merkezi kontrol ünitesi, cer trafosu gibi araç sürüş ve kontrol sistemlerinin yüzde 100 yerli ve milli olarak tasarımı ve üretimiyle bir ana hat lokomotifi için ilk kez yapılmıştır.” dedi.
E5000 lokomotifinin TCDD Taşımacılık A.Ş.’nin ihtiyaçlarına uygun olarak; 5 megavat gücünde, saate 140 kilometre hıza sahip, Avrupa Birliği Demiryollarında Karşılıklı İşletilebilirlik (TSI) sertifikalı, yük ve yolcu taşımacılığına uygun yeni nesil bir teknolojinin ürünü olduğunu ifade eden Uraloğlu, cer motorlarının her birinin bin 280 kilovat gücünde olduğunu ve bugüne kadar Türkiye’de tasarlanan en yüksek güçlü cer motoru olma özelliğini taşıdığını belirtti.
TCDD Taşımacılık için 95 Adet E5000 Lokomotifi Üretilecek
Lokomotifte iki adet bulunan cer konvertörlerinin her birinin 2.5 megavat gücünde olduğunu söyleyen Uraloğlu, söz konusu konvertörlerin bir raylı sistem aracı için Türkiye’de tasarlanan en yüksek güçlü yüksek gerilim cer konvertörü olduğunu dile getirerek, sözlerine şu şekilde devam etti:
“TSI sertifikasına sahip olmasıyla aynı zamanda yurtdışı pazarı için yenilikçi bir ihraç ürünü olarak teknolojimizin gücünü küresel arenada gururla temsil edecek. TCDD Taşımacılık için üretilecek 95 lokomotifin ilk 5’ini bugün teslim ederek yeni bir dönemin kapılarını aralıyoruz. Bu yıl 15 adet lokomotifi daha teslim ederek 2025 yılında 20 lokomotifi hizmete almış olacağız. 2026 yılı içerisinde 30 Adet ve 2027 yılı içerisinde de 45 Adet lokomotifin üretimini gerçekleştirilerek 95 adet lokomotifi tamamlamış olacağız.”