Un, ekmek ve makarna fiyatlarında yeni zamların geleceği, buğday alım fiyatlarının açıklanmasının ardından ortaya çıkan fiyat artışıyla birlikte belirgin hale geldi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ekmeklik buğday için ton başına 8.250 TL fiyat açıklarken, çiftçilere de ton başına 1.000 TL destek verileceğini ifade etmişti.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Fırıncılar Odası yetkilileriyle yaptığımız görüşmelerde, bu gelişmenin ardından unun çuvalına bir günde 100 TL zam geldiği ve 50 kiloluk unun 490 TL’den 595 TL’ye yükseldiği belirtiliyor. Ayrıca, bu zamın ilerleyen günlerde marketlerdeki unun fiyatına da yansıyacağı ifade ediliyor.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Esnaf Odası’na bağlı fırıncılar, İstanbul’da satılan ekmeklere %33-40 arasında bir zam talebiyle ilgili çalışmalara başladı.
Şu anda resmi bir ekmek zam talebi bulunmasa da, en geç Temmuz ayının ortalarında ilgili meclislere ve esnaf odasına yeni bir zam talebi sunacak olan fırıncılar, 200 gram ekmeğin 5 TL’den 7 TL’ye, 240 gram ekmeğin ise 6 TL’den 8 TL’ye yükseltilmesini isteyecek.
Doların rekor seviyelerine ulaşmasının ardından nakliye giderlerinde artış yaşandığına dikkat çeken fırıncılar, buğday fiyatlarının açıklanmasından sonra bir günde un fiyatına gelen 100 TL’lik zamın yanı sıra Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) sübvansiyonlu un desteğine de Haziran ayından itibaren ulaşamadıklarını ifade ediyor.
Ekmek zammı talebi sadece un fiyatlarındaki artışla sınırlı değil, aynı zamanda dolar kurundaki yükselişe bağlı olarak artan nakliye giderleri ve Temmuz ayında beklenen asgari ücret zammının da işçilik maliyetlerinde artışa neden olacağı belirtiliyor.
Makarna sektöründeki bilgilere göre, buğday alım fiyatlarındaki artış, sanayicilerin maliyetlerinde %15’lik bir artışa yol açtı.
Bir makarna şirketinin genel müdürüne konuşan Sozcu.com.tr, doların etkisiyle enerji, nakliye ve paketleme giderlerindeki artışın yanı sıra asgari ücret zammının da ekleneceğini belirtti ve bu maliyet artışının 1-2 ay içinde makarna fiyatlarında %15’lik bir artışa neden olacağını söyledi. Bu zammın aşamalı olarak yansıtılacağını ifade etti. Böylece, ülke genelinde 12 TL’den başlayan bir paket makarna fiyatı 13,8 TL’ye yükselecek.
Buğday alım fiyatlarının açıklanmasının sanayicilerin maliyetlerinde artışa neden olduğu, ancak çiftçilerin maliyetin altında kaldığını ve bu durumun gelecek yıl üretimi düşürerek gıda enflasyonunu artırabileceği bekleniyor.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, “Doların 20 TL’den 23’e çıktığı, belki ilerleyen haftalarda 25’lerde sabitleneceği bir ortamda, buğdaya verilen fiyat aynı gün geri alınmış oldu” dedi.
“Eğer bugün TÜİK’in açıkladığı enflasyon yüzde 39,5, girdi fiyat endeksi yüzde 49,7 ve Tarım ÜFE de yüzde 71 ise, buğdaya yapılan zam yüzde 24’te kaldı. Bu kabul edilebilir bir artış değil. Çiftçinin buğday ekiminden uzaklaşmasına yol açar. En yakın zamanda yukarı doğru revize edilmesini talep ediyoruz” dedi.
“Buğday alım fiyatının seçim sonrasına bırakılmasının nedeni, bu düşük fiyatların seçim öncesi üreticiden gizlenmesi” diyen Suiçmez, şöyle devam etti:
“Geçen sene açıklanan buğday alım fiyatı nispeten daha iyiydi. Bu yılki üretimin de arttığı belirtiliyor. TÜİK’in birinci tahminine göre, 20,5 milyon ton olacak buğday üretimi. Ancak bu yıl açıklanan buğday alım fiyatları sonrası çiftçi gelecek yıl buğdaydan başka ürünlere kayacaktır. Bu da yurt içindeki tüketime yetmeyen 20 milyon tonlara bile sevinmemiz gibi yanlış ortamlara zemin hazırlıyor.
Bu durum kısır döngüye dönüştü ve ister istemez ucu gıda fiyatlarına dayanıyor.
Yani Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) her ne kadar sanayiciye verdiği buğdayı baskılasa bile ekmek zammı ister istemez gündemde. Buğdayın fiyatı, maya, işçilik, elektrik ve doğalgaz gibi tüm girdiler bunda etkili. Gelecek yıl çiftçinin buğday ekiminden vazgeçmesi de yeniden buğdayda yetersizlik yaşanması, yine yüksek gıda fiyatları ve yüksek ekmek fiyatları demek.”