Otomotiv sektörü uzun aradan sonra milyarlarca dolar zarar etti.
Ülkemizde otomotiv sektörü son birkaç yıldır en şaşırtıcı dönemini yaşıyor. Haziran ayından itibaren tüm otomobillerin yüzde 80’lik ÖTV dilimine girmesi, yüzde 45, 50, 60 ve 70’lik dilimlerde hiç bir modelin kalmaması ithalatı olumsuz yönde etkiledi. Haziran ayında Türkiye’de satılan otomobillerin yüzde 65’i ithal modellerden oluşurken, temmuzda bu oran yüzde 76,34’e, ağustosta ise yüzde 78,09’a çıktı. Pazarda ‘yerli’ katkısının azalması, doğal olarak otomotiv genelinde dış ticaret dengesini etkiledi.
Emre Özpeynirci’nin paylaştığı rakamlara göre yılın ilk 7 ayı için ihracat, yüzde 22,99 artışla 6.3 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Aynı dönemde gerçekleştirilen ithalat ise yüzde 149,05 artışla 9.3 milyar dolar oldu. Özpeynirci’ye göre Ağustos ayı verileri de eklendiğinde, açık 4 milyar doları aşacak.
Alman, İspanyol ve Çinli otomobiller sektörü bu noktaya getirdi
Otomobil dış ticaret dengesine baktığımızda, açığın büyük oranda Almanya, İspanya ve hiç ihracat yapmadığımız Çin’den kaynaklandığı görülüyor. 7 ay sonunda Almanya’ya ihracatımız yüzde 0,01 düşerken, ithalatımız ise yüzde 147,95 artmış durumda. Bu da iki ülke arasında 1 milyon 981 milyon dolarlık açık yaratmış oluyor. Aynı dönemde İspanya’ya ihracatımız yüzde 46,21 artarken, ithalattaki artış ise yüzde 160’ı aşmış durumda. Bu da 1 milyar 234 milyon dolarlık bir açık yaratmış.
Hiç ihracatımızın olmadığı Çin’den yaptığımız ithalat ise 7 ayda yüzde 633 artarak 447 milyon doları aşmış. Aslında İngiltere, İtalya, Polonya, Slovenya, İsrail ve Belçika gibi ülkelerle dış ticaretimiz fazla verse de, bu 3 ülke otomobilden dış ticaret açığının temel sebepleri oldu.