Merkez bankaları için hareketli Temmuz ayı…
Küresel ekonomiler yaklaşık 3 yıldır süren enflasyonla mücadele ederken, enflasyon endişelerinin yavaş yavaş azaldığı görüşü güçleniyor. Temmuz ayında birçok merkez bankası, piyasalarda yumuşama sinyalleri veren bir dizi adım attı. Ancak bazı büyük ekonomiler, karşılaştıkları makroekonomik olumsuzluklarla başa çıkmak amacıyla faiz artırımı da dahil olmak üzere çeşitli önlemler almaya devam etti.
ABD Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), temmuz ayında faiz oranlarında değişiklik yapmayarak sıkı para politikası duruşlarını korudu. Fed, faiz oranını 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tuttu ve eylül ayında faiz indirimi olasılığına işaret etti. ECB ise faiz oranlarını sabit tutarak enflasyon hedeflerine ulaşmak için gerekli adımları atmaya devam edeceğini belirtti.
Kanada Merkez Bankası (BoC) ve Macaristan Merkez Bankası (MNB) faiz indirimine gitti. BoC, ikinci toplantısında da faiz oranını 25 baz puan indirerek yüzde 4,5’e düşürdü ve geniş enflasyonist baskıların hafiflediğini açıkladı. MNB, faiz oranını 25 baz puan indirerek yüzde 6,75 yaptı. Japonya Merkez Bankası (BoJ) ise sürpriz bir şekilde faiz oranını yüzde 0,25’e çıkararak negatif faiz dönemini sonlandırdı. BoJ’un kararı, Japon yeninin değer kaybını durdurmayı ve deflasyonla mücadeleyi amaçlıyor.
Rusya Merkez Bankası (CBR), temmuz ayında faiz oranını 200 baz puan artırarak yüzde 18’e çıkardı. Banka, yüksek enflasyon baskısı nedeniyle bu adımı attığını belirtti.
Ağustos ayında, İngiltere Merkez Bankası (BoE), faiz oranını 25 baz puan indirerek yüzde 5’e düşürdü ve böylece Mart 2020’den beri ilk faiz indirimini gerçekleştirdi. BoE, enflasyon baskılarının azaldığını ve faiz indirim döngüsünün başlangıcını işaret edebileceğini belirtti.