Kaçak avcılığa geçit verilmeyecek.
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ekipleri, yılın belirli dönemlerinde uygulanan deniz avı yasağı sırasında, kaçak avcılığa kesinlikle göz açtırmıyor. Bu süreç, 15 Nisan ile 31 Ağustos arasında gerçekleşiyor ve denizlerdeki biyolojik dengeyi koruma amacını taşıyor. Denetimler sırasında, avcılıkla ilgili bir dizi kritik nokta titizlikle kontrol ediliyor. Bu noktalar arasında karaya çıkış yerleri, balık halleri, nakil güzergahları, işleme ve değerlendirme tesisleri, soğuk hava depoları, toptan ve perakende satış noktaları yer alıyor. Boyut, zaman, tür, avlanma yeri, mesafe ve kullanılan araçlar gibi düzenlemelere uyulup uyulmadığı yakından denetleniyor.
Sadece 2023 yılının ilk altı ayında, toplamda 66,764 denetim gerçekleştirildi. Bu titiz denetimler sonucunda, 1263 birey ve işletme, av yasalarına aykırı davrandığı tespit edilerek cezai yaptırımla karşılaştı. Ayrıca, toplamda 168 ton su ürünü ile 635 ağ ve av aracı da denetimler sonucu el konulanlar arasında yer aldı. Bu rakamlar, doğal kaynakların korunmasına verilen önemin bir yansıması olarak öne çıkıyor.
Önceki yıllara baktığımızda da, bu çabanın sürekliliği görülüyor. 2018 ile 2022 yılları arasında yapılan denetimlerde 694,205 denetim gerçekleştirilmiş ve 19,276 birey ile işletmeye yasalara uymama nedeniyle ceza kesilmiştir. Ayrıca, 3,398 ton su ürünü ve 10,259 ağ ile av aracına da el konulmuştur.
Bu denetimlerin temel dayanağı, 1 Ocak 2020 tarihinde güncellenen “Su Ürünleri Kanunu” ve buna ek olarak hazırlanan yönetmeliktir. Bu mevzuata göre, belirli dönemlerde av yasağı uygulanmaktadır. Örneğin, Akdeniz’de 15 Nisan ile 15 Eylül, diğer denizlerde ise 15 Nisan ile 31 Ağustos arasında gırgır ağları ile su ürünleri avcılığı yasaklanmıştır. Ayrıca trol ağlarıyla balıkçılık da benzer dönemlerde sınırlandırılmıştır.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bu önemli çabanın sürdürülebilirliğe vurgu yaptığını belirtti. Deniz ve iç su kaynaklarının korunması için devam eden çabaların, yeni av sezonunda da aynı kararlılıkla süreceğini vurguladı. Bu, doğal dengeyi sürdürmek ve gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakmak adına atılan önemli bir adım olarak öne çıkıyor.