DİSK’ten asgari ücret talebi…
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Temmuz 2025’te asgari ücretin yeniden belirlenmesi çağrısında bulundu.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yaptığı açıklamada Türkiye’de düşük sendikalaşma oranı ve sınırlı toplu sözleşme kapsamı nedeniyle asgari ücretin sadece bir alt sınır değil, işçilerin yaklaşık yarısını ilgilendiren yaygın bir ücret haline geldiğini vurguladı.
Çerkezoğlu, “Asgari ücrette yapılacak artış, milyonlarca çalışanın genel ücret seviyesini ve refahını doğrudan etkiler” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, yüksek enflasyon dönemlerinde asgari ücretin yılda iki kez artırılmasının zorunlu olduğunu belirtti.
Çerkezoğlu şöyle konuştu:
“Asgari ücretin yılda iki kez artırılması konusunda yasal bir engel yok, tersine yasal bir olanak vardır. Yüksek enflasyon dönemlerinde asgari ücretin yılda birkaç kez belirlenmesi alım gücünün korunması için zorunludur.
2003’ten bu yana 12 kez asgari ücrete yılda iki kez zam yapılmıştır. Özellikle 2022 ve 2023 yıllarında da yüksek enflasyon sebebiyle asgari ücrete yılda iki kez zam yapılmıştır. Öte yandan asgari ücretin üç ile dört kez belirlendiği dönemler de olmuştur.
Özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde asgari ücrete yılda birkaç kez zam yapılması alım gücünün korunması için zorunludur.
2025 yılı asgari ücreti 2024 yılsonu enflasyonundan 14,4 puan eksik belirlenmiştir. 2025 asgari ücreti geçmiş resmi enflasyon oranları dikkate alınmadan hükümetin hayalî ‘hedef enflasyon’ hesabına göre saptanmıştır. Böylece daha en baştan asgari ücretle çalışanlar enflasyona ezdirilmiştir.
2025 yılında da yüksek seyreden enflasyon nedeniyle ücretler ve asgari ücret hızla erimeye başlamıştır. 2025’in ilk beş ayında yüzde 15,09 olarak açıklanan enflasyonun yılın ilk yarısında yüzde 17 civarında açıklanması şaşırtıcı olmayacaktır.
Asgari ücret 2025’in ilk beş ayında enflasyon karşısında 3 bin 336 TL erimiştir. Yılın ilk 6 ayında bu kaybın 3 bin 800 TL civarında olması beklenmektedir. Bu durum asgari ücrete Temmuz 2025’te zam yapılmasını kaçınılmaz kılmaktadır.
Asgari ücret ülkemizde yaygın ücret haline gelmiştir. Ücretle çalışanların yarısına yakını asgari ücret civarında ücretlerle çalışmaktadır. Bu durum bir yandan asgari ücretin ortalama ücret olduğunu gösteriyor öte yandan küçük, orta ve büyük ölçekli firmalara farklı düzeylerde maliyetler getiriyor.
Asgari ücretin maliyetinin küçük ölçekli işletmelerle büyük ölçekli işletmelere farklı yansıdığı biliniyor. Asgari ücret küçük ölçekli işletmeler için bir ücret maliyeti artışı iken büyük işletmeler açısından işgücü maliyetinin düşmesi anlamına gelebiliyor.
Büyük işletmeler ücretlerin asgari ücrete doğru yakınsaması nedeniyle ücret maliyeti avantajı yaşıyor. Bu nedenle işverenlere genel bir asgari ücret teşviği yerine küçük ölçekli işletmelere ve sendikalı işletmelere destek sağlanması uygun olacaktır.
Bütün işverenlere sağlanan tek tip ve istihdama katkısı olmayan teşvikler yerine küçük ölçekli ve sendikalı işletmelere kısmi ve seçici destekler söz konusu olabilir. Bu uygulama sendikalaşmayı da teşvik edecektir. Sendikalı işyerlerinde işverenlere verilen teşvik sendikalaşmanın önündeki fiili engellerin azaltılmasında bir rol oynayabilir.”