Bakan Şimşek’ten ekonomiye ilişkin açıklamalar.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı programda Türkiye ekonomisinde son yıllarda yaşanan gelişmeleri ele aldı.
Şimşek’in açıklamalarından öne çıkanlar şunlar:
Dünyada bir borçluluk sorunu var. Dünya borcunun dünya gelirine oranı yüzde 325, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 245, Türkiye’de ise yüzde 92 seviyesinde. Bu dönemde bizim daha hızlı büyüme potansiyelimiz yüksek.
Yapay zeka alanı dönüştürücü bir güce sahip ama yıkıcı da olabilir. Yapay zeka hazırlık endeksinde iyi bir noktadayız. Gelişmekte olan ülkelerin önündeyiz. Önümüzdeki dönemde ciddi fırsatlar var. 5G ihalesi yapılacak. Telekom’un fiber optik yatırımları yapılacak.
Dünyadaki jeopolitik riskler bize savunma sanayinde bir avantaj sağlıyor. 25 yıl önce dünya savunma harcamaları 1,2 trilyon dolardı. Yakında NATO’nun aldığı kararla birlikte 2030’lu yılların ortasında yıllık savunma sanayi harcamaları 6 trilyon dolara ulaşacak. Şuanda 2,7 trilyon dolar seviyesinde. Türkiye savunma sanayi ihracatında çok büyük bir avantaja sahip. Şuanda devam eden bin 400’ye yakın proje var. Bunların değeri 100 milyar doların üzerinde. Türkiye bu sene küresel savunma sanayi ihracatında ilk ona girecek. 6 trilyon dolarlık bir harcama yapılacak. Bunun için hazırlıklarını yapan ülkelerin başında Türkiye geliyor.
Tehditler var. iklim krizi tehditleri var. Türkiye sulamaya 90 milyar dolar yatırım yaptı 23 yılda. Bu yatırımları daha çok arttıracağız. Türkiye son 23 yılda petrol ve doğal gaz ithalatına tam 1 trilyon dolar ödedi. Bu kamu özel sektör dış borcunun neredeyse iki katı.
Programımızı etkileyen dış olumsuz şoklar yaşadık. Martta iç şok yaşadık. Bölgemizde bir savaş oldu. Bunlar geçici olumsuz etkiledi programı. Buna rağmen Türkiye programı rayında tuttu. Programın hedefi finansal piyasalarda istikrarsızlığa engel olmak, bunu sağladık, şimdi dezenflasyonun başlaması ve dayanıklılığın güçlendirmesi evresine geçtik. Enflasyonun yıl sonunda %30’un altına inmesini bekliyoruz. Dünyadaki başarılı uygulamalarda enflasyon ile mücadele 3,4 yıl alıyor, biz daha ikinci evresindeyiz, daha 3.yılına bile girmedik, bu programdaki gidişat uluslararası başarılı uygulamalara paraleldir.
İHRACATIMIZIN YÜZDE 62’Sİ KORUNAKLI
Mesela ticarette korumacılık herkesi etkiliyor. Ancak Türkiye’nin dış ticaretinin ihracatının daha doğrusu yüzde 62’si serbest ticaret anlaşmalarımızın olduğu 54 ülkeye gidiyor. Yani ihracatımızın yüzde 62’si korunaklı. Korumacılık tedbirlerine karşı. Bu önemli. Yine bölgesel olarak baktığınız zaman eğer dünyada korumacılık bir parçalanmaya yol açıyorsa bölgesel entegrasyon ön plana çıkıyor. Terörsüz Türkiye ile birlikte yakın coğrafyamızla daha güçlü bir entegrasyon ihtimali yüksek. Bu da yine bizi avantajlı konuma getiriyor. Orta Asya, Orta Doğu, Kuzey Afrika gibi bölgeyi dikkate alırsak bizim neredeyse ihracatımızı o zaman yüzde 80’inden fazlası serbest ticaret anlaşmalarımızın olduğu ülkeler artı yakın coğrafya ve dost ülkeler. Bu değerli bu bizim için bir fırsat.