Rekabet Kurulu’nca, çoğunluğu e-ticaret, yazılım ve bilişim sektörlerinde faaliyet gösteren 48 şirkete yönelik yürütülen ‘centilmenlik anlaşmaları’ soruşturması, iş gücü piyasasında ciddi etkileri olan rekabet ihlallerini araştırmayı amaçlıyor. Rekabet Kurulu, 1 Nisan 2021 tarihinde, iş gücü piyasasındaki ‘centilmenlik anlaşmaları’ nedeniyle 33 teşebbüs hakkında resen soruşturma başlattı. Bu soruşturmanın sonucunda yerinde incelemeler yapıldı ve soruşturma kapsamına dahil olan şirket sayısı 48’e yükseltildi.
Soruşturma, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin aralarında yaptığı ‘centilmenlik anlaşmaları’nı mercek altına alıyor. Bu anlaşmalar, rekabetin bozulmasına, çalışanların iş fırsatlarından mahrum kalmasına ve iş gücü piyasasındaki dengelerin çarpıtılmasına yol açabiliyor. Özellikle e-ticaret, yazılım ve bilişim sektörlerinde etkili olan bu anlaşmalar, çalışanların iş değiştirmelerini zorlaştırarak rekabeti engelleyebiliyor.
Rekabet Kurulu, soruşturmanın son aşamasına gelindiğini duyurdu ve 18-19 Temmuz tarihlerinde sözlü savunma toplantılarının gerçekleştirileceğini bildirdi. Bu toplantılarda, soruşturma heyeti, elde edilen bilgi ve bulgulara dayanarak şirketlerin savunmalarını dinleyecek ve görüşlerini açıklayacak. Soruşturma kapsamında yer alan 48 şirketin temsilcileri, Kurul’a sözlü savunmalarını sunacak ve kendi görüşlerini dile getirecekler.
Sözlü savunma aşamasının tamamlanmasının ardından, Rekabet Kurulu, 15 gün içerisinde kararını açıklayacak. Bu karar, soruşturmanın sonucunu ve şirketlere yönelik alınacak tedbirleri belirleyecek. Rekabet Kurumu’nun amacı, rekabetin sağlıklı işlemesini sağlamak ve iş gücü piyasasında adil bir rekabet ortamının oluşmasını temin etmektir.
Centilmenlik anlaşmalarının rekabeti engellediği ve çalışanların haklarını zedelediği durumlarda, Rekabet Kurulu, etkin bir şekilde müdahale ederek rekabeti teşvik etmeyi ve çalışanların iş fırsatlarından tam olarak yararlanmasını sağlamayı hedeflemektedir. Bu soruşturma, iş dünyasında adil rekabetin sağlanması için önemli bir adımdır ve sonuçları, iş gücü piyasasının geleceği açısından da büyük önem taşımaktadır.