New York, kilo temelli ayrımcılığı yasaklayan yasayı kabul etti.
Amerika Birleşik Devletleri’nde yetişkin nüfusun yüzde 40’tan fazlasının obez kabul edildiği ve kilo eksikliğinin kötüye kullanımının yaygın olduğu araştırmalarla belirtiliyor. Özellikle kadınlar, daha düşük ücretler gibi ayrımcılıkla karşı karşıya kalabiliyorlar.
Tasarıyı destekleyen New York Şehir Meclisi Üyesi Shaun Abreu, kilo ayrımcılığının “insanların taşımak zorunda kaldığı sessiz bir yük” olduğunu ifade etti.
Halka açık oturumlarda, destekçiler, restoranlarda ve sinemalarda oturmakta güçlük çektiklerini, ev sahipleri tarafından geri çevrildiklerini, belediye bisikletlerindeki ağırlık limitlerini aştıklarını dile getirdiler.
Abreu, pandemi sırasında 18 kilogram aldığını ve kendisine yönelik davranışların değiştiğini, böylece sorunun daha fazla farkına vardığını belirtti. Önlem alınmadığı takdirde sorunların artacağına dikkat çekti. Kararın bu ay içinde New York Belediye Başkanı tarafından imzalanması bekleniyor.
New York Belediye Meclisinin azınlık lideri olan Cumhuriyetçi Joseph Borelli ise New York Times’a yasanın New Yorklulara “herkese ve her şeye dava açma” yetkisi vereceğinden endişelendiğini belirtti.
“Kiloluyum ama kurban değilim. Zorlanan gömlek düğmelerim dışında kimse benim için üzülmesin” dedi.
Michigan’da, işyerinde kilo ayrımcılığı 1976’da yasakladı. San Francisco ve Washington DC gibi bazı şehirlerde de düzenlemeler var.
Son 20 yılda obezite oranlarındaki çarpıcı artış, bu gibi hareketleri beraberinde getirdi. Meclis Üyesi Abreu ile yasa tasarısı üzerinde çalışan bir derneğin direktörü Tegan Lecheler, bunun bir sağlık sorunu değil, medeni haklar sorunu olduğunu belirtti.