İran’daki nükleer tesislere yönelik saldırıların olası sağlık etkileri neler?

İsrail’in İran’a yönelik saldırıları, sağlık üzerinde tehdit oluşturabilecek nükleer kirlilik endişelerini beraberinde getirdi.

nukleer tesis habermeydan

İsrail’in İran’a yönelik saldırıları, sağlık üzerinde tehdit oluşturabilecek nükleer kirlilik endişelerini beraberinde getirdi.

İran’daki nükleer tesislere yönelik saldırıların olası sağlık etkileri neler?

İsrail’in İran’daki nükleer tesisleri hedef alan saldırıları, bölgede nükleer kirlilik kaynaklı sağlık risklerine dair endişeleri artırıyor. Şu ana kadar ciddi bir radyasyon sızıntısı rapor edilmemiş olsa da, uzmanlar tehlikenin sürdüğüne dikkat çekiyor.

Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İsrail’in saldırıları sonrası şu ana kadar radyasyon sızıntısına dair herhangi bir tespit olmadığını açıkladı. Ancak saldırıların devam etmesi durumunda bu durumun değişebileceği uyarısı yapıldı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, nükleer tesislerin hedef alınmasının kısa ve uzun vadede çevresel ve sağlık açısından ciddi etkiler doğurabileceğini belirterek endişesini dile getirdi.

Hedef Alınan Tesisler ve Riskler

İsrail’in şu ana kadar hedef aldığı nükleer tesisler arasında Natanz, İsfahan ve Fordo yer alıyor. Özellikle Natanz’daki yer üstü yapılar ciddi zarar görürken, yer altındaki santrifüj alanlarının da hasar aldığı bildirildi.

UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi, Natanz tesisinde hem radyolojik hem de kimyasal kirlenme yaşandığını, tesiste uranyum izotoplarının yayılmış olabileceğini söyledi. Grossi, uranyumun solunması veya yutulması halinde kanser, böbrek ve akciğer hasarı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı.

Buna karşın, tesis çevresinde radyasyon seviyesinin normalin dışına çıkmadığı, yani şu an için çevre halkı üzerinde doğrudan bir risk tespit edilmediği açıklandı.

Fordo Tesisine Olası Saldırı ve Yeraltı Riskleri

İsrail’in ilerleyen günlerde İran’ın en gizli nükleer tesislerinden biri olan Fordo’yu hedef alabileceği belirtiliyor. Yerin derinliklerine gömülü olan bu tesise yönelik saldırının, anında geniş çaplı bir radyasyon yayılımına yol açma riski daha düşük görülüyor. Ancak uzmanlar, zamanla radyoaktif izotopların yer altı sularına sızabileceğini, bunun da çevresel etkileri beraberinde getirebileceğini belirtiyor.

Leicester Üniversitesi’nden nükleer güvenlik uzmanı Dr. Simon Bennett, bu nedenle İran’ın UAEA ile iş birliği yapmasının, olası sızıntıların kontrol altına alınmasında kritik önem taşıdığını söyledi.

Belirsizlik Devam Ediyor

Şu ana kadar yalnızca İsfahan’daki nükleer araştırma tesisinde dört binanın zarar gördüğü ve burada da radyasyon artışı tespit edilmediği açıklandı. Öte yandan, çatışmaların tırmanmaya devam etmesi halinde sivil nüfus ve çevre için daha büyük risklerin ortaya çıkabileceği ifade ediliyor.

Bennett, mevcut durumu şu sözlerle özetliyor:

“Bu aşamada savaşın sisi içinde ne olacağını öngörmek zor. Ancak nükleer tesislerin hedef alınması, her zaman en kötü senaryoları da beraberinde getirebilir.”

Exit mobile version