Almanya Hükümeti, İstanbul Sözleşmesi’ni Kısıtlamasız Bir Şekilde Kabul Ediyor!

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock; hükümetin İstanbul Sözleşmesi'ni hiçbir kısıtlama olmadan kabul edeceğini söyledi.

almanya 01

Almanya Hükümeti’nden, ülkede yaşanan kadına şiddet vakalarını durdurmak adına önemli bir hamle geldi. Geçmişte de İstanbul Sözleşmesi’ne imza atan ülkelerden biri olan Almanya; sözleşmenin içerisindeki bazı maddelerin yetersiz kaldığını belirtmekteydi. Bu sebeple uygulama kısmında iki noktaya şerh koyan hükümet; bu noktaların düzeltilmesi ve ülkeye adapte edilmesi için çalışmalar yürütmekteydi. Kadına şiddette risk tahmini, koruyucu tedbirler gibi sorunların olmasını da sebep göstererek şerhlerini uzun süre çekmeyen Almanya; 2023 itibarıyla İstanbul Sözleşmesi’ni eksiksiz bir biçimde uygulayacağını açıkladı.

Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock; 1 Şubat 2023 tarihini İstanbul Sözleşmesi’nin uygulama sürecinin başlangıcı olarak gösterdi. 1 Şubat 2018’de imzalanan sözleşmenin 5. yılında yürürlük kapsamına alınacak olması ise; Almanya’da sözleşmenin öneminin vurgulanması amacıyla oldukça önemli bir hamle olarak görülüyor. Ülkedeki sığınmacı ve göçmen kadınların yaşayacağı sıkıntılar nedeniyle şerhlerini 5 yıl boyunca sabit tutan hükümet; Almanya içerisindeki tedbirlerin uygulanabilir hale gelmesi sonrasında, sözleşmeyi eksiksiz uygulama konusunda mutabakata vardı.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde yaptığı açıklamayla son gelişmeleri duyuran Baerbock; diğer Avrupa ülkelerini de İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamaya davet etti. Sözleşmeyi 1 Şubat itibarıyla kısıtlama olmaksızın uygulayacaklarını açıklayan Dışişleri Bakanı Baerbock; insan haklarını savunabilmek adına bu sözleşmenin öneminin oldukça fazla olduğunu da belirtti.

Almanya’nın İstanbul Sözleşmesi Süreci

1 Şubat 2018’de sözleşmeyi imzalama ve yürürlüğe koyma kararı alan Almanya; 59. ve 44. maddelerde gördüğü sorunlar sebebiyle iki maddeye şerh koymuştu. Bu şerhlerin ana odağı ise, ülkedeki göçmen ve yabancı kökenli vatandaşların sorunları idi. 59. maddede yabancı şiddet mağdurlarının yasal ikamet haklarını tanımlanmasına ve 44. maddede ikamet yeri imzalayan ülke olan insanların yurt dışında yaptıklarının ulusal ceza hukukunu kapsamasına tepki gösteren Alman Hükümeti; bu sorunların ülke nezdinde giderilmesi sonrasında sözleşmeyi yürürlüğe koydu.

İstanbul Sözleşmesi’nin Kapsamı

11 Mayıs 2011’deki Birleşmiş Milletler toplantısıyla tüm Dünya’nın gündemine giren “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”; imzaya açıldığı yer olan İstanbul’la anılmakta. Ülkemizde ortaya çıkan ve kadın haklarının tanımlanmasında önemli faydaları olan bu sözleşme, uluslararası hukuk kapsamında da “insan hakları sözleşmesi” olarak tanımlanıyor. Sözleşmenin tarafı olan devletler; toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı tedbirler almak ve yasal yaptırımları sertleştirmek durumunda.

Birleşmiş Milletler üyesi birçok ülkede yürürlükte olan bu sözleşme, geçtiğimiz yıl itibarıyla imzalandığı ülke olan Türkiye’de yürürlükten kaldırıldı. Sözleşmeden çıkılması sonrasında ise; ülkedeki kadına şiddet oranının arttığı ve yaptırım oranlarının düştüğü tespit edilmişti.

Exit mobile version