Zohran Mamdani, şehrin ilk müslüman belediye başkanı oldu.
ABD’nin New York kentinde yapılan belediye başkanlığı seçiminde Demokrat Parti adayı Zohran Mamdani, resmi olmayan sonuçlara göre seçimi önde tamamladı. Uganda doğumlu 34 yaşındaki Mamdani, böylece New York’un ilk Müslüman Belediye Başkanı unvanını kazandı.
Yerel saatle 21.00’de tamamlanan oy verme işlemlerinin ardından açılan sandıkların yüzde 89’u sayıldı. Associated Press’in (AP) açıkladığı ilk verilere göre Mamdani, oyların yüzde 50,4’ünü alarak en yakın rakibi bağımsız aday Andrew Cuomo’ya yaklaşık 9 puan fark attı. Cuomo oyların yüzde 41,6’sını, Cumhuriyetçi Parti adayı Curtis Sliwa ise yüzde 7,2’sini aldı.
Toplam 2 milyondan fazla seçmenin sandık başına gittiği seçimlerde Mamdani, 1 milyon 16 bin 968 oyla büyük bir destek topladı. Cuomo 840 bin 191 oy, Sliwa ise 144 bin 397 oy aldı. CBS News verilerine göre, bu seçim New York’ta son 56 yılın en yüksek katılım oranına ulaşılan seçim olarak kayıtlara geçti.
“New York artık nefret söylemiyle yönetilmeyecek”
Zafer konuşmasında destekçilerine seslenen Mamdani, galibiyetle “siyasi bir hanedanlığı devirdiklerini” söyledi. “New York, bu gece değişim için bir yetki verdi. Yeni bir tür siyaset için yetki verdi.” diyen Mamdani, artık şehrin Müslüman karşıtı nefret söylemiyle seçim kazanılan bir yer olmayacağını vurguladı.
Mamdani, konuşmasında ABD Başkanı Donald Trump’a da doğrudan seslenerek, “Bir despotu korkutmanın yolu, onun iktidar kazanmasına izin veren koşulları ortadan kaldırmaktır. Bu sadece Trump’ı değil, bir sonrakini de durdurmanın yoludur. O halde Donald Trump, beni izlediğini biliyorum, sesi aç.” ifadelerini kullandı.
“Trump gibi milyarderlerin vergi kaçırmasına ve sistemden haksız kazanç elde etmesine olanak sağlayan yozlaşmış düzene son vereceğiz.” diyen Mamdani, New York’un göçmenler tarafından kurulduğunu ve artık göçmenler tarafından yönetileceğini vurguladı.
Yeni dönem: “Toplum Güvenliği Departmanı” kurulacak
Mamdani, göreve 1 Ocak’ta yemin ederek başlayacağını belirtti. Yeni dönemde öncelikli hedeflerinin yaşam maliyeti krizine müdahale etmek olduğunu söyleyen Mamdani, 2 milyondan fazla kira denetimli kiracının kiralarını dondurmayı, otobüsleri ücretsiz hale getirmeyi ve çocuk bakım hizmetlerini erişilebilir kılmayı planladıklarını açıkladı.
Ayrıca şehirde suç oranlarını azaltmak ve zihinsel sağlık ile evsizlik sorunlarıyla mücadele etmek için polisle işbirliği içinde yeni bir “Toplum Güvenliği Departmanı” kurulacağını duyurdu.
Seçim sonuçları demografik olarak da dikkat çekti
CNN’in sandık çıkış anketlerine göre, Yahudi seçmenlerin yüzde 66’sı Mamdani’nin rakiplerine oy verirken, Katolik seçmenlerin yüzde 33’ü ve diğer inanç gruplarının yüzde 70’i Mamdani’yi destekledi. 18-29 yaş aralığındaki genç seçmenlerin yüzde 78’i Mamdani’ye oy verirken, 65 yaş üstü seçmenlerin yüzde 56’sı Cuomo’yu tercih etti.
Etnik dağılımda en yüksek destek, yüzde 61 ile Asyalı seçmenlerden geldi. Demokrat seçmenlerin yüzde 65’i Mamdani’den yana oy kullanırken, Cumhuriyetçilerin yüzde 73’ü Cuomo’yu destekledi.
Uluslararası yankılar: Sadiq Khan tebrik etti, İsrailli yetkililer tepki gösterdi
Londra’nın ilk Müslüman Belediye Başkanı Sadiq Khan, Mamdani’yi sosyal medya hesabından kutlayarak, “New Yorklular umut ve korku arasında iki net seçeneğe sahipti. Londra’da olduğu gibi umut kazandı.” ifadesini kullandı.
Ancak Mamdani’nin zaferi İsrail’de tepkiyle karşılandı. İsrail’in eski BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan, seçim sonucunu “İsrail’i seven herkes için kara bir gün” olarak nitelendirirken, Diaspora Bakanı Amichai Chikli de Mamdani’yi “Hamas destekçisi” olarak suçladı ve New York’taki Yahudileri İsrail’e göç etmeye çağırdı.
ABD’de Demokratlardan dört eyalette zafer
Mamdani’nin zaferi, ABD genelinde Demokrat Parti’nin yerel seçimlerde elde ettiği başarıların bir parçası oldu. Demokrat Mikie Sherrill, New Jersey’de valilik yarışını yüzde 56 oyla kazanırken; Virginia’da Abigail Spanberger oyların yüzde 56,9’unu alarak eyaletin ilk kadın valisi seçildi.
ABD Başkanı Donald Trump, seçim sonuçlarının ardından yaptığı açıklamada, Cumhuriyetçilerin kaybetmesinin “kendisinin aday olmaması” ve “hükümetin kapanması” nedeniyle gerçekleştiğini savundu.














