Özgür Özel: Şu anda dijital darbe evresiyle karşı karşıyayız.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri Cezaevinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun yanı sıra Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Şehir Plancısı Tayfun Kahraman, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ve Reform Vakfı Direktörü Mehmet Ali Çalışkan ile görüştü. Özel, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
“ŞU ANDA DİJİTAL DARBE EVRESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
“Tabii 19 Mart darbesinin çeşitli evreleri var. Halk açısından da var. Darbeye girişenler açısından var. Bu darbe girişimiyle talimatlandırılanlar açısından var. Bu evrelerden şu anda darbenin dijital ayağıyla, dijital darbe evresiyle karşı karşıyayız. Şu anda yine soruşturmayı yürütenler, yaptıkları başvuruyla, asliye hukuk mahkemesinden aldıkları bir kararla, darbenin dijital ayağını hayata geçirerek, Sayın Ekrem İmamoğlu’nun Twitter diye geçmiş dönemde ifade ettiğimiz, yeni ismiyle X hesabını kapatarak onunla mücadele etmeye çalışıyorlar. Herhalde dünya siyaset tarihinde rakibinden korktuğu için, rakibini saf dışı bırakmak için, devleti, hukuku, elindeki gücü bu kadar haksızca kullanan ve hukuk devletini ayaklar altına alan bir başkası yoktur. Tarihimizde Ekrem İmamoğlu’ndan bir başka siyasetçi yoktur ki adaylığı engellenmek için bu kadar hukuk çiğnensin, bu kadar zulüm görsün, bu kadar saldırıya uğrasın. Hiç şüphe yok, iktidar bu yaptıklarını yaparken, ilk önce hepimize, bütün dünyaya ve Ekrem İmamoğlu’na gücünü gösteriyordu. Kendine güveniyordu, gücünü gösteriyordu. Güç gösterme evresinde gözaltına almalar, dört gün gözaltında tutmalar, terörden ve yolsuzluktan yargılamalar, buradan tutuklama yapma, cezaevine koyma filan… Tabii bu güç evresini gösterdiğinde toplumda bir şok dönemi vardı; şok evresi yaşanıyordu. Biz bu şoku, milletimizle birlikte bu yapılanlara tepki göstererek atlattık. Bu tepkiyi görünce iktidar şok evresine girdi. Birkaç gün ne olduğunu anlamaya, bir hafta boyunca niyetlendiklerinden caymaya, bazı geri adımlar atmaya ve toplumun tepkisinin nereye varabileceğini anlamaya çalıştı. Daha sonra kendi çözümlemesiyle orada attığı geri adımı, telafi etmek için deyim yerindeyse el yükseltme, sertleşme evresine girdiler. O evrede maalesef önce diplomasını iptal ettikleri, gözaltına alıp tutukladıkları kişinin banka hesaplarına, kendisinin, babasının 40 yıllık emeği olan şirketine, eşinin, dostunun, arkadaşlarının hesaplarına, şirketlerine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile iş yapan bütün şirketlere el koymaya kalkarak, bir algı yaratmaya çalıştılar. Ama şimdi başsavcının kafa tuttuğu, kızdığı, ‘Bomboş geldi, beceriksizler’ dediği MASAK raporuyla da hiçbir şeyi destekleyemediler. Utanç içindeler ve gerçekten ne yapacaklarını şaşırdılar. Ve şu anda maalesef içinde bulunduğumuz evre, panik evresidir. Panik evresinde yaptıkları iş; aileye saldırmak, çocukla uğraşmak ve sosyal medya hesabı kapattırmak gibi saçma sapan noktalara gelmiştir.”
“ANAYASA’NIN ASKIDA OLDUĞUNUN İTİRAFIDIR”
“Ekrem İmamoğlu yaptığı bir paylaşımla suç işliyorsa, suç olan ifade neyse ona dava açarsın, tazminat davası açarsın, suç duyurusunda bulunursun, cezalık bir durum varsa ceza davası açarsın. Bir suç varsa mahkeme karar verir, o paylaşıma engel gelir. Ama bakın ne yaptıklarına. Bakın mahkemeden aldıkları karara, karar burada. Aldıkları karar da şu; paylaşımı anlatıyor, anlatıyor, anlatıyor. Sonra diyor ki ‘Türk Ceza Kanunun 214. maddesinde düzenlenen suç işlemeye alenen tahrik suçunu oluşturabileceği değerlendirilerek re’sen soruşturma işlemlerine başlandığı, yürütülmekte olan başka bir soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu’nun hesabından yapılan paylaşımları kendinin yapmaması nedeniyle, söz konusu paylaşımların kamu düzenine zarar verebileceğinden mütevellit hesabının erişime engellenmesine, tutukluğu boyunca tedbiren karar verildi.’ Bakın tutuklu olmasa kullanabilir diyor. Tutuklu değilken başkası kullanıyor diyor ve bu kamu düzenine zarar verebilir diyor. Vermiş değil, ‘Verebilir’ diyor. Ve bu paylaşımı da alenen tahrik suçu, halkı suç işlemeye alenen tahrik suçu… Şimdi o ifadeyi okuyorum arkadaşlar, diyor ki; ‘Milletime sesleniyorum. Bu bir avuç muhteris hem millete hem devlete büyük zarar veriyorlar. Şikayetçi olun. Susmayın, sesinizi yükseltin.’ Suça alenen tahrik. Bakın Anayasa’nın askıda olduğunun itirafıdır bu. Suça alenen tahrik.. ‘Şikayetçi olun.’ Şikayet etme hakkı Anayasa’daki, dilekçe hakkı, suç duyurusunda bulunma hakkı. ‘Susmayın’, ifade özgürlüğü. ‘Sesinizi yükseltin’, tepki ve protesto hakkı. Bir başkasının özgürlüğüne engel olmadan, kamu düzenini bozmadan her vatandaş önceden izin almadan tepkisini gösterebilir, yürüyüş yapabilir. Şimdi bunlar Anayasa’yı askıya aldıkları için bu darbeciler, ‘Şikayetçi olun. Susmayın, sesinizi yükseltin’i vatandaşı suç işlemeye alenen tahrik olarak görüp, bu da sürebilir diye X hesabını kapatıyorlar.”